Orhan YAZICILAR
"ÇAY" COVİD 19'A İYİ GELİYOR'MUŞ...!
Milli içeceğimiz olan Çay; bilindiği gibi dünya üzerinde sudan sonra en çok içilip, tüketilendir....
Çay hem yaz, hem de kışın bolca tüketilir. Kışın içimizi ısıtır; yazın da harareti aldığı, rahatlattığını söyleyebiliriz. Hele ki, şu Corona virüs ile mücadele ettiğimiz şu günlerde uzmanlar çay tüketimini daha da artırmamız konusunda bizleri uyarıyor..
Başkenti Rize olması hasebiyle Karadeniz sahilinde ki diğer üç ilimizde çay üretimi yapılmaktadır. Dolayısıyla çay bitkisinin yetişmesi açısından son derece elverişli iklim şartlarına sahiptir. Çay tiryakisi olduğumuz için de son yıllarda çok kaliteli çay içiyoruz.
Çay bildiğiniz gibi sohbetlerin vazgeçilmez içeceğidir. Kimi tavşan kanı ister, çok azı da açık olanı tercih eder. Dediğim gibi yararlarını saymakla bitiremiyeceğimiz çay milli içeceğimiz durumundadır.
Kaliteli ve iyi demlenmiş bir çayı içmenin zevki bambaşkadır. Çay içmek gibi bir alışkanlığınız yoksa bile eşinize eşlik etmek amacıyla lütfen deneyiniz. İyi demlenmiş bir çaya mümkünse şeker, tatlandırıcı atılmamalı. Hele hele şerbet içer gibi içmek hem çaya hakaret, hem de sağlığa zarar. Ya hakkıyla içelim, ya da hiç.
Çayı ister porselen demlikte ister közde demleyelim, iyi demlenmiş çayın yanında muhabbet edecek bir dost varsa değmeyin keyfe. Kola gibi şekerli içecekler yerine mutlaka tercih edilmesi gereken çayımızı doğru marka tercihleri ile kaliteye döndürelim.
Hele şu Melet virüs dolayısıyla;gerek hafta sonları, gerekse kış mevsiminin içinde bulunmamız, günün büyük bir bölümünü de evlerimizde geçirdiğimiz için daha çok çay tüketelim. Zaten başka yapacak bir şey de yok....
Bakın; burası çok önemli: İngiliz gelip çayımızı alıyor, markasını basıp yine bize satıyor. Bunun nedeni yerli üretimdeki kalitenin düşüklüğü.
Unutmayın kaliteli çaya doyum olmaz.