Rizeli Çözümü Böyle Buldu
Yer ve sorun Rize olunca Rizeliler bir yolunu bulur o sorunun üzerinden gelir. Rize'de yine karşılaşılan bir sorunda Rizeliler, Karadeniz zekasıyla öyle bir yöntem uyguladı ki okuyunca şaşıracaksınız...
Yer ve sorun Rize olunca Rizeliler bir yolunu bulur o sorunun üzerinden gelir. İşte yine yer Rize bu kez sorun ise Rize’deki Tarihi Caminin Minaresinin çürümesi. Ancak Rizeliler, Karadeniz zekasıyla öyle bir yöntem uyguladı ki okuyunca şaşıracaksınız.
Rize’nin Güneysu İlçesi Asmalıırmak Köyünde tarihi bir camiiye ait minare görenleri şaşırtıyor. Yalnız bu kez tarihi cami değil caminin çürüyen minaresine Rizelilerin kıvrak zekasıyla bulduğu çözüm şaşırtıyor.
Yaklaşık 200 yıllık olduğu düşünülen tarihi caminin Ahşap Minaresi dip taraftan çürüyünce köylüler ne yapabiliriz diye düşünmeye başladılar. Fazla düşünmeye gerek kalmadan bir çukur kazarak etrafı taşla çeviren köylüler, hazırlanan beton harcını boş teneke içine döktüler ve minareyi üzerine buraya oturtarak minarenin ilginç bir şekilde yerinde durmasını sağladılar.
Konu hakkında köyün sakinlerinden Mustafa Taşçıoğlu yaptığı açıklamada, bildiğim kadarıyla tarihi camimiz dedelerimin zamanında kalma. Hatta öğrendiğim kadarıyla çok eski ve yapılış tarihini dedem de bilmiyor. Bu minarede 1950 civarında yapılmıştır. Bu asırda ilginç ama bildiğim 50-60 sene evvel önce normal sayılabilecek şekilde yapıldığıdır. Teknoloji şimdi çok gelişti. Şimdi dışarıda profilden yapıyorlar hemen krom kaplıyorlar 5 günde bir minare yapıyorlar ama eskiden bu imkanlar yoktu.
Pakoz Camii İmamı Mubin Yanık ise, “Mahalledeki insanlar dediler ki buraya bir cami yapalım o eski insanlar burada bir camii yapmışlar ama ne zaman yapıldığı bilinmiyor. 1950 senesinden önce dediler ki bir minare yapalım. Büyük bir kestane ağacı buldular. Bu minareyi yaptıkları zaman hemen hemen 70 seneye yakın bir minaredir. Buna tabiî ki bir sallanma payı koymuşlar. Bunun için çoğu insan ona çıkmakta korkuyor ama ben tabiî ki görevli olduğum için mecbur ufak tefek arızaları gidermek için çıkıyorum. Ağaca çıkmaya korkardım ama buna çıkmaya Allah’ın verdiği bir hikmet var. Kimse çıkamadığı için çıkıyorum. Bir ustamız vardı o bir defa çıktı “ben daha buna çıkmam” dedi. Eskiden kuvvetli güçlü insanlar vardı. Bayır yerlerden o ağacı kesip buraya getirdiler. O ağacı getirdikten sonra dediler ki “Yıkılmaması için bizim bunu buraya nasıl tutturmamız gerekir ve derin bir kuyu kazmışlar etrafını taşlarla dizmişler. O zaman çimento falan yoktu kireçlen dağların içindeki kumlarla bu ağacı buraya diktiler ve minareyi yaptılar.
Minareyi gören insanlar hemen telefonlarına sarılıyor bunu böyle nasıl yapmışlar diyorlar. Bizde her gelene izah ediyoruz. Elimizden geldiği kadar ne şekilde yapılmışsa ona göre izah ediyoruz ama buranın en ilginç yanı caminin içinin ahşap olması. Uzaktan ve yakından gelen genç insanlar da oluyor. Buraya geldikleri zaman bu minareyi çekiyorlar içinin desenini çekiyorlar, eski gaz lambası var onu çekiyorlar, içindeki desenlerin nasıl yapıldığını çekiyorlar ama bunun en ilginç tarafı tabiî ki minaresi oluyor. Minareye çıkmışlar ama minareye çıkan altına biraz zor iniyor” şeklinde konuştu.
