Ben ülke olarak; politika anlamında, sorunları çözme anlamında hiçbir zaman samimi olduğumuza inanmadım.

Hep çoğula hitap ettik.

Sorunu çözmeye değil, insanları susturmaya çalıştık.

1 Sorunla uğraşmaktan kaçtık, 75 Milyon insanla uğraştık…

Ve sonunda çözüm olmadı…

***

Uzun süredir, şike mevzusuyla ilgili birçok söylemler oldu…

Sonuç itibariyle de mevzu çözüme ulaşmadı ve hak yerini bulmadı…

Bu süreç yani şike süreci, gerçekten çözüme ulaştırılmak istenmedi.

Hep Trabzonspor ve Fenerbahçe üzerinden yürütüldü.

Aslında bu süreci yönetenler bir sirk kurmuştu ve o sirkte Trabzonspor ile Fenerbahçe’yi oynatıyordu…

***

Bense şunu fark ettim: Ortada, kafasını kuma sokmuş ve kıçının açık olduğunu unutan deve kuşları olduğunu…

Bunlara binaen ise, kafamı kaldırıp fotoğrafın tümüne baktım…

Voleybola, Basketbola, Futbola…

***

Mantıklı düşünmek lazım…

Futbol; futbolu yönetenlerin gözünde sadece paradan ibarettir.

Dolayısı ile herkes futbola yönelip yönetici olmak isteyecektir…

Futbola yönelemeyenler, daha doğrusu futbolun yönetimini ele geçiremeyenler ise alternatif alanlara yönelecektir…

Basketbol, Voleybol gibi…

Ve araştırdım…

Basketbolda da şikelerin olduğu ve bunların bir türlü belgelenemediği bilgisine ulaştım…

Özellikle düşme potasında olanların yapmış olduğu şike…

***

Konuyu şunun ile neticelendirmek isterim: Eğer biz ülke olarak sorunun yani şike sorununun çözümünde samimi olsaydık, tüm spor dallarında araştırma ve soruşturma başlatırdık…

Başlatmadık, çünkü samimi değiliz…

Samimi değilsek, şike sürecinde haklının hakkını alması da imkânsız demektir…

Bu imkânsızlıklar içinde imkân oluşturanlar ise, yönetici koltuğunda yerini almış demektir…

***

Böyle bir durumda unutmayın ki, sonuç bellidir…

Sirkin sahibi kalır, sirkin aslanları gider…