Kasımpaşalı Ahmet Kaptan’ın oğlu mu elit?
Kasımpaşalı Ahmet Kaptan’ın oğlu mu elit?
Bugüne kadar Cumhuriyetin ve devletin sahipleri olarak ülkeyi hep siz idare ettiniz. Ekonomik ve sosyal pastadan bizim gibi köylü çocukları payını alamadı. Erdoğan’ın yaptığı köylü çocuklarına hakkını vermektir. O nedenle Erdoğan bizim için adaletin, eşitsizliğe karşı direnişin sembolüdür. İsyanın lideridir yani.
Bir kere siyasiler içerisinde elitizme en uzak isim Erdoğan’dır. Özgür Mumcu gibi baba mirası yemiyor. Baba mirası demek illa para pul demek değildir. Uğur Mumcu ismiyle yazarlık yapan bir adam Özgür Mumcu. Onun gibi eli kalem tutan onlarca isim var. Ama onların babalarının ismi Uğur Mumcu değil. Uğur Mumcu iyi bir araştırmacı gazeteciydi. Bulunduğu konuma hak ederek gelmiş çalışkan bir gazeteciydi.
Recep Tayyip Erdoğan aristokrat bir aileden gelmiyor ki. Rizeli Ahmet Kaptan’ın Kasımpaşalı oğlu. Erdoğan hayatının her safhasında halkla iç içe olmuş bir lider. Gücünü bin odalı saraylardan değil, klimalardan değil, halktan alıyor. Kaldı ki ortada bin odalı bir saray yok.
Özgür Mumcu herhalde masal dünyasında yaşıyor. İETT’de işçi olarak çalışmış, Üsküdar Emniyet mahallesinde sıradan bir apartmanda kiracı olarak oturmuş bir lider Erdoğan. Kasımpaşa’daki mahallesinde çelik çomak oynamış, her genç gibi top peşinde koşmuş. Sayın Erdoğan’ın kendi ifadesiyle bir bisikleti bile olmamış. Rize’de çay fındık toplayarak hayata atılmış birisinden elit bir adam isteseniz de çıkartamazsınız. Sizler elitizm adına Aşık Veysel’i bile köylü, çarıklı diye Ankara’ya sokmadınız.
Öte yandan adalet, eşitlik, özgürlük diyen bir partinin öncelikle sicilinin bu konularda temiz olması gerekir. Bir dönem adalet bakanlığı yapan Mehmet Moğultay parti toplantısında şunları söylemişti: ‘Seyfi Oktay döneminde 2 bin kişi benim dönemimde bin kişiyi yargıya aldık. Ben yargıya kendi örgütlerimizi değil de MHP’lileri mi alacaktım.’ Bu yaklaşımıyla adaletsizlik yaptığını açıklamıştı.
Bir başka gerçek ise CHP’nin dün sürekli bir biçimde halkın değerleriyle savaş halinde olduğudur. Adalet ve özgürlükten bahseden bir siyasi parti 28 Şubat sürecinde Refah Partisi’nin kapatılmasına ses çıkarmamıştır. Vural Savaş’ı, Yekta Güngör Özden’i hep alkışlamıştır. Erbakan cezalandırılırken, partisi kapatılırken, parti yöneticilerine hapis cezası verilirken CHP’den en ufak bir itiraz gelmemişti. O zaman neden özgürlük demediler? Neden adalet demediler. Yoksa 28 Şubat cuntası ile işbirliği mi yaptılar!?
Bütün bunlara rağmen ben Kılıçdaroğlu’nun kamu düzenini bozmadığı sürece yürüyüşünden rahatsız değilim. İsyan ve darbe çağrısı yapılmayan her yürüyüş demokratiktir ve faydalıdır.
Kötü olan ne biliyor musunuz? Hukukun siyasallaşması. Büyük Selçuklu Veziri Nizamül Mülk bir toplum adaletsiz ayakta kalamaz diyor. Hukuk ve adalet kavramları kutsal kavramlardır. İslam Dininin en belirgin özelliği nedir derseniz. Yaşamın her alanında adaleti tesis etmek derim.
Ekonomide, hukukta, sosyal yaşamda adalet adalet. Her Cuma namazı sonrası imamlarımız adaletten bahsederler. Adalet ekmek su kadar önemlidir. Ancak adalet arayanlar adaletsiz olmamalıdır. CHP’nin adalet yürüyüşü bu noktada siyasi pragmatizm, oy için yapılmaktadır. Keşke CHP’liler adaletli olmayı başarabilseler.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.