İclal Aydın'dan terör yazısı
İclal Aydın yazdı.. Bildik terör yazılarından değil bu..
30 yıldır çok şey yazıldı terör üzerine.. Nice canlar yitti.. Bir dönemin "Mekaplılar"ından bugünün PKK'sına.. Bir anlamda yakın Türkiye tarihine bakış aslında.. Yıllardır teröre verdiğimiz binlerce can.. Üzerine yazılan sayısız köşe yazısı.. Şimdi okuyacağınız yazının o yazılardan bir farkı var.. Çünkü içinde insan var.. Köşesinde siyaset yazmasına pek alışkın olmadığımız İclal Aydın, bugün köşesinde kendi kişisel tarihi üzerinden Türkiye tarihine ve PKK terörüne yer verdi. İşte Aydın'ın Vatan gazetesinde yayınlanan "Unuttuğun şeyler." başlıklı yazısı;
bulundukları ve saldırı sonucunda 1 jandarma erinin şehit olduğu 6 er ve 3 sivilin yaralandığı bildirildi.)
1991 Berlin... Kasım...
"Güzel kardeşim...
Sana gelirken sokaklarda satılan Berlin duvarı parçalarından getireceğim mutlaka. Ama hakikaten Berlin duvarı mı yoksa herhangi bir beton parçası mı emin değilim. Sen yine de bir kenara koyar, çoluğuna çocuğuna gösterirsin. Kasımda Berlin nasıl soğuk oluyor anlatamam. Gönderdiğin mektuba ve karikatürlere bayıldım. Dershaneyi aksatmıyorsun değil mi? Üniversiteye girebilmen çok önemli. O yüzden şimdiden çok çalışmalısın. Annemle çok fazla tartışmamaya özen göster. Bugünlerde ister istemez bütün dikkati senin üzerinde. Ben onunla telefonda konuşuyorum zaten, sen hiç merak etme. O da sana karşı daha anlayışlı olacağını söyledi. Ayten teyzelere çok selam söyle. Bu arada Nurettin askere gitti mi?" Ben 20 yaşındaydım kardeşim ise 15...
- (28 Kasım 1991 tarihli gazetelerden: Üç ilde PKK terörü: Adana'da polis otosu tarandı, Şırnak'ta 2 er öldürüldü, İstanbul'da 9 patlama.)
İstanbul... 2005 Nisan...
Kardeşim iki yıldır evli bir kadın... Benim kızıma yarı annelik yapıyor. Kızım ise iki buçuk yaşında bir melek. Teyzesine çok düşkün... Ben çok çalışıyorum. Bir yandan dergi bir yandan gazete... Bu akşam yine geç çıkacağım işten. Teyzesi acaba kızıma bakabilir mi? Yıllar nasıl geçiyor... Kardeşim şimdi 29 yaşında, ben 34...
(15 Nisan 2005 tarihli gazetelerden: Türk ordusu Şırnak ile Siirt arasında Besta Dağı'nda PKK'ya karşı düzenlediği operasyonlarda 21 PKK militanını ölü olarak ele geçirdi.)
İstanbul... Ağustos 2011...
Kardeşimin oğlu Can kucağımda, terastan yıldızları ve arada bir geçen uçakları seyrettik gece boyu. "Uzak yerlere mi gidiyolar?" diye sordu. "Evet, uzak ülkelere, uzak şehirlere" diye yanıt verdim. "Dondurma vericen mi bana, kornet vericen mi?" diye sordu sonra, suratıma yapıştırıp burnunu. "Vericem" dedim. Gıdıkladım onu. Kıkırdadı. O kıkırdayınca ben da kıkırdadım. Annesi geldi o sırada. "Sen kaç yaşında olacaksın 30 Ağustos'ta Can, söyle teyzene" dedi. Küçük parmaklarıyla gösterdi: "3 yaşındayım ben 3..."
- (18 Ağustos günü Hakkâri Valiliği'nden yapılan yazılı açıklama şöyle: "17 Ağustos 2011 günü sabah saatlerinde Hakkâri-Çukurca karayolunun 12'nci kilometresinde askeri konvoyun geçişi sırasında PKK terör örgütü mensuplarınca yola döşenen 4 ayrı patlayıcının infilak ettirilmesi neticesinde 11 askerimiz şehit olmuş, 14 askerimiz yaralanmıştır. Bölgede güvenlik birimlerince başlatılan operasyonlara devam edilmektedir." )
Can yoktu... Kızım yoktu... Kardeşim yoktu...
