Doğrusu ben çok ümitli değildim. Çünkü takım baştan aşağı yenilenmişti. Eski kadrodan sadece 4-5 futbolcu takımda yer almıştı. Tamamen kapalı bir kutu idi Ç. Rizespor. Bir da Giresunsporla oynadığı hazırlık maçında vasat bir futbol ortaya koymuştu ve 1-0 mağlupta olmuştu. Ama hazırlık maçları ölçü olmadığı için pek de öyle dikkate alınmamıştı.

Maça gelince Ç. Rizespor oyuna gayet temkinli başladı. Defansı sağlam tutup, orta sahada daha çok topa basarak ileri uçdaki  golcü El Kebiri gol pozisyonuna sokabilmekti. El Kebir kilolu olmasına rağmen bayağı mücadele etti. 

Oyun her iki takımın gol atabileceği konuma tam gelmişken; 39.cu dakikada Gençlerbirliği 10 kişi kaldı. Ç. Rizespor futbolcu ve taraftarları öyle içten bir  bir oohh çekti ki, bizler ekranlarımızın başında derinlemesine hissettik. İlk yarı 0-0 tamamlandı.

İkinci yarı başladığında Ç. Rizespor kenar yönetimi ve futbolcular bu maçı her ne pahasına olursa olsun lehimize tamamlamalıyız bilinciyle oyun üstünlüğünü ele geçirdi. Dakikalar 66’yı gösteriyordu ki; çok güzel paslaşmalar ve topun Melnjak’la buluşmasına kadar yapılan paslar gerçekten çok güzeldi. Aynı güzellikle Melnjak 20 Metreden vole ile ser bir şekilde gençlerin kalesinin ağlarını havalandırdığı zaman çok daha büyük bir Ooohhh çektik.

Sonuç olarak: Ç. Rizespor oynağı futbolla fazla göz doldurmadı. İlk maç olduğu için fazla da söyleyecek bir söz yok. Ancak ilerleyen haftalarda daha iyi olması tabii ki temennimizdir. En mutlu olduğumuz taraf daha henüz ilk maç hem de deplasmanda olmasına rağmen alınan 3 puan bizleri ziyadesiyle mutlu ett.

Emeği geçen herkese teşekkür ederiz…