RAUF DENKTAŞ'IN CENAZE TÖRENİ VE TÜRK DÜNYASI

Milletler bağımsız yaşama şuurunu muhafaza ettikleri sürede liderler etrafında toplanıp bağımsızlığa koşarlar.Her insanın bağımsız ,egemen,güçlü yaşam arzusu bireysel olgudur.Ancak Türklük dünyasında bu olgu genetik bir karakterdir.Türk milleti dünya coğrafyasının neresinde yaşarsa yaşasın,o coğrafyadaki toprağı az,nüfusu az olabilir.Ama o karakteri sayesinde o küçük ortamda bile mutlaka kendisine egemenlik alanı kazandıracak hareketi yaptıracak lideri etrafında sonuç alır.

Bu benim Türklük dünyasını övmek gibi bir amacım olduğundan değil ,Dünya Tarihinde Türklerin tarihini yazan yabancı bilim adamlarının vardığı bir sonuçtur.

Yakın bir tarihte Kıbrıs adasında İsrail-Abd-Kıbrıs devletleri işbirliğinde burnumuzun dibinde doğal gaz arandığı zaman haritaya bakan Türkiye Kıbrıs gerçeğini gördü.Eğer AB uğruna,karen Fog uğruna beğenilmeyen KKTC devletinin coğrafik konumlarına baktığımızda burada bizde varız diyebildik.

İşte bunu bize söyleten uluslar arası hukuk hakkını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti vermiştir.

Kıbrıs Osmanlı devletinin topraklarına kattığı son ve en büyük Akdeniz adasıdır.Osmanlılar bu adayı stratejik öneminden dolayı değil, Adada yaşayan orthodox yunanlıları Katolik İtalyan işgalcilerinden kurtarmak için harekat düzenledikten sonra oraya Maraştan-Konyadan nüfus transfer ederek adada 1/3 oranına yakın Türkleşme sağlamıştır.1963-1974 de Türkleri katlederek yok etmek isteyen Papaz makarius ve EOK lideri Grıvas adalı değil yunanıstandan oraya gelmedir. Rum denen Yunanlıların orthodox kiliseleri ve rum lar yaşamlarını Osmanlı devletine yani TÜRK lere borçludurlar.

Ancak Osmanlının başka ve güçsüz bir döneminde İngiltere Padişahtan Ruslara karşı yaptığı arabuluculukla kapmıştır.İngiltere adadan çekilip Yunanlılara terk ederken DR.Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş adaddki Türk hareketini başlatırlar. 1946-1948 lerden başlayan süreç 1950 den sonra Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) yı kurulur. TMT nin bir numarası Rauf Denktaş tır ve kod adı bir numadır.

1955 den itibaren adada Türk derin devleti hareket halindedir ve önderi bir numaradır.Artık adada Türklere yan bakan ,Türklere ve Türklüğe ihanet edenlarin karşısında bir numaranın komuta ettiği TMT vardır.1960 antlaşmaları ile adada görev alan TÜRK Silahlı Kuvvetleri Alayıda TMT nin güvencesidir. İş bankası,Tütün ve rakı fabrikası iktisadi faaliyette bulunsa da TMT nın destekçisi Türk derin devletinin kollarıdır.

Başbakan Menderes ve Dış işleri bakanı Zorlunun Londradaki başarılarının Türklere kazandırdığı eşitlik statüsünü 1963 bir katliamla bozan EOK cılara Türkiye adaya çıkma kararı ile cevap verir.Fakat adaya çıkacak çıkarma gemileri ,botlarımız bile yoktur,İsmet Paşa uçakla rum mevzilerini bombalar. 1967 de Demirel döneminde tekrar bir kriz yaşanır .Çıkarma yetersizliğine karşı ege ve Trakya da alınan tavırlarla çözülür.fakat artık Türkiye adaya çıkmanın kararını pekiştirir hazırlıklara başlar.Demirel hükümetleri 1974 Ecevit hükümetine sadece Kıbrıs a değil 12 adaya ve Trakya ya ve Kıbrıs a eş zamanda hareket edecek bir Silahlı kuvvetler ve donanımı olanağı olan TSK sağlar.

1974 de Rumlar katliama başlar ve TSK adaya çıkar.TMT tüm cephelerde köşe başındadır ve savaştadır.TMT de kimlermi vardır Kıbrıslı mücahitler ve Türk silahlı Kuvvetlerinin subayları vardır.

Onların bir kısmını tanıdım.Hatta Talat ve adamlarının yes be annem diye Rum hakimiyetine evet dedikleri referandumda tanıdığım TMT ciler ‘’ Biz tekrar savaşa başlarız,bir numara yaşıyor’’ diye Talata direniyorlardı.

Zaman Rauf Denktaşı haklı çıkardı ve son nefesinde Bağımsız Kıbrıs diye haykırdı.

Şimdi eğer Adriyatikten-Çin denizine-Sibiryadan- Finlandiya ya Kadar Türk toplulukları mensupları vardır,özerke ve bağımsız devletler vardır diyorsak.

Balkanlardaki-Moldovya da ki, Ukrayna veKırımdaki,tatarıstan-dağıstan-kafkasya-Kerkük,Mısır,çuvaştaki,yakutıstandaki,başkurdıstandaki,İran Azerbaycanındaki,Çin Uygur bölgesindeki Türk liderleri ile , Kazakistan-Türkmenistan-Tacikistan-Azerbaycan, devlet başkanları,başbakanları Ruf Denktaş ın tabutunu taşımaya Kıbrısa gidebilmelidirler.Kuzey Kıbrıs Türk devleti bayrağının yanında Bayrakları ile yer alabilmelidirler.O zaman Türk dünyasının varlığını dünya anlar.Bu millete de bu yakışır.

Çünkü O Mustafa Kemal den sonraki en büyük Türk lideridir.