KEMAL BURKAY KİMİN ADINA KONUŞUYOR

Son olarak Abant platformunda Kemal Burkay düşüncelerini toplantıya katılan bilge kişilerle paylaşarak kamu oyuna bakın ben her ortamda konuşuyorum ve karşı cevapta almadığıma göre doğruları söylüyorum imajını verirken terör yönetmeni Öcalanın fikirlerini,düşüncelerini,öğretilerini hatta talimatlarını aydınlarımıza tebliğ etmektedir.

Geldiğinden beri basında yapmış olduğu söyleşilere Abant sonrasında da devam etmektedir.

Kendisi ile söyleşi yapanlar onun yalanlarını sorgulamadan fikirlerini Türk halkına tebliğ etmektedirler.

Çok yönlü planlanmış bir senaryonun aktörlerinden birini seyretmekteyiz. Osmanlı devletinin son iki yüz yılının ve sonunu hazırlayan birinci dünya savaşına katılışının faturası olan Mondros mütarekesi ve sevr anlaşmasın dan 19.Mayıs.!919 dan başlayarak 30 ağustos 1921 e kadar geçen süre içindeki olayları –aktörleri-padişahın acizliğini,sadrazam diye tayin ettiği Kürt-Arnavut- Ermeni-Rum ların da yer aldığı ,İngiliz-fransız yandaşları olan nazır ve yetkilerce kuşatılmışlığını gördüğümüz guruplarda Kemal Burkay ın ifadelerine yer verenler okumamız ve görmemiz mümkündür.

Rum,Ermeni kilisesi mensupları,Kürt teali cemiyeti mensuplarının ,Arnavut-Çerkez,lerin kamu görevlilerinin büyük bir kısmının İngiliz,Fransız,Rus larla yaptıkları işbirliklerinin tek amacı vardı.

Etnik veya dinsel temele dayanan bağımsızlıklarına ulaşmak için Osmanlıyı bir an önce yıkmak.

Kürt ve sosyalist Kemal burkay Anayasamızdaki Türklük kavramından şikayetçi.Yani kısaca Türkiye Cumhuriyeti adından şikayetçi. Bunun kalkmasını istiyor.Yani Osman Beyin ferdiyatı ve Aşireti ile kurduğu devletteki padişahın,yanı kulu olmaktan şikayetçi değil.

Oysa anayasamız kimseyi Türk ırkından gelmeye zorlamamaktadır ve yurttaşa evrensellik hakkı tanımaktadır.Ancak Ya Osmanlının kulu veya mensup olduğu aşiret reisinin kulu köle olmaktan öteye gidememiş Burkay şimdi Türklere karşı yalanlarla suçlamada bulunarak, ben sizden ve TC yurttaşı değilim,Kürdüm ve Kürtlere devlet istiyorum.Bunu da siz bize vermelisiniz zira utanmadan bu devleti biz Kürtler ,Türklerle kurduk ve kurmak için istiklal savaşını beraber yaptık hikayesini söylemektedir.

Bak Kemal efendi TC devletini İstiklal savaşını yapan Kuvai Milliye kadrosunun kurduğu doğrudur da kurucuları arasında Kürt Teali Cemiyeti yoktur.Trabzon –Samsun-Erzurum ve diğer şehirlerimizde olduğu gibi dersim,Diyarbakır,Hakkari ,Bitlis Kuvai Mılliye veya mudafai hukuk cemiyeti yoktur.Bu kadronun İçinde askerler,sivil memurlar,kadılar,müftüler vardır.Onlarla beraber halk ta vardır.

O kahraman halkın silah taşıyan kadın erkekleri ile Kürtleri karıştırmayın.Merak ediyorsanız İstiklal savaşında ki şehit ve asker listesine bir bakın.Elbette birkaç Güney doğulu olacaktır.Ama bu onların kürt olduklarını göstermez.Çünkü orada herkes kürt değildir.

Bir Antep-Maraş- hareketi yoktur. Bir Topal Osman,İpsiz Recep gibi bölgesel sorumluluk üstlenen kahramanlar ve fedaileri yoktur.

Peki ne var. İngilizlerden ,Fransızlardan nasıl bir işbirliği yapariz diyen aşiret resileri,seyidleriniz,şeyhleriniz vardır.Şimdi kalkıp Kurucu mecliste ve sonrasında Mustafa Kemali destekleyen birkaç isim sayabilirsiniz fakat siz onları kendi aranızda hain sayarsınız.

Söz birlik beraberliğe gelinced onlar sayesinde bizde vardık dersiniz.

