Tuncer ERGÜVEN

Tuncer ERGÜVEN

DEVLET SU İŞLERİNİN DOĞU KARADENİZ HALKI İLE KAVGASININ NEDENLERİ


Doğu Karadenizin yüksek dağlarından doğan akarsular yer yer 40-60k m lık eğimli ,dik vadilerden akarak denize ulaşırken o havzadaki yüzlerce akar suyu da ana arterde toplayarak ,akış debileri artar. Aşırı meyilli ana arterde hız kazanarak denize ulaşan sular,
Özellikle aşırı yağmurlarda sele dönüşünce vadide ne varsa önüne katar ,tahrip eder ve denize taşır.
DSİ nin amaçlarından biri de akarsuların su rejimlerinin ve akarların düzenlenmesi için akarsu-dere yatakları ıslah çalışmaları yapmaktır.Bu görevi akarsu yatağına-debisine-rejimine uygun olarak teknik hesaplara dayalı genişlikte ve yükseklikte taşıyıcı kanallar yaparak ifa eder.
Klasik anlamda ana arterlerde suyun taşkın halindeki hacmini kapsayacak genişlik ve derinlikte tesis yapma zorunluluğu vardır.Bu durumda yapılacak tesisin taban genişliği asgari 40-50-60-80 hatta 100 m.ye ulaşabilir.Bu genişliği iki tarafına yapılacak blok taşlarla koruyucu seddeler için asgari olarak 10m. daha sağlı sollu arazi kullanımı mecburiyeti doğar.
Bölgede sahilden 4-5 km sonra vadi daralır bu genişlikte alan bulunamaz. Bulunan alanlarda özel mülkiyettir.
Sahil ile 4-5 km arasında ki güzergahta DSİ projesi gereği tesis için fiziki alan yeterliliği olsa bile arazilerin özel mülk olması proje uygulamasına olanak vermez.
DSİ zorlayıcı kamu kuvvetini kullanıp projesinin vadiye ,uygunluğunun olup olmamasına ve güzergahlarının doğruluğuna özen göstermezden halk ile kavga etmeye başlar.Önce yüklenici ile yurttaş kavga eder.Sonra Kaymakam ve mahalli güvenlik kuvvetleri halka baskı kurup netice almaya çalışırlar.
1972 den beri bu bölgede bulunmakta ve görevlerim ve işim gereği hatta bu vadilerde bu tesislerin bir an önce yapılışının gerekliliğine inandığım için bu konuda çabalarım olmuştur.
Arhavi Kapisre –Fırtına-Bodosarı-Hemşin-Askaroz-İyidere dereleri ne yapılan  tesisleri beklenen faydaları sağlamıştır.taşkınlara cevap vermiştir.
 
