Tuncer ERGÜVEN
RİZEDE TİCARET ODASI SEÇİMLERİ VE AKTÖRLERİ
RİZEDE TİCARET ODASI SEÇİMLERİ VE AKTÖRLERİ
TTK dan gücünü alan Ticaret Borsaları,Sanayi Odaları ve Ticaret odaları bulunduğu şehrin iktisadi yaşamını ve geleceğine ışık tutucu çalışmaları yaparak olanaklar yaratırken TTK adına Ticaret Sicil memurluğu ile yasal evrakların gelişimini yaparlar.
İlimizde Ticaret Borsası bu üçlü sistemden ayrılarak işlevini ayrıca devam ettirmektedir. İlimizde sanayi odası ayrık olarak kurulmamıştır bu nedenle sanayi ve sanayi üretimine yoğunlaşacak kuruluşun olmayışı en büyük eksikliktir.
Çünkü üretip ürettiğini satan insanlarla, başkalarının ürettiği malı alıp aracılık yapmak, ticaret yapmak,yani tüccarlık ayrı iştir.
Rize de şimdi Ticaret ve Sanayi odasına yeni bir yönetim seçilecek. Ancak buradaki seçim sisteminde iş guruplarına göre oy kullanacak üyeler kendi gurup yöneticileri seçeceklerdir.
Seçmesine seçeceklerde, sistem gereği seçenle,daha önce seçtiklerini resmi olarak sorgulamamakta ve ibra edememektedir.
Dolayısı ile eski ve tedavülden kalkmış yöneticiler yeni versiyonları ile tekrar görev talep etmekte veya işyerlerinde çalışan yakınlarını seçtirip tekrar egemen olmak yolları için arka yollardan dolaşmaktadır.
Geçmişinde Rize ve doğu Karadeniz sorunları ile tanışmamış, Rize de serbest bölge niçin açılmış,ne işe yararmış,Rizeli bir tüccar olarak kavrayamamış,sadece siyasi pencereden seyretmiş,siyasi hasımlıktan öteye kendini taşıyamamış,Rize de demiryolu ve liman kompleksi yatırım projeleri finansman bulunamadığı için yatırımdan kalkarken partisinin iktidar koltuğunda oturur iken sesini çıkarabilmeyi bir tarafa,düşünememiş, hatta haberi bile olmamış ,daha ötesi her hangi bir Rize sorunu hakkında fikri olmamış bir beyefendi.Sadece aile ismi ve eski tedavülden kalkalı 10 yılı aşmış siyasetçinin peşinde dolaşmadan öteye özelliği bilinmeyen,fakat o sayede toplumda edindiği ismi ile insanlardan sözü ve hatırı geçen arkadaşların bazıları eski, ve mevcut DYP li lere bu arka yollardan dolaşmaya ve amacına ulaşmaya çalışmaktadırlar.
Bana göre bu dönemde Ticaret odası başkanlığında Nuh Tufan Rakıcı , Memiş Zehiroğlu veya Köksal Sevimlinin de liderliğinin söz konusu olduğu bir gurup liderliği daha anlamlı olurdu.
Rize de bir siyasi koltuk boşanırsa tedavül den düşmüş liderin her yere önerdiği fakat sonradan yan çizdiği için yer bulamayanın ardından geçmişte bu liderlik koltuğunda nasıl ve kimlerin sayesinde oturduğunu unutup başarısızlıkları tescil edilmiş başkanların ileri sürdüğü liderlerin yeni isimler ortaya atarak güç gösterisi yapmaktadırlar.
Benim tespitlerime göre 1994 den sonraki başkanların yaptığı hizmetler, Başbakanların Rizeli olmasına rağmen Rize ye kazandırdıkları kocaman bir sıfırdır. Kaybettirdikleri, kabiliyet ve niceliklerinden engelledikleri ,başarısızlıklarının tartışılmasını yapmadan yeniden kendilerini ve önerdiklerini seçmemizi çeşitli yollardan istemektedirler.
Rize deki , Sanayi odaları, Ticaret odaları ne iş yapar?
1995 ler den sonraki oda başkanları ticari ve içtimai durumlarını artırma,İl protokolünde yer almadan öteye gözle görünen,neticesi alınmış bir projenin varlığını hatırlamıyorum.
Bölgede kurulmuş veya yeni kurulan her ticari ve sınai firma doğal ve kanuni olarak bu kuruluşlara üye olarak yıllık aidatlarını muntazam ödemektedirler. Ödemeyenler olursa derhal tahsil kabiliyetleri vardır.
