Tuncer ERGÜVEN
MİLLİYETÇİLİK-MİLLET VE ULUS KAVRAMI
Türkiye BOP planları süreci sonucu kendisinin kontrol edemediği bir yolun başında saymaktayız.Aşağıda büyük harflerle işaretlediğimiz kavramları her kes işine geldiği gibi kullanırken Ne mutlu Türküm demek suç haline gelmektedir.Türk milleti demek suç olmaya başlamaktadır.Bu durum Türkiye de adeta Türk milleti yoktur demeye kadar uzanmaktadır.Eğer bu tez doğru ise Asya da da Türk yoktur diyebiliriz.Eğer Asya kıtası ve Avrupa kıtasında Türk milleti kavramı yoksa kimse kusura bakmasın ARAP milleti hiç yoktur. Eğer dil ve din birliği Millet olmaya yeterli ise ve devlet olmaya yeterli ise neden 22 arap devleti var, Ummet olmak yeterli ise bu Arap devletlerin hepsinin dini aynı olduğuna göre neden ayrı devletleri var. Demek oluyor ki din veya dil birliği bile tek devlet olmaya yetmiyor. O halde devlet ve millet olmada başka özellikler olduğuna bakmalıyız.
Ancak Halkların veya milletlerin bir devlet yapısında birleşmeleri için din birliği yeterli değildir. Dünyadaki devletler bunun örneğidir. Millet olabilen,ulus olmayı beceren devletler egemen olmayı bilen devletlerdir ve o devletleri yönetenler dışarıdan idare edilmeyi hazmedemezler,ancak başka ülkeleri idare ederler.
ULUS-MİLLET-MİLLİYET-ETNİK KÖKEN-AZINLIK-
DİN VE MEZHEP FARKLILIKLARI-İNSAN HAKLARI-
SOSYALİZM-SOSYAL DEMOKRATLIK-FAŞİZM-LİBERALİZM-
SOLCULUK-SAĞCILIK = ANARŞİ + BÖLÜCÜLÜK
Ülkemizde bu kavramlar peşinden toplum olarak koşmayı maharet sayarken Türk milleti-Türk devleti kavramlarını ve Türkiye cumhuriyeti devletinin tartışıldığı bir ortama vardık.
Neymiş efendim her kes anadilde eğitim almalı ve devletin ana dili deyince Türkçe-Kürtçe olmalıymış .Hatta Lazca-Çerkezce Arapça vs. de olmalıymış yani.Toplumu devlet ve millet yapan unsurlardan biri olan dil birliğinden vazgeçmeliymişiz.Peki nufüsün %99 ü İslam olan ülkemizde din birliği varmı?Hayır yok. Mezhep,tarikat,cemaat,alevi,suniliğin yarattığı dayatmacı farklılıklar din birliğini de yok etmektedir.
Dünyadaki 7 milyar kişinin konuştuğu 3000'den fazla dil vardır ama dünya nüfusunun yarısı bu dillerden yalnızca çok azı konuşulmaktadır. En çok sayıda insanın konuştuğu dil ise Çin'deki Mandarin dilidir. Yazı dili bütün Çin'de aynı olmasına rağmen halkın yüzde 70'i Mandarin dilini konuşur ve kuzeyde oturan bir kişi güneydekinin konuştuğunu anlamaz. Fakat Çinde mandarin milleti yoktur.Çin milleti vardır ve dünya tarihinin sıfırından Çin tarihi başlar.
Afrika'da 1000'e yakın dil konuşulmaktadır fakat l milyondan çok kişinin konuştuğu dillerin sayısı 30'u geçmez. Hindistan'da 800'den fazla dil konuşulmaktadır. Hatta bu kalabalık ülkede her 12 kilometre gittikçe lisanın değiştiği söylenmektedir. Teoriye göre milattan önce 7500 yıllarında tarımın başlaması ve hayvancılığın gelişmesi ile birlikte Yakın Doğu'dan Avrupa'ya Kuzey Afrika'ya ve Hindistan'a büyük göçler olmuştur. Bu büyük göç dalgaları üç ana dil gurubunun oluşmasına yol açmışlardır.
Diller arasındaki akrabalığa bir başka deyişle dillerin tarihsel oluşumuna dayanan bu sınıflandırmada ortak bir kökenden kaynaklandıkları varsayılan diller aynı öbeğe konulmuştur. Çelişkili olmalarına ve tam tatminkar açıklaması yapılamamasına rağmen bu üç dil grubu şunlardır: (1) Hint-Avrupa dilleri (2) Ural-Altay dilleri (3) Hami-Sami dilleri.
Türk dilleri Ural-Altay ailesinin Altay öbeğindedir. Büyük dil öbeklerinin dışında sınıflandırılmalarına rağmen Kore Japon ve Eskimo dilleri de bu aileden gösterilir. Hami-Sami dillerinin en belirgin örneği Arapça'dır. Çin-Tibet ve Kafkasya dilleri Avustralya Afrika ve Amerika yerli dilleri bu ana sınıflandırmanın dışındadırlar.
