Ahmed ÇITLAKOĞLU
Başkanlık sistemini muhalefet niçin istemez?..
Başkanlık sistemini en fazla gündeme taşıyan, hatta gündemden düşürmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan… Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün fiilen başkanlık sistemini zaten uyguluyor.
Bugünkü sözde parlamenter sistemde Erdoğan ne yapmak istiyor da yapamıyor ki?
Cumhurbaşkanının yapmak isteyip de yapamadığı, söylemek isteyip de söyleyemediği bir şey var mı?.. Hayır, yok!
Sayın Erdoğan, Anayasanın kendine tanıdığı (anayasal haklarını) yetki ve sorumlulukları sonuna kadar kullanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söz ve fiillerini hazmedemeyip eleştirenler, onun hukuk dışı hareket ettiğini iddia edemiyorlar…
Malum, mevcut anayasa darbe anayasası… Bu Anayasayı Erdoğan ve ekibi (Ak Parti) yapmadı.
Bugün darbe severlerin ve darbecilerin varislerinin Erdoğan’a kızmalarının esas sebebi belki de; anayasada cumhurbaşkanına verilen yetkileri zamanında (kendi dönemlerinde) tam olarak (Erdoğan gibi) kullanamadıkları için bu anayasayı yapan darbeci atalarına kızmalarındandır!
***
Başkanlık sistemine geçilmiş olsa, mevcut anayasada cumhurbaşkanına verilen (darbecilerin kendileri için koyduğu) yetkilerin büyük kısmı muhtemelen törpülenecek.
Burada Erdoğan karşıtları ve muhalefetin kafa karışıklığına sebep olan husus:
Erdoğan gibi bir cumhurbaşkanı nasıl olurda sahip olduğu sınırsız yetkilerin sınırlandırılması için anayasa değişikliği ister?..
Erdoğan’ın siyasî hamlelerinin sırrını bugüne kadar çözemeyen ve akıl erdiremeyen çevreler; onun anayasa değişikliğiyle Başkanlık sistemine geçmekteki ısrarının sırrını da çözemiyorlar!
Oysa normal mantık; cumhurbaşkanının sınırsız yetkilerini kullanmasından rahatsızlık duyan muhalif çevrelerin bir an önce anayasa değişikliğine gidip bu aşırı yetkilerin sınırlandırılmasını gerektirirken, nedense anayasa değişikliğine onlar karşı çıkıyorlar!
***
Bugünkü Başkanlık sistemi tartışmalarından anlaşılan:
- Demek ki Sayın Cumhurbaşkanı başkanlık sistemini kendi için istemiyor!
- Demek ki Sayın Cumhurbaşkanı kendinden sonra gelecek (ola ki farklı düşüncede olabilecek) Cumhurbaşkanları ve Başbakanların ihtilafından ülke ve millet zarar görmesin, istikrar bozulmasın istiyor!
- Muhalefet partileri başkanlık sisteminin Erdoğan’ın (Ak Parti’nin de değil!) işine yarayacak diye anayasa değişikliğine karşı çıkıyorlar!
Tabii Erdoğan karşıtlarının bu tutarsız davranışları milletin Erdoğan’a sevgi ve güvenini artırıyor.
Halbuki Başkanlık sistemini en fazla muhalefet istemeli!..
Muhalefetin başkanlık sistemini istememeleri demek; “muhalefet partilerinden hiç birinin (özellikle ana muhalefet CHP’nin) gelecek zaman diliminde (orta ve uzun vadede) ne cumhurbaşkanlığına ne de başbakanlığa geleceklerine dair bir umut ve beklentilerinin olmaması” demektir!
***
Görülen o ki, muhalefetin bu “Erdoğan ne söylerse, ne yaparsa karşı çıkma” tavrını çok iyi bilen usta siyasetçi Erdoğan, muhalefetin karşı çıkacağını bile bile, ısrarla başkanlık sistemini gündemden düşürmüyor!..
Gündemden düşürmüyor; zira Erdoğan’ın kararlı ve ısrarcı tutumu karşısında muhalefet kendi isteğiyle anayasa değişikliği çalışmalarının dışında kalacak ve Ak Parti kendi başkanlık sistemini referanduma götürecek!
Ve millet; muhalefetin uzlaşmaz tutumu gerekçesiyle Ak Parti’nin başkanlık sistemini yüksek bir oranla onaylayacak!
Ve milletin bu kararına muhalefetin itiraz gerekçesi de olamayacak!.. İtiraz edilse de kabul görmeyecek.
İşte usta siyaset, işte milletle kucaklaşma!
“Ne kadar okursan oku; bilgine yakışır şekilde davranmıyorsan, CAHİLSİN demektir!” (Şeyh Sâdî Şîrazî)
Vesselam…
22 Şubat 2016 / 13 Cemaziye’l-evvel 1437