Mehmet Karali adlı vatandaş ise “Bizim bu caminin minaresi rüzgar estiği zaman diyorlar ya hani sallanıyo. Yok sakattır şudur budur. Rüzgar estiği zaman ben ona çıkıyorum beni sallıyor öyle beşik gibi hiç korkmuyorum ondan bir şey olmuyor. Eskidir camimiz zaten minarenin dip tarafı çürüyünce tenekeyi sarmışız ona içini de beton doldurmuşuz. O vaziyette kuvvetlendirmişiz onu yani öyle sakat değil ama tabiî ki camimiz eski.” dedi.
Rize’nin Güneysu İlçesi Asmalıırmak Köyünde tarihi bir camiiye ait minare görenleri şaşırtıyor. Yalnız bu kez tarihi cami değil caminin çürüyen minaresine Rizelilerin kıvrak zekasıyla bulduğu çözüm şaşırtıyor.
Yaklaşık 200 yıllık olduğu düşünülen tarihi caminin Ahşap Minaresi dip taraftan çürüyünce köylüler ne yapabiliriz diye düşünmeye başladılar. Fazla düşünmeye gerek kalmadan bir çukur kazarak etrafı taşla çeviren köylüler, hazırlanan beton harcını boş teneke içine döktüler ve minareyi üzerine buraya oturtarak minarenin ilginç bir şekilde yerinde durmasını sağladılar.
Konu hakkında köyün sakinlerinden Mustafa Taşçıoğlu yaptığı açıklamada, bildiğim kadarıyla tarihi camimiz dedelerimin zamanında kalma. Hatta öğrendiğim kadarıyla çok eski ve yapılış tarihini dedem de bilmiyor. Bu minarede 1950 civarında yapılmıştır. Bu asırda ilginç ama bildiğim 50-60 sene evvel önce normal sayılabilecek şekilde yapıldığıdır. Teknoloji şimdi çok gelişti. Şimdi dışarıda profilden yapıyorlar hemen krom kaplıyorlar 5 günde bir minare yapıyorlar ama eskiden bu imkanlar yoktu.
Pakoz Camii İmamı Mubin Yanık ise, “Mahalledeki insanlar dediler ki buraya bir cami yapalım o eski insanlar burada bir camii yapmışlar ama ne zaman yapıldığı bilinmiyor. 1950 senesinden önce dediler ki bir minare yapalım. Büyük bir kestane ağacı buldular. Bu minareyi yaptıkları zaman hemen hemen 70 seneye yakın bir minaredir. Buna tabiî ki bir sallanma payı koymuşlar. Bunun için çoğu insan ona çıkmakta korkuyor ama ben tabiî ki görevli olduğum için mecbur ufak tefek arızaları gidermek için çıkıyorum. Ağaca çıkmaya korkardım ama buna çıkmaya Allah’ın verdiği bir hikmet var. Kimse çıkamadığı için çıkıyorum. Bir ustamız vardı o bir defa çıktı “ben daha buna çıkmam” dedi. Eskiden kuvvetli güçlü insanlar vardı. Bayır yerlerden o ağacı kesip buraya getirdiler. O ağacı getirdikten sonra dediler ki “Yıkılmaması için bizim bunu buraya nasıl tutturmamız gerekir ve derin bir kuyu kazmışlar etrafını taşlarla dizmişler. O zaman çimento falan yoktu kireçlen dağların içindeki kumlarla bu ağacı buraya diktiler ve minareyi yaptılar.
Minareyi gören insanlar hemen telefonlarına sarılıyor bunu böyle nasıl yapmışlar diyorlar. Bizde her gelene izah ediyoruz. Elimizden geldiği kadar ne şekilde yapılmışsa ona göre izah ediyoruz ama buranın en ilginç yanı caminin içinin ahşap olması. Uzaktan ve yakından gelen genç insanlar da oluyor. Buraya geldikleri zaman bu minareyi çekiyorlar içinin desenini çekiyorlar, eski gaz lambası var onu çekiyorlar, içindeki desenlerin nasıl yapıldığını çekiyorlar ama bunun en ilginç tarafı tabiî ki minaresi oluyor. Minareye çıkmışlar ama minareye çıkan altına biraz zor iniyor” şeklinde konuştu.
Mehmet Karali adlı vatandaş ise “Bizim bu caminin minaresi rüzgar estiği zaman diyorlar ya hani sallanıyo. Yok sakattır şudur budur. Rüzgar estiği zaman ben ona çıkıyorum beni sallıyor öyle beşik gibi hiç korkmuyorum ondan bir şey olmuyor. Eskidir camimiz zaten minarenin dip tarafı çürüyünce tenekeyi sarmışız ona içini de beton doldurmuşuz. O vaziyette kuvvetlendirmişiz onu yani öyle sakat değil ama tabiî ki camimiz eski.” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.