Ben 40, kardeşim 35, kızım 9, Can 3 yaşındayız bugün...
"(...) Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların
sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın.
Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir..." (*)
(*) Yannis Ritsos / Barış
bulundukları ve saldırı sonucunda 1 jandarma erinin şehit olduğu 6 er ve 3 sivilin yaralandığı bildirildi.)
1991 Berlin... Kasım...
"Güzel kardeşim...
Sana gelirken sokaklarda satılan Berlin duvarı parçalarından getireceğim mutlaka. Ama hakikaten Berlin duvarı mı yoksa herhangi bir beton parçası mı emin değilim. Sen yine de bir kenara koyar, çoluğuna çocuğuna gösterirsin. Kasımda Berlin nasıl soğuk oluyor anlatamam. Gönderdiğin mektuba ve karikatürlere bayıldım. Dershaneyi aksatmıyorsun değil mi? Üniversiteye girebilmen çok önemli. O yüzden şimdiden çok çalışmalısın. Annemle çok fazla tartışmamaya özen göster. Bugünlerde ister istemez bütün dikkati senin üzerinde. Ben onunla telefonda konuşuyorum zaten, sen hiç merak etme. O da sana karşı daha anlayışlı olacağını söyledi. Ayten teyzelere çok selam söyle. Bu arada Nurettin askere gitti mi?" Ben 20 yaşındaydım kardeşim ise 15...
- (28 Kasım 1991 tarihli gazetelerden: Üç ilde PKK terörü: Adana'da polis otosu tarandı, Şırnak'ta 2 er öldürüldü, İstanbul'da 9 patlama.)
İstanbul... 2005 Nisan...
Kardeşim iki yıldır evli bir kadın... Benim kızıma yarı annelik yapıyor. Kızım ise iki buçuk yaşında bir melek. Teyzesine çok düşkün... Ben çok çalışıyorum. Bir yandan dergi bir yandan gazete... Bu akşam yine geç çıkacağım işten. Teyzesi acaba kızıma bakabilir mi? Yıllar nasıl geçiyor... Kardeşim şimdi 29 yaşında, ben 34...
(15 Nisan 2005 tarihli gazetelerden: Türk ordusu Şırnak ile Siirt arasında Besta Dağı'nda PKK'ya karşı düzenlediği operasyonlarda 21 PKK militanını ölü olarak ele geçirdi.)
İstanbul... Ağustos 2011...
Kardeşimin oğlu Can kucağımda, terastan yıldızları ve arada bir geçen uçakları seyrettik gece boyu. "Uzak yerlere mi gidiyolar?" diye sordu. "Evet, uzak ülkelere, uzak şehirlere" diye yanıt verdim. "Dondurma vericen mi bana, kornet vericen mi?" diye sordu sonra, suratıma yapıştırıp burnunu. "Vericem" dedim. Gıdıkladım onu. Kıkırdadı. O kıkırdayınca ben da kıkırdadım. Annesi geldi o sırada. "Sen kaç yaşında olacaksın 30 Ağustos'ta Can, söyle teyzene" dedi. Küçük parmaklarıyla gösterdi: "3 yaşındayım ben 3..."
- (18 Ağustos günü Hakkâri Valiliği'nden yapılan yazılı açıklama şöyle: "17 Ağustos 2011 günü sabah saatlerinde Hakkâri-Çukurca karayolunun 12'nci kilometresinde askeri konvoyun geçişi sırasında PKK terör örgütü mensuplarınca yola döşenen 4 ayrı patlayıcının infilak ettirilmesi neticesinde 11 askerimiz şehit olmuş, 14 askerimiz yaralanmıştır. Bölgede güvenlik birimlerince başlatılan operasyonlara devam edilmektedir." )
Can yoktu... Kızım yoktu... Kardeşim yoktu...
Ben 40, kardeşim 35, kızım 9, Can 3 yaşındayız bugün...
"(...) Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların
sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın.
Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir..." (*)
(*) Yannis Ritsos / Barış
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.