Fındıklı'nın Sümer köyünde yaşayan 69 yaşındaki Reşat Eren, 44 yıl önce çalışmak için gittiği Almanya'da emekli olunca 4 yıl önce memleketine döndü.

 

Bu sürede ilçe merkezinde kendine bir ev alan Eren, çocukluğunun geçtiği köyde şehir gürültüsünden uzaklaşmak için arazisinde bulunan 16 metrekarelik kayanın üzerine ev yapmaya karar verdi.

 

Kayanın üst kısmını düzleştirmek için önce yontan ardından üzerine tuğla ören Eren, 16 metrekarelik evi 2 yıllık çalışma sonucu tamamladı.

 

Eren, evi sağlam olması için de 20 adet 15'lik çelik vida ile kayaya sabitledi.

 

Elektrik sorununu güneş panelleri ile çözdü

 

Evin yapıldığı alanda enerji nakil hattı bulunmaması nedeniyle evin üzerine kurduğu güneş panellerinden elektrik üreten Eren, lambanın yanı sıra televizyon ve buzdolabı gibi elektrikli ev aletlerini de bu sayede çalıştırıyor.

 

Evdeki su ihtiyacını da yaklaşık bir kilometre uzaktan kendi imkanlarıyla araziye döşediği borular vasıtasıyla karşılayan Eren, zamanla evine yeni eklentiler yapmayı düşünüyor.

 

Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evi yaptığı taşın çocukluğundan bu yana bölgede bulunduğunu ve taşın altından su çıktığını söyledi.

 

Kent merkezinde de evi olduğunun altını çizen Reşat Eren, "Şehirde kalmak veya köy içerisinde kalabalıkta kalmak fark etmiyor. Bana kalırsa burası kıymetini bilen için cennet. Ömrüm yettiği kadar yaz aylarında burada kalacağım. Bu yıl iki günde bir eve çıkıp geliyorum. Gelecek yıldan itibaren uzun süreli konaklama yapacağım." dedi.

 

Arıcılık da yapması nedeniyle kovanlarını da evin balkonuna bıraktığını anlatan Eren, şunları kaydetti: 

 

"İlk etapta arı peteklerine ayıların çıkmaması için kulübe yapmak istedim. Bunun için taş üzerine demir parmaklıklarla kulübe yaptım. Peteklik yaptıktan sonra bal ticareti yapmadığım için aklımda olan evi benim de kalacağım şekilde kayanın üstünde yapmaya karar verdim. Sonra petekliği yıkarak eve çevirdim. Balkonu da arılara ayırdım."

 

Eşi Şengül Eren ise iki yıllık uğraş sonucunda evi bitirdiklerini, bazı eksikliklerin ise halen giderilmediğini belirtti.

 

Eşinin doğayla iç içe yaşamayı sevdiğini vurgulayan Eren, "Yazın geliyoruz. 'Canlanıyorum' diyor. Bölgeye geldiğimizde sesi bile değişiyor.Yokuş olduğu için ben biraz zorlanıyorum. Suyu çok güzel. Ev için misafirlerimiz bile geliyor. Bayramda Rize'den ziyaretçilerimiz geldi, oturup sohbet ettik." ifadelerini kullandı.

 

Şengül Eren, evi görenlerin ilginç bulduğunu ve 'Kayanın üzerinde nasıl düşündünüz?', 'Devrilmesinden korkmuyor musunuz?' gibi sorular yönelttiklerini bildirerek, "Kaya senelerdir o şekilde duruyor. Bir şey olmaz gibi geliyor. Kayanın dibi çok derinde ve oldukça sağlam." diye konuştu.