“Üniversite Eğitiminde Yeni Yöntemler”
Rize Üniversitesi’nde Kanada Ontario Entitüsü ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer tarafından ''Üniversite Eğitiminde Yeni Yöntemler'' konulu konferans düzenlendi.
Rize Üniversitesi Merkez Sosyal Tesisleri Salonu’nda düzenlenen konferansa Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz, akademik ve idare personel, bazı kamu kurum ve kuruluşlarının il müdürleri ile öğrenciler katıldı.
Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz, açılışta yaptığı konuşmada, üniversitelerin tek görevlerinin eğitim olmadığına dikkat çekerek, ''Eğitimin yanında ülke ekonomisinde bizimde bir katkımız bizimde bir rolümüz olsun çabasındayız. Sadece eğitim ve öğretimle büyümek mümkün değil. Eğitim öğretimle beraber AR-GE çalışmalarını geliştirmek ve dışa açılımı gerçekleştirmektir. Bu nedenle bu konferanslarımızı sürdüreceğiz'' dedi.
Prof. Dr. İbrahim Dinçer ise Kanada’daki üniversitelerin faaliyetlerinden örnekler vererek, “Üniversitelerin görevi bu ürünü en iyi şekilde işlemek. Piyasanın taleplerini karşılayacak öğrencileri yetiştirmek. Bunun için altyapı ve uygulamalar çok önemli. Yapılanma, izlenim, yenilikler, yüz yüze eğitim ve teknoloji piyasaya ihtiyaçlarına cevap verecek öğrencilerini yetiştirmek için çok önemli. En çok başarı öğrenci ile öğretim görevlisi bir araya gelince yaşanıyor. Öğretim üyesinin öğrenciye ne kadar bilgiyi aktarabileceği çok önemli. Öğretim üyesi verimi kaliteyi getiriyor. Ancak geleneksel eğitim yapısının yanında daha teknolojik bir eğitim yapısının hayata geçirilmesi tartışılıyor. Ortaya çıkan bulgular dünyada geleneksel eğitimin yanında öğrencinin bilgiye erişimini teknolojinin katkısıyla sağlamak verimi kaliteyi artırdığını gösteriyor. Öğrenciye geleneksel eğitimin yanında teknoloji desteği ile eğitim verilmesi piyasaya çıktığında bu imkanları da kullanabilme şansı veriyor. Dünyanın genelinde değişime karşı bir direnç var. Geleneksel eğitime yatkınlık teknolojik değişimi zorlaştırıyor. Üniversiteler geleneksel eğitim ile teknolojik eğitimi birleştirerek piyasanın taleplerine göre öğrenci yetiştirmeli'' diye konuştu.
Dinçer, üniversitelerin sadece bulundukları bölgelere ait olmadığını, her bir üniversitenin aynı zamanda dünya üniversitesi olduğunu vurgulayarak, “Toplumu sürükleyecek bir ülkeyi kalkındıracak kurumlar üniversitelerdir. Kanada, Amerika üniversiteleri sayesinde bu durumdadır. Üniversitenin tanımı ulusları özelliği ile yapılabilir. Üniversite sadece bir bölgenin, bir şehrin, bir ilçenin malı değildir. Üniversite aslında dünyanın malıdır. Üniversitesi olan şehir dünyaya hizmeti ön plana çıkarma görevine talip olmuş demektir'' şeklinde konuştu.
Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz, açılışta yaptığı konuşmada, üniversitelerin tek görevlerinin eğitim olmadığına dikkat çekerek, ''Eğitimin yanında ülke ekonomisinde bizimde bir katkımız bizimde bir rolümüz olsun çabasındayız. Sadece eğitim ve öğretimle büyümek mümkün değil. Eğitim öğretimle beraber AR-GE çalışmalarını geliştirmek ve dışa açılımı gerçekleştirmektir. Bu nedenle bu konferanslarımızı sürdüreceğiz'' dedi.
Prof. Dr. İbrahim Dinçer ise Kanada’daki üniversitelerin faaliyetlerinden örnekler vererek, “Üniversitelerin görevi bu ürünü en iyi şekilde işlemek. Piyasanın taleplerini karşılayacak öğrencileri yetiştirmek. Bunun için altyapı ve uygulamalar çok önemli. Yapılanma, izlenim, yenilikler, yüz yüze eğitim ve teknoloji piyasaya ihtiyaçlarına cevap verecek öğrencilerini yetiştirmek için çok önemli. En çok başarı öğrenci ile öğretim görevlisi bir araya gelince yaşanıyor. Öğretim üyesinin öğrenciye ne kadar bilgiyi aktarabileceği çok önemli. Öğretim üyesi verimi kaliteyi getiriyor. Ancak geleneksel eğitim yapısının yanında daha teknolojik bir eğitim yapısının hayata geçirilmesi tartışılıyor. Ortaya çıkan bulgular dünyada geleneksel eğitimin yanında öğrencinin bilgiye erişimini teknolojinin katkısıyla sağlamak verimi kaliteyi artırdığını gösteriyor. Öğrenciye geleneksel eğitimin yanında teknoloji desteği ile eğitim verilmesi piyasaya çıktığında bu imkanları da kullanabilme şansı veriyor. Dünyanın genelinde değişime karşı bir direnç var. Geleneksel eğitime yatkınlık teknolojik değişimi zorlaştırıyor. Üniversiteler geleneksel eğitim ile teknolojik eğitimi birleştirerek piyasanın taleplerine göre öğrenci yetiştirmeli'' diye konuştu.
Dinçer, üniversitelerin sadece bulundukları bölgelere ait olmadığını, her bir üniversitenin aynı zamanda dünya üniversitesi olduğunu vurgulayarak, “Toplumu sürükleyecek bir ülkeyi kalkındıracak kurumlar üniversitelerdir. Kanada, Amerika üniversiteleri sayesinde bu durumdadır. Üniversitenin tanımı ulusları özelliği ile yapılabilir. Üniversite sadece bir bölgenin, bir şehrin, bir ilçenin malı değildir. Üniversite aslında dünyanın malıdır. Üniversitesi olan şehir dünyaya hizmeti ön plana çıkarma görevine talip olmuş demektir'' şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.