Vatanına ve milletine ihanet eden hainler teşhir edilir, kınanır, hadleri bildiril yüzlerine tükürülür.

“Vatan haini” denilince herkes pür dikkat kesilir… Topyekûn tepki gösterilir. 

Lakin “parti haini” denilince kimsenin sesi çıkmaz. Kimse, kimdir bunlar diye sormaz ve merak da etmez!

 

 

 

***

Bir partinin teşkilatlarında hasbelkader bir dönem vazife almış (milletvekili olmuş, bakan olmuş, belediye başkanı olmuş, il başkanlığı yapmış, yönetimlerde bulunmuş, belediye ve il genel meclisi üyeliklerinde bulunmuş)  olanlardan birilerinin parti üyelikleri devam ettiği halde “beni aday yapmadılar, beni milletvekili yapmadılar, beni şunu bunu yapmadılar” diyerek, bağımsız aday olması demek; partisine ihanet etmek demektir, bu;  “parti hainliği” demektir!..

 

Partisine  (menfaatleşemedim diye) ihanet edenlerden vatanına ve milletine de hayır gelmez. 

Bu hainler nerede olurlar olsun, hangi sıfatı taşırlarsa taşısınlar; menfaatleşemedikleri süre daima ihanet edecekler demektir!

 

Hainliği tescilli kişilere kimse iltifat etmez!..

Herkim ki hainlere iltifat ederse onlar da hainlerin suç ortağı olurlar!

 

***

Bir partili, bağımsız aday ya da başka partiden aday olamaz mı? Olur. 

Partiden istifa eder, partiyle irtibatını koparırsa olur. Partiyle irtibatlı olduğu sürece hain olur!

 

***

“İkiyüzlü çıkarcı insanlardan uzak durmak çok zordur. Onlar yapmacık sevgilerini gösterip içlerinde kötülüğü saklarlar. Onları hoşnut tuttuğun sürece sana sevgi duyarlar. Sen bir şeyler verdikçe, mutlu olurlar. Verili olmaktan geri kalırsan sana zehirlerini akıtırlar.” (Hz. Ali)

 

Vesselam…

Ahmed Çıtlakoğlu 

18 Aralık 2018 / 11 Rebiul’ahir 1440