Ahmed ÇITLAKOĞLU
Kullanılmayan Eşyalar Muhtaçlara!..
Kullanılmayan eşyaları muhtaçlara ulaştıralım…
Yeni bir yardım ve hizmet projesi:
Çoğumuzun gardırobu, muhtemelen kullanmadığımız birçok elbiselerle doludur. Bu elbiselerin çoğu ya modası geçtiği için, ya da beden ölçülerine uymadığı için kullanılmıyordur.
Özellikle bebek ve küçük yaştaki çocuklarımızın çok çabuk büyüdükleri için giyemediği ve haliyle eskitemediği o güzelim elbise ve ayakkabıları…
Eskimeden değiştirilen ev eşyaları… Ya moda hastalığı, ya da tayin veya özel ikametgâh değişikliği sebebiyle yenilenen, eskimeden atılan koltuk ve yatak odası takımları…
Bunlar artık birilerinin ihtiyacı olmaktan çıkmıştır… Bu eşyalar koyacak yer bulunamadığından ya çöpe atılır, ya kapalı yerlere istif edilir!
Oysaki etrafımızda, belki çok yakınımızda, bunlara o kadar ihtiyacı olanlar vardır ki; fark etmiyoruz, görmüyoruz/göremiyoruz… Mesela, ülkemiz fakirlerinin yanında, üniversitelerde okumak için sair illerden gelen ve evlerde kalmak isteyen talebeler ve binlerce mültecilerin durumu!
Birileri bu işe bir öncülük etse, bu işi organize etse; hem kullanılmayan eşyaların israfı önlenecek, hem de nice muhtaçların ihtiyacı giderilmiş olacak!..
Bu organizasyon ve hizmet programı, sadece Ramazan’da değil, yıl boyunca her zaman yapılmalı!
Bazı vakıf ve derneklerin hizmet programları arasında bu tür faaliyetlere kısmen yer verilse de pek sadra şifa görülmüyor.
Belediyeler, böyle bir projeyi geniş imkânlarıyla daha sağlıklı ve etkili yürütebilirler…
Mesela, toplanılan elbiselerin temizletilip teşhir edildiği, satış mağazaları gibi geniş bir “muhtaçlara mahsus ihtiyaç deposu” ne güzel organizasyon, ne güzel hizmet sahası olur!..
İşte yeni bir yardım ve hizmet projesi!
İşte hem israfı önleyecek, hem “gönül inşa” edecek; laf değil, icraat!..
İşte hem Ramazan’da ve hem de her zaman açık tutulabilecek bir “gönül inşa” kapısı!..
Böyle bir hizmet, aynı zamanda güzel bir sadaka imkânıdır.
Malum, sadakanın en eftali; gizli verilenidir.
Böyle bir organizasyonda, kimin kime ne verdiği, kimin elbise ve eşyasının kime verildiği belli olmayacaktır.
***
Böyle bir projeyi ekonomistler ve tüccarlar da destekleyecektir…
Zira böyle bir proje geniş kapsamlı ve etkili bir şekilde uygulamaya konulabilirse, belki nice aileler; çok arzu ettikleri halde “yazık olur, israf olur” düşüncesiyle atamadıkları eşyalarını gönül rahatlığıyla değiştireceklerdir… Mevcutları sadaka olarak dağıtacak, kendileri yenilerini alacaktır!
“Gerçek fakir, bir veya iki lokma, ya da bir veya iki hurma ile baştan savulan değildir, asıl fakir, ihtiyacını giderecek bir şey bulamayan, kendisine sadaka verilmesinin zarureti bilinmeyen ve kalkıp insanlardan da dilenmeyen kimsedir.” (Buhârî)
Vesselam…
07 Haziran 2016 / 02 Ramazan 1437