Kudüs İçin Direniş İnsanlık İçin Diriliş

Küresel dünya sisteminin çatırdamasıyla ortaya çıkan endişe, emperyalistleri gün geçtikçe daha da korkutmakta ve iktidarlarını sabit kılabilmeleri adına şiddetin boyutunu gün geçtikçe derinleştirmektedir. Ekmeğini şiddet üzerinden kazanan bu şer odaklarının son hamlesi; bütün inançlarca kutsal sayılan, Yüce Allah’ın mesajını insanlığa iletmeleri üzere görevlendirdiği Peygamberlerin birçoğunun yaşamış olduğu kısaca “Her şeyin başladığı yer” olarak tanımlayabileceğimiz insanlığın ortak mirası Kudüs’ün ABD tarafından İsrail’in başkenti olarak kabul edilmesidir.

Yıllardır bütün dünyanın gözleri önünde bir insanlık trajedisinin yaşandığı Filistin’in işgaline duyarsızlık bugün, olayı farklı noktalara taşımış ve şiddetin iktidarını sürenlere insanlığın ortak mirasına göz koyabilecek cesareti vermiştir. Her anlamda ortak yaşama kültürünün sembolü haline gelmiş bu kadim ve kutsal şehri tek tipleştirme girişimi bu şehrin kültürel ve tarihi kodlarına aykırı olmakla beraber yaşadığımız coğrafyanın huzur ve istikrarını da tehlikeye atmaktadır. Bu talihsiz karar hiçbir şekilde Kudüs’ün statüsünü tayin etme mahiyetine sahip olmadığı gibi ekmeğini şiddet organizasyonları üzerinden kazanan ülkelerin kabulü ile de hiçbir geçerliliğe sahip değildir.

Kudüs, bizim nazarımızda bir mihenktir. Her bir karışı İlahi vahyi insanlığa bildiren peygamberlerin izlerini taşıması hasebiyle Kudüs; insan olma şuuru, selamete erme bilinci ve sulhun mihengidir.

Bizce bugün ortaya çıkan bu hadise Kudüs’ü sadece Filistin sorunun bir parçası olmaktan çıkarmış insanlığın ortak sorunu haline dönüştürmüştür. ABD-İsrail ortak yapımı bu kirli strateji, şiddet ve krizlerle kavrulan bütün insanlık için eğer engellenmezse daha da büyük sorunların kapısını aralayacaktır. Tam da bu yüzden dünyanın bütün iyi insanlarına çağrı da bulunarak; “Kudüs İçin Direniş İnsanlık İçin Diriliştir” diyoruz.

Bu anlamda ABD başkanı Donald Trump’ın Tel Aviv’de bulunan İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını hukuk dışı, sorumsuz ve kışkırtıcı buluyor bu adımı şiddetle kınıyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle; biz bugünün üniversiteli gençleri ve yarının büyükleri olarak temin ederiz ki; asla ve asla bu meselenin peşini bırakmayacağız. Bu inanç ve kararlılıkla başta Filistin halkı olmak üzere zulme maruz kalan kim olursa olsun yeryüzünde iyi insanlar halkasını çoğaltıp adil ve yaşanılabilir bir dünya için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Mevcut dünya sisteminde, yeni inisiyatif alanları ve yeni sorumlulukların ortaya çıktığı bir süreçle karşı karşıya olduğumuzun bilinciyle, yaşanabilir, adil bir Dünya ufkunu muasır bir sisteme taşıma hedefi ile hareket edeceğiz. Küresel örgütlerin karşısında örgütsüzlük nedeniyle zayıf düşüp dağılmaya ve mağlup olmaya geçit vermeyecek ve geleceğin teminatı olacak bir örgütlülüğü tesis ederek, inşa ve ihya yolculuğunda insanlık için iyilik meşalesi olma mücadelesini bütün şer ve karanlık zihinlere karşı sürdüreceğiz.