Yeni Nevruz

Akın içinde ki siyahlık gibi ortada ki ;millet görünüşü uyandırmak gayesiyle uydurulmuş bir safsata. Ve bu safsatanın her sene “ yükselen demokratik ses “ olarak nitelendirilen bir baş bela !

Türk’ün dağı eriterek Ergenekon’dan çıkışıyla milatlaşan Nevruz’un , baharla hiçbir alakası olmayan “Demirci Kawa “efsanesiyle temellendirilmesi ne kadar inandırıcı ? Ve bu inandırıcılığı oluşturmak isteyenlerin bayramı kutlama metotlarıyla istisna ötesi ! Mantık açıkça ifade ediyor ki , Nevruz Kürt Bayramı olsaydı kutlaması bilirlerdi.

Detaylandırırsak; her sene baharın değil,baharla beraber yuvalarından çıkacak olan teröristlerin moral kaynağı olması için dizayn edilen Molotof şölenden öteye gidemeyen tablo ,hem yukarıda bahsettiklerimin ispatı hem de nevruzun onların çizelgesinde her hangi bir kültür zenginliğin olmadığının şahitçisi hatta vicdan aynası…

Fakat olay bu döngüden ibaret değil.Bu durumun oluşmasında ve Türk’ün öz bayramının ,özünden yapay destanlara kaymasının sebebin de aynı neden yatıyor; sahipsizlik.Biliyor muydunuz ? Türkiye Cumhuriyeti hariç diğer tüm Türki Cumhuriyetlerde Nevruz’un resmi bayram statüsünde olduğunu. Bilinmeli ki ; sahipsiz değer orta da kalmayacağı gibi ,alıcısını bırakıldığı anın bir saniye ötesinde bulacaktır.Hele ki bu değer 40 asırlık bir çınarın eseriyse… Resmi bayram olarak Nevruzu kutlayan Türki Devletlere bizi de eklemek isterdim fakat , bizim nevruzu resmi tatil statüsüne çıkartamayacak kadar önemli önceliklerimiz vardı. Misal;Türkistan’da , Horosan’da Doğu Sibirya’da , Kafkaslarda milyonlarca Türk’ün katili Komünist rejimin doğuşu 1 Mayıs.Bu durum tüm çıplaklığıyla yürek acıtırken , asıl yarayı açan manzara ; eğer ki Nevruz’un kutlayıcıları 1 mayıs’ın kilerinden fazla olsaydı bugün ki denge tam tersiyle yaşanacaktı. Bu da ,düzenlemeyi yapanların milli öneme değil,alkış sayısına baktığının ayrı bir kanıtı.

Ayrıca hazır sözü Komünist kelimesine getirmişken ortada var olan komik bir durumu daha ifa etmek gerekir ki,12 Eylül öncesi Nevruz kutlayanları Irkçı Faşist olarak nitelendiren hümanist devrimciler,bugün “barış(!) ve demokrasi(!!) partisi” safların da ellerinde ermeni dölü apo’nun resimleriyle nevruz kutluyorlar.İşte bu ithaf her şeyi açıkça anlatıyor,tüm oyunları deşifre ediyor,düşürülmek istenen tuzak adresini kendi diliyle itiraf ediyor.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen, adını , şanını ve mizacını kaybetmeye yetemeyecek kadar büyük bir asalete sahip olan Nevruz’un,tıpkı asırlar öncesinde Kıyan Kağanın Ergenekon’dan çıkışında neftsen kurduğu Göktürklere dünya hakimiyeti getirdiği gibi , yine Türk’e şan,zafer ve özüne dönecek tesiri getirmesi dileği dilerken,Afgan topraklarında can veren 12 şehidimizin sayısı milyara ulaşan ve her geçtiği yerde çil çil vatan sevdasına şahitler bırakan şahadet ordusuna katılışlarını da takdim ediyorum.