Diller ayrıca dilbilgisi yapılarına göre de dört sınıfa ayrılır: (1) Kelimelerin kısa kısa ek almadan cümle içindeki yerlerine göre anlam yüklendikleri diller (Çin Vietnam vb.); (2) Zaman kişi olumsuzluk gibi tüm durumların fiilin köküne ek gelmesiyle türetilen diller (Türkçe); (3) Dilbilgisi bağlantılarının fiil kökünde değişiklik yapılarak ifade edildiği diller (Hint-Avrupa Hami-Sami); (4) Sözcüklerle ekler birleştirilerek bir cümlenin tek sözcüğe dönüştürüldüğü diller (Eskimo
Afrika'da 1000'e yakın dil konuşulmaktadır fakat l milyondan çok kişinin konuştuğu dillerin sayısı 30'u geçmez. Hindistan'da 800'den fazla dil konuşulmaktadır. Hatta bu kalabalık ülkede her 12 kilometre gittikçe lisanın değiştiği söylenmektedir. Teoriye göre milattan önce 7500 yıllarında tarımın başlaması ve hayvancılığın gelişmesi ile birlikte Yakın Doğu'dan Avrupa'ya Kuzey Afrika'ya ve Hindistan'a büyük göçler olmuştur. Bu büyük göç dalgaları üç ana dil gurubunun oluşmasına yol açmışlardır.
Diller arasındaki akrabalığa bir başka deyişle dillerin tarihsel oluşumuna dayanan bu sınıflandırmada ortak bir kökenden kaynaklandıkları varsayılan diller aynı öbeğe konulmuştur. Çelişkili olmalarına ve tam tatminkar açıklaması yapılamamasına rağmen bu üç dil grubu şunlardır: (1) Hint-Avrupa dilleri (2) Ural-Altay dilleri (3) Hami-Sami dilleri.
Türk dilleri Ural-Altay ailesinin Altay öbeğindedir. Büyük dil öbeklerinin dışında sınıflandırılmalarına rağmen Kore Japon ve Eskimo dilleri de bu aileden gösterilir. Hami-Sami dillerinin en belirgin örneği Arapça'dır. Çin-Tibet ve Kafkasya dilleri Avustralya Afrika ve Amerika yerli dilleri bu ana sınıflandırmanın dışındadırlar.
Diller ayrıca dilbilgisi yapılarına göre de dört sınıfa ayrılır: (1) Kelimelerin kısa kısa ek almadan cümle içindeki yerlerine göre anlam yüklendikleri diller (Çin Vietnam vb.); (2) Zaman kişi olumsuzluk gibi tüm durumların fiilin köküne ek gelmesiyle türetilen diller (Türkçe); (3) Dilbilgisi bağlantılarının fiil kökünde değişiklik yapılarak ifade edildiği diller (Hint-Avrupa Hami-Sami); (4) Sözcüklerle ekler birleştirilerek bir cümlenin tek sözcüğe dönüştürüldüğü diller (Eskimo
Dünyadaki dillere guruplar olarak sıralarsak Türk dilleri 6,Sami diller,5germen diller3, İskandinav diller 4 ,Slav1, fin-ogur 3,baltık2,roman8 diğer avrupa3,farsi4,asya9,güney amerika2,pasifik17,afrika8,tür olarak dil guruplarını görmekteyiz.Bunların arasında yer alacak Kürtçe yok.Şimdi Türkiyede oturup hop kalkıp hop yatıyoruz Kürt milleti ve ana dili var diyoruz.Elbette her insanı doğuran ananın konuştuğu bir dil var.BU dil Arapça-farsça-Tük dilleri töremesi kürtçeyi türetmiştir.
Bir ana dilin evrenselleşebilmesi için o dil gurubunu konuşan halkların bir milleti ve bir devleti oluşturması ve bunu birkaç yüz yıla yayması gerekir..Aksi halde o dil lokal dil olarak kalır.Türk dilleri değişik ve geniş coğrafyaya egemenlikler kurduğu için egemenlikleri altındaki dillerden karşılıklı etkilenmiş ise de lider ve yöneten gurubun dili olduğu için gelişmiştir.
150 yıl öncesine kadar dağlarda ,vadilerde aşiret pençesi yaşayan insanların ne egemen dili olabilir.İşte doğuda konuşulan ve 4 ayrı gurupta özetlenecek Kürtçe denen 4 gurubun bile anlaşamadığı kavgaya sebep teşkil edilen sözde ana dil bu.
