Dershaneler kapansın mı kapanmasın mı?
Zararlıymış da kapanmalıymış...
Güzel halkı çok para harcıyormuş...
Okullar niye yetmiyormuş..
Kapansın!!!  Kapanmasın!!!
Bunların hepsi hikâye...
Kumarhaneler faydalı olduğu için mi açık?
At koşturup kumar oynatmak hangi iktisadi yapının oyunudur?
Lotolar totolar çok mu faydalı?
Bankaların kanun desteğiyle vahşice halkı sülük gibi emmesi insancıl mı?
Saflık numarası yapmaya gerek yok. Mesele kapatmak olmadığını/olamayacağını herkes bilir.
Kapanamayacağını da herkes biliyor.
İktidar da muhalefet de tüm ahali de biliyor.
Bakınız,100 bin dershane öğretmeni işsiz kalacakmış. 100 bin işsiz öğretmenin kullandığı veya kullandırdığı oy sayısının bir milyona yakın olduğunu tahmin etmek için sosyolog olmaya gerek yok. 10 bin oy ile milletvekili seçilen illerimiz var. 100 oy farkla belediye başkanı seçilen illerimiz var. Öyleyse 1 oyun  bile kıymetli olduğunu bilmeyen var mı?
O zaman seçim arefesinde bu konunun gündeme getirilemsinin başka bir sebebi olmasın?
Kunuşulması gereken başka bir konuyu konuşamıyor olmayalım!
Bakın ne güzel herkes meşgul. Başka bir konuyu konuşabilen var mı?
Büyük bir siyasetçi bu ortamda kendini tutamadı: “Aslında dershaneleri kapatmak bizim projemizdi , iktidar projemizi çaldı” demedi mi? Ne kâr edecekse!
Eski defterler karıştırıldı. Başörtüsü ile ilgili eski yazılar ve eski demeçler manşet oldu. “Bugün yırtınanlar dün nerdeydi?” göndermeleri yapıldı. Mühim bir gazetecinin twitter hesabı çalınıp peygambere hakaret twitleri atıldı.  
Firavun, Karun, Hitler hatırlatıldı... darbeler, 28 Şubat’lar, 27 Nisan’lar akıllara geldi.
Anlamaz gibi yapmayınız: “Gündem tutulması” yaşıyoruz.
Herkes tahrik oldu ve bütün yandaşlar tuttuğu tarafı aklamak için küfürden tutun da kâfirlik ithamına kadar  her kozunu kullandı. Gariptir ki; kullanacakları materyaller de resimli ve resimsiz olarak başkaları tarafından internette servis edildi. Kimse olayı birinci ağızdan dinleme zahmetinde bulunmadı.
Son olarak altın vuruş hükümet sözcüsünden geldi: “Bakanlar kurulu tarafından Milli Eğitim Bakanımıza konunun tüm taraflarla görüşüldükten sonra kurulumuza gelmesi talimatı verilmiştir.”
Vealeyküm selam.
Sosyolojide bir kural vardır: “İki kişi dövüşürse, genelde üçüncü kişi kazanır.” Bu üçüncü kişi kim?
Siyasetbilimciler bu olayın adını koymuşlar: Gündem tutulması.
Bu gündemi kim tuttu?
Allah rızası için az sessiz olunuz da, derinden gelen sesin ne dediğini anlayalım.
Her numarayı yemeyelim artık!