Ahmed ÇITLAKOĞLU
Kılıçdaroğlu artık CHP’yi temsil edemez!..
K.Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu Hanımefendi için sarf ettiği sözler, siyaset tarihinde bir kara leke olarak iz bırakacaktır…
Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkan edep dışı sözleri eleştiri babında aynen yazmaktan hatta ona cevap verirken “bu sözleri ona aynen iade ediyorum” demekten bile hayâ ederiz.
Hz. Mevlana’nın deyimiyle “Kalp deniz,dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.”
Kişinin lisanı onun kalbinin aynasıdır.
Kılıçdaroğlu da kendi kalbindekini dışarı yansıtmıştır.
Parti genel başkanı, partinin bütün birim ve üyelerinin temsilcisidir.
Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri Ak Parti ve Sayın Ramazanoğlu’ndan önce CHP’li bayan milletvekilleriyle parti kadın kollarını, hatta ahlakî değerlerde hassas bütün CHP’lileri rahatsız etmiş olmalıdır.
Zira bir bayan aynı zamanda bir erkeğin ya annesidir, ya eşidir, ya evladıdır, ya da kız kardeşidir.
Özür dilemek Kılıçdaroğlu’nu temize çıkartamaz…
Bir anamuhalefet partisi başında böyle bir zatın bulunması demokrasi adına büyük bir talihsizliktir.
Ahlakî değerlerde hassas CHP’liler, kendilerini temsil kabiliyetinden uzak Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan istifasını istemelidirler.
Edep dışı bu söz ve tavırlarından dolayı Kılıçdaroğlu’nu ve onu bu sözlerinden dolayı alkışlayanları şiddetle kınıyoruz.
Kılıçdaroğlu, bu haliyle bu saatten sonra Anamuhalefet partisi başında bulunamaz, bulunsa da siyaseten itibarı ve etkisi olamaz. Bu sebeple bir an önce istifa etmelidir.
***
Abdullah b. Amr (r.a) şöyle demiştir: Rasulüllah (s.a.v);
“Büyük günahların en büyüklerinden birisi kişinin ana-babasına la’net etmesidir” buyurdu.
Kendisine orada bulunanlar tarafından:
"Yâ Resûlallah! İnsan anasına babasına nasıl la'net eder?" denildi.
Rasulüllah (s.a.v):
"O kimse birisinin babasına söver, o da karşılık olarak onun babasına söver; yine o kişi birisinin anasına söver, o da karşılık olarak onun anasına söver" buyurdu. (Buhari, Edeb, 49)
Vesselam…
06 Nisan 2016 / 28 Cemâziye’l-Âhir 1437