Bugünkü ülkemizde mevcut alt guruplara göre kaç dil var.Şimdi ona cevap arayalım.Türkiyede tam 64 alt dil gurubu vardır.Bunlar:Boşnak 2,Kürt 3,Zaza 2,Gürcü 6,Çerkez 43,Çingene 3,Pomak,arap,laz,Süryani 3,ermeni
,Yahudi 2, Nasturi, Keldani,Bahai,Afrika kökenliler,leh,malakan, Dürzi alt guruplarının dili var. Kürtlerin her kes gibi anaları olduğuna göre bu dilleri bilenlerin de anaları var.Ohalde anadil de eğitim,yargı,eşit yönetim diyen beyler siz ırkçı değimlisiniz.
64 dil alt gurubundan sadece Kürtçe anadil olsun diyecek kadar yozlaşıyorsunu
Tükler tarih boyunca Göktürk,Uygur, Arap,Kiril ve Latin alfabesini kullanmışladır.Çünkü dev bir coğrafyada bir çok devletler,beylikler,imparatorlukla kurmuştur.Sizne yaptınız.Doğu Anadolu ya gelen Farsi, Arap,Türk guruplarına hizmet ettiniz,şimdi o guruplar Türk-arap-fas değildir,kürttür yalanının yaygarasını yapıyorsunuz.
Şunu bilmeliyiz ki dünyada tüm milletler diğer milletlerle kaynaşmıştır.Anadolu bu kaynaşmada liderdir.Hiç bir yerde aryan,yani saf ırk kavramı yoktur.Bu Kürtler içinde,Lazlar,gürcüler,Ruslar içinde <Türkler için,almanlar,İngilizler,Fransızlar,İranlılar,Araplar içinde böyledir.
Bu gerçeklere göre TBMM de kürt milliyetçiliği adı altında ırkçılık yapanlar doğulu yurttaşlarımıza ihanet etmektedirler. Çünkü doğudaki insanlarımızın hepsi kürt değildir.Orada bir devletin kurulması adının Kürt devleti olması halinde oradaki diğer alt etnik guruplar ve Türk gurupları oradan ayrılacaktır.Tabii ki Anadolu daki Kürtlerden bağımsızlık diyenler,Kürtçüler de doğuya veya oyuncakları oldukları batılı ülkelere gideceklerdir ve bugünkü ülkelerine pasaportla geleceklerdir.Elbette bu aşamaya gelirken bir bedel ödeyeceklerdir.O bedeli TSK ya ve Türk milletine ödemenin faturası çok çok ağırdır.Ödeyemezler.Çünkü o bölgenin Türklük izleri kimmerlere, İskitlere kadar yanı 3000 yıl öncelerine gider.Ben Diyarbakır tarihine bakınca Hürrilerle başlayan surların yapımından günümüze orada bir kürt aidiyeti ,beyliği,devleti yönetimi yok.Ancak köylerinde dağlarında olabilir.Onlarda özerk v bağımsız değildir. Yıllarca doğu halkının sırtından bölücülük yapıp parlamenterliği doğu halkı nasıl hazmetmektedir.
Son uygulamalarda mahkemelerde anadil serbest olmuş, KCK davalıları savunmayı ana dilde yapmışmış.Adalet bakanı geçenlerde bir tv konuşmamsında mevcut anayasamızı ve Mumtaz ,hocanın kitabına göre Türkçe yi bilmeyen yurttaşın zaten anadilde savunma yapma ve tercüman kullanma hakkının olduğunu söyledi ve hiç te sıkılmadı.Mademki vardı, bu anadilde yargı yaygarası ne idi.Demek oluyor ki verilen bir taviz var.
Adam ilk-orta-lise-hukuk fakültesini Türkçe okumuş,Türk devleti hukukunu hakim kadar bilecek anadilde savunma yapacak.Bu yaklaşıma ancak gülünür.
Ben Lazca bilirim, mahkemede veya kamu işinde veya ticarette lazca şartı aramam aptallık olur. İsrarim salaklık olur.Bunu ideolojik hale sokarsam kendime,aynı dili konuşanlara ihanet olur.Fakat kiralik bomba isen o başka.Dün gördük.
Ancak silahlar sussun adına devleti yozlaştırmanın da bir bedeli vardır ve bu devleti Kürtlerle Türkler
Ortak kurmadı.Bu devleti kuranlar Anadolu da ki insanların tümüdür ve onların ortak paydası Türklüktür,Türk milletidir.
Elbette Türk Dünyası ile,Türk milleti,Türk ulusu ile Kürtler eşit değildir.Lazlar,gürcüler de eşit değildir.Toplum ve devlet yaşamında ki eşitlikte evet fakat diğer eşitliği siz veremezsiniz.O izafi bbir eşitlik anlayışıdır.
Çanakkale-sarıkamış ve İstiklal savaşında en az payı olan güney doğudur.Dedelerimizden Kürtlerle savaştıklarını duyduk.Gerçekte genel Kurmaydadır.Ancak BDP liler doğudan Kürt kökenlilerden bu savaşa katılanların miktar ve isimlerini versinler de alkışlayalım.