Orhan YAZICILAR
DAYAN TÜRKİYEM!...
Her gecenin bir sabahı, her kışın bir yazı olduğu gibi her yokuşun da bir inişi vardır.
Bu kara bulutlar da elbet bir gün dağılacak. Bu huzurunda bir gün yerini sevince bırakacak.
Üst üste maden kazası haberleri gelmeyecek. Arka arkaya trafik kazası haberi gelmeyecek. Kadınlar şiddete maruz kalmayacak.
İnsanlar normalleşecek, ülkeler medenileşecek. Ülkemizde ve dünyada olan bitenlerin kaynağında ‘’İNSAN’’ var. Bir takım insanlar, diğer bazı insanların hayatına, malına kastediyor. Bir takım ülkeler, diğer bazı ülkelerin insanlarına, topraklarına, doğal zenginliklerine kastediyor.
Daha çok kazanma hırsı, kanun ve kural tanımama, bilimsel çalışmayı reddetme gibi faktörler sonucunda elim vakalar meydana geliyor.
Bir patron nasıl olurda personelinin hayatını riske atar, bir şoför nasıl olur da yolcularının yaşam hakkını bile bile gasbeder, kalleş bir terörist nasıl olur da hunharca, insanları arkalarından katledecek kadar canileşir ve insanlıktan uzaklaşır? Erkekler; fiziken kendilerinden daha zayıf olan kadınlara neden şiddet uygular?
Neden? Neden?
Her şey; sonunda gelip insan eğitimine dayanmıyor mu?
Bu olaylara sebep olanlar biz insanlar değil miyiz?
Hani meşhur bir atasözü var: Kurt ile bir olup önce kuzuları yerler; sonra da çoban ile bir olup, oturup ağlarlar…
Şiddetin, terörün, hırsın dini ve milliyeti yok…
Öyleyse sorun insan eğitiminde. Karıncayı ezmekten, başka insanların hakkını yemekten çekinecek insanları hangi müfredatla yetiştirebiliriz?
Canavarlaşmış, vampirleşmiş, ilkelleşmiş insanları bu alemden nasıl uzaklaştırabiliriz?
Süt kokulu, saf kalpli, tertemiz duygulu çocuklar büyüyünce nasıl tanınmaz hale gelebiliyor?
Gelin bunu tartışalım….