Yeni devlet Türk etnik kimlkiğine göre yapılanmıştır demişsiniz.Tam 5 yıldızlı yalan.Lazlar-Çerkezler-Gürcüler,Arnavutlar,Pomaklar, dışlanmadı da size mi uygulama yapıldı.

Her gün eliniz kan ve isyanda ise elbette karşılığı olacaktır.Neyani her isyan edene toprakmı verecektik.

Belki zafiyetten Osmanlının aşiret bazında tanıdığı haklar ırksal değil ama aşiretsel özerklikler olabilir.Fakat O devleti paylaştınız ve size pay kalmadı.BU devlet bugünkü hudutlarda yaşayan ların devletinin adı Türkiyedir. BU ismin . ortağı yoktur.Siz ortak değil ancak kürt asıllı yurttaşı olabilirsiniz ve eşit haklarda yurttaşlık kimliğinizi kullanabilirsiniz.

Unutmayın ki Ne Antepte ki kara yılan ,Ne Maraştaki sütçü imam ,ne gaztetci hasan Tahsin, Nede Topal Osman- Yahya Kaptan-İpsiz recep savaşa ve kuva-i milliye ye etnik gurup adına ,şeyhleri adına,aşiretlerine imtiyaz koparmak adına ,başka ülke temsilcileri ile fingirdeyerek katılmamışlardır.

Onlar İstiklal savaşının lideri Mustafa kemal ve arkadaşları ile kendi bölgelerinde düşmana karşı çıktıkları gibi savaşın sonuna kadar namlıları suğumamıştır.Onların namluları sizin isyanlarınız yüzünden de soğumaya vakit bulamamıştır.

Çözüm olarak ferderasyon önermiş Bay Burkay.Kemal beyin ve Öcalanın emri olur.Ne zaman millet ve devlet odlunuzda TÜRKİYE ile federasyon olacaksınız.İnsanın ar damarı çatlayınca her şeyi ister.İsterde vere olursa istemelidir.Kemal beyin kendilerine bunları vaad eden varsa bir an önce açıklamalıdır.

Bay BurkayFransada yaşadı.Orada 2-3 resmi dilmi varmıdır.Afrikadaki kabile devletlerinde bie iki dil yok iken ,SSCB de yani aşığı olduğu SSCB de Rusçanın dışında resimi dil varmıydı.

Eğer ben Kürdüm -Zazayım-Kırmancı yım diyorsa ikinci dil olarak öğrenim hakkı normaldır.Ama ortada Türkçe gibi egemen bir Kürtçe dil yok ki. 4 Adet dil vardır ve içinde tek çift Kürtçe kelimelerde vardır o halde Kürtçe değil kırmancı- zaza-lazca-gürcüce,abhazca-adgey-çerkez gibi isteyenlerde öğrenebilmeli.Masada Türk-Kürt tarafı diye tabiatta yeri olmayan ve olmamış bir ucube yaratmaya gerek yok.

Bay Burkay sizin 40 milyon kürt dediğiniz bir nüfus . Nerededir. Tarihin hangi derinliğinde bir devletleri ,tek dilleri ve kendilerine has medeniyetleri olmuştur.O bölgede Türkçenin dışında 4-5 dil var ve Kürtçe dediğiniz dilde anlaşma şansı yok.Güney doğuda ve ülke dışında devamında Türkler ve Türk asıllı olup Yavuzdan sonraki politikalar sonucu kürt gibi yaşayan Kürtçe bilen Alevileri de siz kürt saymak cahilliğini gösteriyorsunuz.

Dünkü Kürt teali cemiyetinin mensuplarının izinde giden bu kez demokrat Türkiye ortamını istismar ederek ,PKK ile silaha sarılarak bir yere varma olanağınız yoktur.Çünkü biz sizi tanıyoruz.Sahibinin sesi olan bir marka ile konuşuyorsunuz

Bay Burkay ekonomik olarak ülkemizi çökertmek ve ekonomisi çöken bir devletin kolay parçalanmasını bildiği için anadilde eğitimi dayatmaktadır.Kürtçenin Türkçe gibi resmi dil olmasının ekonomik maliyetini hesaplarsak gelecek 15 yıl tüm kaynaklarımızı Kürtçe öğretmeye,kanunları ,mevzuatı,uygulamayı,ilk okuldan üniversiteye kadar Kürtçe bilen 70 milyon Türk insanına Kürtçe bilen insan yetiştirmek için kaynakların kaybedilmesi demektir.