Orhan YAZICILAR

Orhan YAZICILAR

TEMBELLİĞİN TEDAVİSİ Mİ?.. ‘’ YOKTUR’’!..

Sanayisi olmayan, Kültür ve Turizmden yeterli payını alamadığı sadece dağ ve yayla turizminin bulunduğu, oda günübirlik olduğu için sürekli küçülen Rizemizde  işsizlik var mı?
Var diyenleri duyar gibiyim.
Çünkü iş bulamadıkları için geçmişte çoluğunu ,çocuğunu bırakıp, yatağını kapıp gurbet ellere giden hemşehrilerimiz bir daha Rize’ye gelmediler.
İş yok, aş yok diyenler nafakalarını gurbet ellerde temin ettikleri için ana yurdu, baba ocağına dönmediler. Bayramlarda, düğün ve cenazelerde memleketlerine misafir olarak gelip gittiler, halen de öyleler.
Rize’de gençlerimiz okumaya çok meyilli olmasalar da; okumaktan, yüksek tahsil yapıp ekmeğini eline almaktan başka çareleri yok.
Bugün Rize’de sokakta kime sorsanız işsizliğin çok olmasından yakınırlar. Gençlerin pek çoğu da ’’Çalışmak istiyorum iş yok..! diyor, sanayide çarşıda, pazarda ticaret yapan esnaf ve tüccara sorsanız ‘’Çalıştıracak adam arıyorum, bulamıyorum…!
‘’Ne iş olsa yaparım abi’’ diyen kişiler vardı eskiden. Bir dönem bu süreç eleştirildi performans yönetmenleri tarafından. Bir kişi ne iş olsa yapamaz, insana göre iş değil , işe göre insan olur, söylemleriyle yönlendirildi çalışma hayatı.
Şimdilerde hala işsizliğin kol gezdiğini düşünüyoruz; fakat diğer yandan işsizlikten değil, motivasyonsuzluktan yakınan gençler çıkıyor karşımıza.
Motivasyonsuzluk denilen şey cidden motivasyonsuzluk mu, yoksa tembelliğin adını birileri motivasyon sorunu mu koydu diye düşünmeden edemiyorum sevgili okurlar.!.
Öncelikle hemen söyleyeyim:
Depresyonun tedavisi var, tembelliğin tedavisi yok!.
Tembellik; kişinin herhangi bir işi yapmaya engel durumu ve yetenek  sorunu olmamasına rağmen, bir türlü kendisini harekete geçirmek istememesinden kaynaklanan, üşengeçlik halidir.
Motivasyon sorunu ise; kişinin kendisini harekete geçirmek istemesine rağmen bazen ne yapacağını bilmemekten, bazen kafa karışıklığından verim düşüklüğü halidir.
Anlayacağınız üzere tembeller, Anadolu tabiri ‘’üzerine ölü toprağı serilmiş’’ gibi hisseder ve elini kolunu kaldırmak istemez.
Tembellik, iş yapmamak için ‘’içi doldurulmuş bahaneler’’üretilir.Motivasyon eksikliğinde,  bahane yoktur. Gerçekçi engeller vardır. Ve bunların önüne geçebilecek marşa  basma davranışının ne olduğu bulunamaz.
İlkokuldan beri eli kolu kalkıp bir satır ders çalışmamış, ders çalışmak nedir hiç bilmemiş, anne ve babasının zoruyla masa başına oturup, iç dünyasında fenalıklar geçirmiş birisinin, final döneminde  yaşadığı sıkışmışlık halini motivasyonsuzlukla açıklarız. Eli kolu kalkmıyor,  çünkü tembel!. Tembelliğinin farkına varmadığı müddetçe ve kendisine sert komutlar vererek bu işn üzerine gitmediği müddetçe de düzelmeyecek üstelik.
İşsizlik var diyoruz ya…Bir yanım düşünüyor ki evet işsizlik var bu memlekette ama tembel insan da o kadar çok var ki!. Herkes daha az çalışıp çok kazanmak, kimseden emir almamak, mümkünse kendi işinde çalışmak, çalışma saatlerini kendi kişisel keyfine göre ayarlamak, aklına geldiğinde işine gitmemek, mümkünse başkalarını çalıştırarak onların üzeri nden  para kazanmak gibi yöntemlerle rızık temini istiyor. Keşke olsa! Hangimiz istemeyiz ki!.
Netice de biz toplum olarak, bizi idare edenlerin de katkısı ile çalışmadan geçinmeyi öğrendik. Bu olay şimdi değil!. Yıllardan beri ver oyu, al poşeti demeyi öğrettik.
Böyle bir toplumun gideceği yer neresi?
 
Önceki ve Sonraki Yazılar