Rabbimize nihayetsiz hamd ü senalar olsun!

 

“Hoş geldin yâ şehr-i Ramazan” diye karşılayıp bir aydır ağırladığımız kutlu misafirimizi, bir yıl sonra tekrar karşılamak ve kavuşmak ümidi ve duasıyla “elveda yâ şehr-i Ramazan” diyerek hüzünle uğurlarken, bayram sevincini yaşamaya hazırlanıyoruz.

 

Bu bayram; oruç nedir bilmeyen, iftar sahur tanımayan, sevemeyen ve sevilemeyen, ikram infak hazzını tatmayan, sadaka, fitre fidye mefhumlarından uzak olanların değil; uzun ve sıcak günlere rağmen açlığa ve susuzluğa sabredenlerin, ihtiyacı olanlara merhem, çaresizlere çare olanların bayramıdır.

 

Bu bayram, dilini ve kulağını çirkin sözlerden, gözlerini çirkin bakışlardan, el ve ayaklarını kirli işlerden koruyanların bayramıdır…

 

Bu bayram; bir ay boyunca haram ve yasaklardan kaçınan, ikram ve infaklarıyla sevindiren ve sevilen, yaptıkları ibadet ve tövbelerle günahlarından temizlenen kullarına Allah Teâlâ’nın bir ikramı, bir hediyesi, bir nimetidir.

***

Ne mutlu bu kutlu misafiri lâyıkı veçhile ağırlayıp uğurlayanlara…

Ne mutlu “Ramazan Mektebi”nin müdavimi olup iyi derece ile mezun olanlara… 

Ne mutlu Ramazan’ın rahmetinden, bereketinden istifade edip af olunmuş olarak Bayram’a kavuşanlara!..

Bayramlar hüzün ve sıkıntıların, neşe ve sevinçlerin paylaşıldığı günlerdir…

Ne mutlu bayramda bizlerden beklenti içinde olanlara beklediklerini ikram edenlere!

***

Ey hilm sahibi Allah’ım, ey kullarına muamelesi yumuşak olan Rabbim! Bu mübarek Ramazan Bayramı günlerini bizlere bereketli kıl… Ramazan’da elde ettiğimiz güzel manevi kazanımlarımızı gelecek Ramazan’a kadar devam ettirmeyi bizlere nasip eyle! 

Yâ Rabbi! Bu bayramın başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere âlem-i İslâm ve insanlık için hakikî anlamda bir bayram olmasını ve sevince dönüşmesini nasip eyle!

 

“Namaz camiden çıkınca, Hac Mekke’den dönünce, Ramazan Oruç bitince başlar” (Necip Fazıl)

 

Vesselam…

04 Temmuz 2016 / 29 Ramazan 1437