Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, küçük ölçekli işletmelerden elektrik faturaları konusunda gelen şikayetlere ilişkin, “Esnaflarımız, küçük işletmeler, birtakım sivil toplum kuruluşlarından gelen talepler var. Bunlara ilişkin farklı tarife grupları oluşturulabilir mi diye ekibimiz çalışıyor. Bitince kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı desteğiyle Ankara’da bir otelde düzenlenen “Sürdürülebilir Madencilik ve Çevre Çalıştayı” başladı. İki gün sürecek olan çalıştayda Madenciliğin Sürdürülebilirlik Yol Haritası’na katkıda bulunacak fikir ve öneriler ele alınıyor. Kamu, özel sektör, dernek ve birliklerin temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen çalıştayın ikinci gününde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de yer aldı.
Bakan Dönmez burada yaptığı konuşmada, yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle Isparta’da yaşanan elektrik kesintisini hatırlatarak, “Dün gece itibariyle Isparta’nın kalan 7 köyüne de elektrik verildi. Münferit kontrol ve bakım çalışmaları devam ediyor” dedi.
Bakan Dönmez, Isparta’da bir günde 10 yıllık bir hasar ve arızanın meydana gelmesine rağmen enerji ekiplerinin zor şartlar altında sorunu en kısa sürede çözmek için büyük bir gayret gösterdiklerini söyledi. Ispartalı vatandaşların yaşadıkları mağduriyetin halkın sıkıntılarını birebir dinledikleri için farkında olduklarını belirten Bakan Dönmez, “Çözüm için gereken bütün imkanları bir araya getirdik. Bütün vatandaşlarımız müsterih olsun. Devletimiz her zaman milletimizin yanındadır” diye konuştu.
Madencilik konusunun Türkiye’nin en önemli başlıklarından birisi olduğunu belirten Bakan Dönmez, bazı kişiler tarafından madenciliğin manipülatif ataklarına maruz kalmasına rağmen madenciliği ekonomik gelişim ve büyümeyle eş gördüklerini dile getirdi.

“Ham maddelerin önemli bir kısmının ithalatla karşılanması, dış ticaret açığımızın büyümesi açısından maalesef olumsuz bir durum oluşturuyor”
Türkiye’nin büyümesi ve gelişmesi nedeniyle ham maddeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu belirten Dönmez, “Yerli üretimle sanayimizin ham madde ihtiyacının belirli bir bölümünü karşılayabiliyoruz. Ancak önemli bir kısmın ithalatla karşılanması dış ticaret açığımızın büyümesi açısından maalesef olumsuz bir durum oluşturuyor” diye konuştu.
Dönmez, madenciliğin bir buz dağı gibi Türkiye’nin sahip olduğu teknolojik gelişimin arkasında yattığına dikkati çekerek, “En son teknolojiler hayatımızda olsun istiyoruz. Daha modern ve teknolojik bir hayatın tasavvurunu yapıyoruz. O nedenle madencilik hayattır desek yanlış olmaz. O nedenle madencilik gelecektir diyoruz” dedi.

“Madenlerini çıkaramayan, işleyemeyen, katma değerli ürünler haline getiremeyen ülkeler dışa bağımlı olmaktan kurtulamıyor”
Bakan Dönmez, bir telefon satın alındığında talk, nikel, bakır veya çinko gibi madenlerin de alındığını, uçağın ise titanyum çelik ve alüminyum gibi madenlerden yapıldığının bilinmediğini ifade ederek, “Evimizdeki en basit aletlerden en karmaşık teknolojik ürünlere kadar çevremize dönüp şöyle bir bakalım. Gördüğümüz her şey madencilik sektörünün bir faaliyeti, bir eseri. Yerin altı bizim için ne kadar değerliyse yerin üstü de bir o kadar değerlidir. Madenlerini çıkaramayan, işleyemeyen, katma değerli ürünler haline getiremeyen ülkeler dışa bağımlı olmaktan kurtulamıyor” şeklinde konuştu.

“Ya çevre ya maden diyenlere inat hem çevre hem de maden diyoruz”
Çevreye ve insan sağlığına duyarlı güçlü bir madencilik sektörünü inşa etmek için dünyadaki en güncel uygulamaları takip ettiklerini ve uyguladıklarını söyleyen Dönmez, “Ya çevre ya maden diyenlere inat hem çevre hem de maden diyoruz. Ne madenlerimizden vazgeçeriz ne de çevremizden diyoruz. Biz ne ikisini birbirine alternatif ne de birbirine rakip görüyoruz. Aksine ikisini birbirini tamamlayan, birbirini bütünleyen süreçler olarak görüyoruz” dedi.
Çalıştaya Bakan Dönmez’e plaket takdiminin ardından ara verildi. Bakan Dönmez, çalıştaydan çıktıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“Şu anda hem bakanlığımız hem de EPDK bu talepleri değerlendiriyor”
Elektrik faturaları konusunda artan şikayetlere yönelik düşüncesi sorulan Bakan Dönmez, “150 kilovat, 210 kilovata çıkarıldı. 1 Şubat itibarıyla da uygulama başladı. Onun yanı sıra çeşitli sosyal kesimlerden de indirimli tarifeden yararlanmaya dönük talepler de geliyor. Şu anda hem bakanlığımız hem de EPDK bu talepleri değerlendiriyor. Henüz net bir şey ortaya çıkmadı. Çıkınca kamuoyumuzla paylaşacağız. Benim şu anda bunlarla ilgili söyleyeceklerim bunlar” dedi.

“Farklı tarife grupları oluşturulabilir mi diye ekibimiz çalışıyor”
Küçük ölçekli işletmelerin elektrik faturaları yüzünden bazı illerde yaptıkları eylemlere karşı çalışmaların olup olmadığı sorusu üzerine Bakan Dönmez şunları söyledi:
“Esnaflarımız, küçük işletmeler, birtakım sivil toplum kuruluşlarından gelen talepler var. Bunların hepsini değerlendiriyoruz. Çalışmalar devam ediyor. Gelen taleplerin hepsini değerlendiriyoruz. Esnaflardan ve küçük işletmelerden de gelen talepler var. Bunlara ilişkin farklı tarife grupları oluşturulabilir mi diye ekibimiz çalışıyor. Bitince kamuoyu ile paylaşacağız.”

“Şubat başı itibarıyla Azerbaycan bize günlük 4-5 milyon metreküp ilave bir akış sağladı”
Bakan Dönmez, bir basın mensubunun Azerbaycan’dan acil kullanım için 170 milyon metreküplük doğalgaz geleceğinin ifade ederek, son durumun ne olduğunu ve Türkiye’nin doğalgaz depolarının durumunu sorması üzerine, “Şubat başı itibarıyla Azerbaycan bize günlük 4-5 milyon metreküp ilave bir akış sağladı. O ilave akış halen devam ediyor. İran’dan da henüz tam beklediğimiz kadar olmamakla birlikte belirli oranda akış sağlandı. Bunları değerlendiren BOTAŞ, sanayiye olan kısıtlamayı dün itibarıyla kaldırdı. Dolayısıyla herhangi bir kısıtlama ne elektrikte ne de doğalgazda söz konusu değil” cevabını verdi.