Üyelerin ödeyeceği Aidat ve işlem sırasında ödeyeceği ödenti miktarlarını kim belirler? Ankara'daki Odalar Birliği Başkanlığı mı? Hangi cetvele göre artırır veya azaltır? Neden soruyorum biliyor musunuz? Çünkü bu kurumlar, üretici kurumlar değildir. Yani bir üretim olmadığı için masrafları durmadan artmaz ve artmamalıdır. Peki o zaman oda tarafından tahsil edilen paranın ne kadarı ildeki odalara, ne kadar merkeze gider ve il deki paralar nasıl harcanır?Bunu özel bir amaçla söylemiyorum.Ancak görevi bitenlerin onları seçenler tarafından ibra edilmeleri ve denetimleri söz konusu değildir.Bu yasanın yanlış tarafıdır.Fakat görev süresi biten bir başkanın üyelerine gönderdiği reklam ve protokol ve seyahat,ziyafet resimleri dolu dergileri yerine bir gelir –gider ve mizan tablosunu göndermeyi neden akıl edemezler acaba.
"Başkan seçimlerinde ve öncesinde kimler tarafından ne gibi faaliyetler yapılır?"
Misal olarak, bir başkan adayı, kendisini seçtirmek için nasıl yöntemler kullanır? Delegeleri, kendisini seçmeleri için nasıl ikna eder?
Delegeler karşısında adaylar arası sözlü konuşmalar mı gerçekleştirilir? Seçici delegeler, hangi konuşmacıyı beğenmişse onun seçilmesi için kıran kırana bir fikir mücadelesi mi olur?
Odaların Başkanlıkları prestijli işler kategorisine girer. Bu prestiji oda veya kendi egoları lehine kullanırken,Üretilmeyen bir para, kumbara gibi bu örgütlere devamlı akar. Bu paranın kullanımı için üyeler söz sahibi olamazlar. Başkanlar başkan olunca ki prestijleri ile öncesi konumları nelerdir? Odanın malı ve ekonomik sorunları veya üyelerinin sorunları sebebi ile kamu yöneticileri ile,veya siyasi iktidar yetkilileri ile ters düşmeyi göze alabilirler mi? Ben alana rastlamadım. Sadece ilişkilerini düzeltmek için bol bol ziyafet çekerler.Amaç il yöneticileri ile yan yana görünüp,ile gelen giden siyasilerin ve özellikle başbakanların,bakanların yanında STK lideri olduğunu gösterip egolarını tatmin etmekmıdır.
Devamlı ekranda fikir beyan eden başkanlar, üyelerinin düşüncelerini mi yansıtır yoksa duyduklarımız kendi konuşma becerileri ve kendi fikirleri midir?
Mesela Ticaret ve sanayi odalarının başkanları ile Rize başkanlarını karşılaştırırsak hangisi iline daha faydalı işler yapar ve bu farklılık nereden kaynaklanır.
Misal olarak,odaların görevlerinin bir tanesi şöyledir.
Ticaret ve sanayiye ait her türlü incelemeleri yapmak, bölgeleri içindeki iktisadî, ticarî ve sınaî faaliyetlere ait endeks ve istatistikleri tutmak, başlıca maddelerin piyasa fiyatlarını takip ve kaydetmek ve bunları uygun vasıtalarla yaymak.
1994 den-1995 den sonra görev yapanlar veya eskimiş siyasetin versiyonları nın egemen olduğu dönemlerde yetkili olarak bu görevleri yapmayan ve yapamayanlar acaba bu dönemde nasıl yapacaklardır. Örneğin Rize Ticaret odasının %25 ortağı olduğu bir kamusal şirketin batmasına ve Serbest bölgenin kapanmasına,Bir liman ve Batum-Rize Trabzon demiryolu projesinin yatırımdan çıkarılışını sağlayan,yazı yazan ve sesiz kalanların ardından Rizeli tüccar neden gider.
İlin ekonomisi hala daha çaya bağlıdır.Tüm çay üreten firmalar Odanın üyesidir.O halde odalarının üyelerinin Türkiye de ki konumu ve sorunları için hiçbir fikirlerini bilmemekteyiz. Eğer yapacak bir düşünce ve projeleri var idi ise bunları neden kapalı tuttular.Bunları Rize ticaret erbabı ile paylaşmalıdırlar.
Ancak bu günlerde çıkıp bize hikaye anlatmasınlar,dün nerede idiler ve ne yaptılar.Bir yerde olmak veya yer almak için mutlaka seçilmiş olmak gerekmez.
Sizin için acaba oda başkanlığı için tam adamdır diyen varmı?Önce bunu açıklayın ve geçmişe kalem çizdim,diyebilirmisiniz?Yoksa Rize ekonomisine kazandırılmaya çalışılan ivmeleri,yatırımları yatırımdan çıkarmış bir zihniyetin temsilcisi olmaya devamı edeceksiniz.Mesele bunu anlayabilmemizdir.Çünkü ben yukarda yazdığım konularda ve Oda başkanlığı konusunda bir liderlik vasfı görmemekteyim.