Ancak Fındıklı Arılı deresinin birinci etap islah projesi başarısız olmuş,şehre zarar vermiştir. VE NE GARİPTİRKİ BU BÖLGEDE TEK VE İSTİSNA OLARAK DSİ NİN İSTİMLAK EDEREK YAPTIĞI TESİSTİR.NİÇİN İSTİMLAK EDİLMİŞTİR, DSİ NEDEN İLK KEZ BÖYLE YAPMIŞTIR,SEBEP OLAN VATANSEVER ,HAYIRSEVER KİMDİR BİLEMEM,AMA DSİ İÇİN UTANÇ VERİCİDİR.
Şimdi bu günlerde ayni tesisin yukarısında DSİ çok dar bir vadide proje teknik ve statik değişiklik yaparak kanal yapmaktadır.Daha önce çınarlı ve Sümer derelerinde yaptığı bu model 4-5 m. Dikey yükseklikte bir duvar çekerek kanal yapmıştır.
Halk bu yapıdan şikayetçi olmuştur.Çünkü su ile barışık olan çevre halkı suyu göremez,kullanamaz ve bu su girme şansını yitirmiştir.Yani derenin iki tarafına ne canlı evcil ve yabanı hayvan ,nede insan geçebilmektedir.
Şimdi aynı uygulamayı Arılı deresinde yapmaktadır.halk karşı çıkmaktadır.Aynı halk elbette selden yollarının,arazilerinin,hatta evlerinin de korunması için DSİ den çare istemektedir.Fakat vadi fiziki olarak o kadar dar ki blok taşlarla dolgu tipi bir proje uygulamasına olanak vermemektedir. Beton blokları eğik ve 3-4 m yüksekliğe çekse bile arazi sahiplerinin bu tesisi yapacak DSİ ye 4-5 m. arazi vermesi mümkün değildir .
DSİ nin vadini aşağı tarafında istimlak ederek yaptığı gibi yapma olanağı yok.
Çünkü güzergahın bazı yerlerinde dere akarı ile yol arasında zaten 2 m.mesafe var .
Yanı çıkmaz bir kısır döngü.İstismara müsait,siyaset yapmaya müsait,halkı kış kırtmaya müsait,devletle ,halkı karşı karşıya getirmeye müsait bir ortam ve bu ortamı fırsat bilenlerden iş makinelerine kurşun.
O vadide yaşayan yaşamayan her kes çorbaya tuz ,şeker,biber, atıyor,altındaki ateşede odun taşınıyor.
DSİ 15 yıldır fındıklıda yatırım yapıyor ,hizmet veriyor ve biz bu hizmetten memnun değiliz.DSİ nin projeleri doğru değil, işin yapımı doğru değil,halka zararı büyük,yapılan tesisler iki sene geçmeden onarım bakıma giriyor,bizim kuşağın gördüğü bir selin olması durumunda Arılı ve Çağlayan vadilerindeki araziler ve Belediyenin imara açtığı alanların güvenliği sağlanabilmiş değil .
Örneğin Çağlayan vadisinde 1938 yılındaki gibi bir yağış sonucu selin olması halinde mevcut dere ıslahının görev yapma şansı yoktur.Bunun sonucu eski dere yatağındaki kamu binaları ve Aksu mahallesindeki kooperatiflerin evlerin ve yüksek okulun etkilenmemesi mücüzeye bağlıdır.Çünkü proje yanlıştır ,yapılırken yanlışlar büyütüldü.BU durum dönemin valilerine-kaymakamlarına DSİ yetkililerine anlatıldı isede ilgilenen olmadı.
Şimdi Arılı ana arteri Hara köyünde kavga var.halk ile DSİ karşı karşıya.Çözüm, bilimde , müşterek akılda ,teknikte,mühendislikte fakat kimse işin bu tarafına bakmıyor.Her kes bilgi ve ideolojisini burada kavgada arıyor.
Yapılabilir bir alternatif ortaya koyan yok.
Üniversitede Hidroloji konusunda bu kaonuda yeterli bilgi almamıza rağmen bu bilgilerimizle gördüklerimizi üst üste koyduğumuz zaman bir yaklaşım olanağı bulmaktayız.Ancak DSİ nin akla asla ihtiyacı yoktur.B,r fayfadısnın olacağını zannetmemekteyim.
Kafkas dağlarının karadenize bakan dik yamaçları Soçi –Tuapse kıyı şeridinde bölgemize çok benzer tabiat koşulları ve tahrib gücü yüksek sular vardır.Bu akarsular islah edilmiştir.Fakat akarsu yatağının kullanımı haşlka açık tutulurken,maksimum arazinin kullanılabilirliği muhafaza edilmiştir.Bu yatağın islahında bizdeki gibi blok taşlarla yatağını islahı beraberinde ,beton biritlerr,yer yer beton duvarlar ve gerektiğinde özellikle küçük suların ana su ile birleştiği yerlerde özel yapılmış birbirine kilitlenebilir taşlar ,la yapılan ıslah sonucu ıslah tesisi sayesinde suyun-arazi ile-insanla ilişkisi kesilmemiştir.Aksşne bir peyzaj mimarısı anlayışında yapılmıştır.
Ayni durumu Pariste –londrada- Almanyadaki ren nehrinde görmekteyiz.Ren nehrinde 2000-3000 tonluk gemilerin çalışacağı bir vadı oluşturulmuştur ve tüm su yüzeyi görülmektedir.Zaman zaman nehir taşmakta,taşıyıcı ana kanal dolmakta ve kanal dışına taşmaktadır.İşte bu safhada bu taşkın sularının akışınazararsız sağlayacak bir kademe mevcuttur.Normal zamanda halkın kullanımına açık bu kısımdan sonra bir kadme daha vardır kiçok aşırı sellerde görev yapar.
Bu tür örnekler çoğaltılabilir.Fakat DSİ bir türlü şablon projelerden vazgeçmemekte halka kamu gücünü dayatarak güç kullanmaktadır.
Önceki ve Sonraki Yazılar