"Parti olarak hasbilikten hesabiliğe doğru savrulduk. Hasbiliğe döneceğiz Hesabi değil hasbi (gönülden, karşılık beklemeksizin yapılan) olacağız." 

 

Bu tespit ve müjde; gelecek için, kırılan gönüllerin tesellisi açısından ümit verici, beklenen, arzu edilen fevkalade önemli bir müjde!

Bu mesajın ışında; ilk planda, yıllardır beraber yürüyen, lakin fitnecilerin etkisiyle araya biraz mesafe konulmuş bulunan hasbî yol arkadaşları yeniden kucaklaşmalı. 

 

***

Gül ile Erdoğan kucaklaşmalı!..

Abdullah Gül bir değerdir, zayi edilmemeli…

Yeni AK Parti’de Gül ile Recep Tayyip Erdoğan kucaklaşmalı…

 

Gül, beşer hayatında ender kişilere nasip olabilecek nice makam ve sıfatların pişirdiği ve yetiştirdiiği fevkalade engin tecrübeye sahip bir şahsiyet…

Bu tecrübe zayi edilmemeli… Bu tecrübe körletilmemeli… Bu tecrübe, insanlığın istifadesinden mahrum edilmemeli.

 

Yeni dönemde Gül ile birlikte Ahmet Davutoğlu ve Bülent Arınç da Erdoğan ile kucaklaşmalı…

 

 

 

Yeni AK Parti’de; Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Binali Yıldırım el ele, birlikte yürümeli.

 

Bu muhteşem beşli, içerde ve dışarıdaki şer ve fitne odaklarının emellerini kursaklarında bırakacaktır.

Bu muhteşem beşli, nice kırgın ve üzgün gönül erlerinin gönüllerini sevindirecek, heyecanlarına heyecan katacaktır.

 

Bu muhteşem tablonun oluşumunu engellemek isteyenler tabiî ki olacaktır…

Liyakat olarak Gül, Davutoğlu ve Arınç ayarında olamayanlar tabiî ki kendilerine yer bulabilmek için liyakatli şahsiyetlere çamur atacaktır!.. Tarihte böyle olmuş, bugün de böyle olduğu gibi yarın da böyle olacaktır!

Bu muhteşem tablonun mimarı Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olacaktır.

***

Güçlü lider Erdoğan’ın güçlü ekibe ihtiyacı olacaktır.

Bu güçlü kadroyla birlikte %50’leri yakalayan AK Parti, bu ekipte kopma başladıktan sonra 16 Nisan’da % 50’de zorlandığı doğru okunmalıdır! 

 

***

Gül’ün “Cuma konuşması”!..

Abdullah Gül’ün Cuma namazı çıkışında yaptığı açıklamalar önemli…

Açıklamaların zamanı ve yeri, konuşma metni kadar önemli… Adeta seçim sonrası “Balkon” konuşmalarını andırıyor.

Belli ki bundan böyle 11. Cumhurbaşkanı Gül, kamuoyuna vereceği mesajları Cuma Namazı çıkışında yapacak!

 

Gül’ün “Cuma konuşması”ndaki mesajları doğru okunmalı!..

Gül’ün konuşmasında dikkat çeken mesajlar:

 “Açıkçası benimle ilgili söylenenleri hiç ciddiye almadım… 

Ama üzülerek görüyorum ki bazıları çok ciddiye almışlar. Hatta bazı arkadaşlar saygı seviyesini de aşarak neredeyse benim ne yapmam gerektiğini, söylemem gerektiğini nasihat edecek kadar ileri de gittiler… Uzun bir süredir bazı çevreler, siteler, sosyal medyada başta beni konu edip edep dışı sözler yazıldı. 

 

Ak Parti'nin gerçek öncüleri, kurucuları onun içeride dışarıda İTİBARINDA, BAŞARISINDA ÇOK BÜYÜK EMEĞİ GEÇMİŞ arkadaşlar hakkında KÜFÜRLERE VARAN SÖYLEMLER, EDEP DIŞI DAVRANIŞLAR İÇERİSİNDE BULUNDULAR... 

 

Doğrusu bunları da nasıl organize olduğunu dünya âlem biliyor artık. 

BUNUN KARŞISINDA SUKUTU gerçekten üzüntü ile karşılıyorum ve kamuoyunun vicdanına bırakıyorum…

 

Ben 7 sene TARAFSIZ OLARAK cumhurbaşkanlığı yaptım. Sonra ayrılınca da günlük siyasete girmeyeceğimi de defalarca söyledim…

 

Türkiye'nin önünde çok önemli meseleleri var. Ulusal çıkarlarını tehdit eden gelişmeler var. İçeride bir sürü ekonomik beklentiler, sorunlar, halkın ihtiyaçları var. HERKESİN BUNLARI ÇÖZMEK İÇİN UĞRAŞMASI GEREKİR. Bu uğurda da ELİNDEN GELEN HER ŞEYİ YAPMASI GEREKİR. Bu çerçevede muhakkak ki HÜKÜMETE YARDIMCI OLMAK gerekir. DİĞER SORUNLARA YARDIMCI OLMAK GEREKİR.

 

Ve Türkiye’nin bütün bu zorlukları aşması, tarihinde ilk defa ciddi ciddiye kaldığı tehlikeler var yurtdışından kaynaklanan bütün bunları aşmak için büyük bir birlik beraberlik içinde soğukkanlı biçimde hareket edilmesi lazım.”

***

Kıssadan Hisse…

Emevi Devleti’ninin yıkılışı!..

Emevi Devletinin yıkılması ve Abbasi saltanatının kurulmasını sağlayan Ünlü Komutan Ebu Müslim Horasanî'ye Emevî Devleti’nin yıkılış sebebi sorulduğunda şu cevabı vermişti:

 

 “Emevîler, zararlarından emin oldukları için dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırman düşman, dost olmadı; ama uzaklaştırılan dost, düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.”

 

Vesselam…

Ahmed Çıtlakoğlu  

06.05.2017 / 10 Şaban 1438