Amerika CIA'nın işkence raporunu konuşuyor
Amerikan istihbaratı CIA’nın, 11 Eylül saldırısı sonrasında terör şüphelilerine uyguladığı sorgulama yöntemlerinin bilinenden de vahşi olduğu ortaya çıktı.
Amerika Birleşik Devletleri Senato İstihbarat Komitesi'nin yayınladığı CIA raporu ülke gündemine bomba gibi düştü. Amerikan İstihbarat Ajansı CIA'nın 11 Eylül sonrası terör şüphelilerine uyguladığı sorgulama tekniklerinin anlatıldığı raporda dehşet verici işkence detayları göze çarptı.
Raporda, işkence ve hücrelerdeki kötü koşulların, ölümlere, paranoya, uykusuzluk, kendine zarar verme gibi psikolojik ve davranışsal bozukluklara yol açtığı kaydedildi.
6 BİN SAYFALIK İŞKENCE RAPORU
Yaklaşık 6 bin sayfa olduğu belirtilen raporun 528 sayfalık özeti kamuoyuyla paylaşılırken, raporda CIA’ın uluslararası yasaya dayanmadan yakaladıkları esirlere yasaların dışında işkence taktikleri uyguladığı ifade ediliyor.
Raporda, “CIA tarafından 11 Eylül sonrasındaki yıllarda kullanılan acımasız sorgulama teknikleri esasen yararsız ve gizli servisin Kongre’ye ve kamuoyuna söylediği gaddarlıktan çok daha fazla” ifadesine yer verildi.
KAMUOYU DESTEĞİ İÇİN GAZETECİLER KULLANILDI
Raporda yer alan bir diğer ilginç unsur da, CIA'in gazetecilere kasıtlı olarak bilgi sızdırarak, kamuoyunun desteğini çekebilmek için sorgu tekniklerinin başarısını olduğundan büyük göstermeye çalışması. Sızdırma vakalarının kurum içerisinde incelemeye tabi tutulması yönünde bir çabanın de sergilenmediğinin belirtildiği raporda, CIA'nın medyaya olayları yanlış yansıttığı, bilerek yanlış ya da eksik bilgiler sağladığı da ifade ediliyor.
OBAMA'DAN RAPOR DEĞERLENDİRMESİ
ABD Başkanı Barack Obama, CIA'nın terör şüphelilerine uyguladığı işkencelerle ilgili olarak, "Bunlar, Amerika’nın dünyadaki duruşuna da ciddi zarar verdi. Bu nedenle, bu yöntemlere bir daha asla başvurmamamız için Başkan olarak yetkilerimi kullanmaya devam edeceğim" dedi.
GÖREVE GELİR GELMEZ İŞKENCEYİ YASAKLADIM
Obama, açıklamasına şöyle devam etti:
“Daha önce söylediğim gibi ulusumuz, o zor zamanlarda birçok doğru şey yaptı. Ama aynı zamanda bazı eylemler bizim değerlerimize aykırıydı. Bu nedenle ben göreve geldiğimde kesin bir şekilde işkenceyi yasakladım. Çünkü bizim terörle mücadelede ve Amerikalıların güvenliğini sağlamada en etkili aracımız, evimizde ve dışarıda ideallerimize bağlı kalmamızdır.”
HİÇBİR ÜLKE MÜKEMMEL DEĞİL
Obama, “Hiçbir ülke mükemmel değil. Ama Amerika’yı farklı kılan, geçmişimizle, kusurlarımızla yüzleşmeye ve bunları değiştirip daha iyisini yapmaya istekliliğimizdir. Bugünkü raporun, eski tartışmaları açmak yerine, bu tekniklerin ait oldukları geçmişte bırakılması noktasında bize yardım etmesini umuyorum. Bugün aynı zamanda sahip olduğumuz değerleri ayakta tutmanın bizi zayıflatmak yerine güçlendirdiğini de hatırlama günüdür ve ABD, özgürlük ve insan hakları için dünyanın en büyük gücü olmaya devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.
EN SERT İŞKENCE TEKNİKLERİ KULLANILDI
Rapor, sorgulama programını yönetenlerin zaman zaman başkan Bush yönetiminin ve kurumun onayladığı yöntemlerin dışında hareket ettiğine yer verirken, CIA’nın işkence teknikleri olarak suda boğma, çok dar alanlarda uzun süre bekletme, uzun süre uykudan mahrum bırakma, esirleri tokatlama ve duvara çarpma, küçük kutulara hapsetme ve ölümle tehdit etme gibi birçok yönteme başvurduğu kaydediliyor.
Raporda istihbarat servisinin izlediği en sert teknikler olarak kesintisiz 180 saat boyunca uykusuz bırakma ve suda boğma hissi tekniği uygulaması gösteriliyor.
İŞTE CIA'NIN İŞKENCE YÖNTEMLERİ
Toplamda 6 bin sayfayı aşan raporun kamuoyuyla paylaşılan özet kısmında yer alanlar, Amerikan istihbarat teşkilatı CIA'in terör şüphelilerine yönelik uygulamalarının boyutunu da ortaya çıkardı. CIA'nın şüpheli gördüğü kişilere sorgulama esnasında makattan yemek ve su verme, böcek dolu kutuya hapsetme gibi aşırı örnekler de içeren çok sayıda işkence yöntemlerini uyguladığı kaydedildi.
Raporda işkence yöntemleri arasında dikkat çekenler şöyle sıralanıyor:
Makattan yemek ve su verme
Rapora göre CIA’nın Avrupa ile Asya kıtalarındaki birçok sorgu hücresinde bulunan en az 5 tutukluya, ''rektal yoldan besleme ve susuzluğu giderme'' yöntemiyle işkence edildi. ABD savaş gemisini bombalamakla suçlanan Abdulrahim el-Nashiri’nin makattan yemek verildiği sırada ters trendelenburg pozisyonunda başı gövdesinden aşağı seviyede tutulduğu bilgisine yer verilen raporda, diğer esir Mecid Han’ın da humus, soslu makarna, çerez ve kurum üzüm ile makattan beslendiği belirtildi.
Kutuya hapsedilme
El Kaide zanlısı Ebu Zübeyde, Afganistan’da 2002 yılında uzun süre kutularda mahsur bırakıldı. Zübeyde’nin böceklere karşı fobisi olduğunu bilen CIA, Ebu Zübeyde kutularda tutulduğu esnada içlerine böcek attı.
Soğuk su kullanımı
11 Eylül saldırılarını organize ettiği belirtilen Halid Şeyh Muhammed ile birlikte yargılanan Velid bin Atash, Afganistan’daki gözaltı esnasında çıplak olarak uzun süre soğuk su içinde tutuldu.
Tutuklulardan Gül Rahman 2002 yılında Afganistan’da CIA’ın kontrolündeki Salt Pit hapishanesinde ölü şekilde bulunmuştu. Rahman’ın ölümüne ilişkin detaylı bilgilerin de yer aldığı raporda, CIA, Rahman’a 48 saat uykusuz bırakma, aşırı sesle müzik dinletilmesi, karanlık odada bekletme, soğuk suda bekletme gibi yöntemleri uyguladı.
CIA’nın önceden bu metotların uygulanmasına müsaade etmediği, ancak bir CIA yetkilisinin Rahman’ın hücresinde duvara zincirlenmesi ve çıplakken soğuk yere oturtulması talimatını verdiği bilgisi paylaşılan raporda, yetkilinin herhangi bir kınama cezası almadığı, aksine, 4 ay sonra “üstün hizmetlerinden dolayı” 2 bin 500 dolarla ödüllendirildiği vurgulandı.
Suda boğulma hissi yaratan "waterboarding" yöntemi
Bu metot da CIA’nın esirler üzerinde kullandığı yöntemlerden. Bush yönetimi yetkililerine göre bu yöntemin sadece 3 esir üzerinde uygulandığı belirtilse de CIA’nın suda boğulma hissi yaratan metodu çok sayıda esir üzerinde uyguladığı ifade ediliyor. Rapora göre, El Kaide zanlısı Ebu Zübeyde’nin yanı sıra Halid Şeyh Muhammed de suda boğulma hissi uyandıran sorgu tekniğine çok kez maruz kalanlardan. Rapora göre Zübeyde, suyla işkenceye maruz kaldığı anlardan birinde tamamen etkisizleşti ve açık ağzından köpükler çıkmaya başladı.
Dayak ve tehdit
Rapora göre, çok sayıda tutuklu CIA'nın dayak ve tehditlerine maruz kaldı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin görüştüğü tutuklulardan birçoğu, günde birden fazla dayağa maruz kaldıklarını anlatırken, bazıları yüzleri ve sırtları kanayana kadar yumruk ve tokat yediklerini belirtti. Raporda, bir tututuklunun, boynuna ip bağlanmış halde bir direğe bağlıyken, kafasının defalarca direğe çarpıldığını söylediği, aynı şekilde diğer bazı tutukluların da, boyunlarına tasma takılıp duvarlara çarptırıldıklarını anlattıkları kaydediliyor. Duvarın özel olarak dizayn edildiği ve esnek bir yapısının olduğu, bunun da tutuklunun duvara çarptırıldıktan sonra yüksek bir ses çıkmasını sağladığı, burada da amacın tutukluda ağır yaralandıkları hissini oluşturmak olduğu belirtiliyor.
Tutukluların hem kendilerine hem de ailelerine yönelik aşırı şiddet ve cinsel saldırı tehditlerine maruz kaldıklarını söyledikleri de raporda yer alan unsurlardan.
Fiziki yorgunluğa zorlama ve küçük düşürme
Bazı terör şüphelilerinin de, günlerce ayakta ve elleri tavana kelepçelenmiş şekilde durmaya zorlandıklarını, bazı durumlarda aralıklarla bunun 3 ayı aşkın sürdüğünü anlattıkları belirtilirken, bazıları için de üzerilerine işeme ve dışkılarını yapmaya mecbur bırakılması, daha sonra da dışkılarının temizlenmemesi gibi uygulamalardan da bahsediliyor.
Raporda, bazı tutukluların bir haftaya kadar uykusuz bırakılması ve esirlerin çırılçıplak kalmaya zorlanması da CIA soruşturma görevlilerinin sık ve rutin olarak uyguladığı eylemlerden biri olarak tarif edilirken, tutukluların uyumasını engellemek için sürekli yüksek sesle müzik yayını yapılması, hücrelerin kasten soğuk tutulması gibi uygulamalardan bahsediliyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.