Neşe YELKEN
Bu Ülkeden Kirli Ellerinizi Çekin!
Birileri yine bu ülke üzerinde bir oyun sahnelemeye kalkıştı. Aktörler ise yine tanıdık.1960 ve 1980 de sahneye çıkıp bu ülkenin geleceğini çalanlar bu kez ağaç sevdasıyla yollara düştüler. Sözde ağaçlar kesilmesin diye başlayan eylemler çok geçmeden asıl niyetini koydu ortaya.1960 ve 1980 deki gibi sandık başında kazanamayanlar yine bildik yöntemleriyle baş gösterdi. “Ağaçlar kesilmesin“ sloganlarıyla taksim meydanını dolduranlar taksimi yerle bir ettiler. Ülke ekonomisine ciddi zararlar verdiler. Aynı odaklar bir çok ilde de sahneye çıkarak Huzuru yaşayan ülkenin sinirlerini gerdiler.
Neydi eylemdeki gerekçeleri ağaçlar kesilmesin ,Taksim’e AVM yapılamasın. AVM yapılmasının doğru olup olmadığı uzun uzadıya tartışılabilir ancak sormak lazım “ağaçlar kesilmesin“ sloganları neden bir süre sonra “hükümet istifa, zulme karşı direniş“ sloganlarına dönüştü Bir çoğu bu soruya polisin orantısız güç kullanmasıyla başladı yanıtını verebilir. Ancak o yanıtı verenler şu soruya da yanıt arasın: Eylemcilerin bu ülkenin güvenliğini sağlamakla görevli polis memuruna taş atmaya ,saldırmaya,
küfretmeye ne hakkı var?
Üstelik eğer neden orantısız güçse bu ülkenin İç işleri bakanı çıkıp soruşturmanın başlatıldığını açıkladı. Buna rağmen neden devam etti eylemler? Çünkü dert başka. Çünkü birileri bu ülkenin büyümesinden ciddi oranda rahatsız. %50 oy almış ve halkın güvenini kazanmış bir iktidarla sandıkta mücadele etmeye gücü olmayanların eylemi bu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi Zekeriya köy ve daha bir çok yerde ağaçlar kesilirken neredeydiniz? Taksim’deki Projenin doğruluğu , AVM yapılıp yapılmaması her platformda tartışılabilir ,itiraz da edilebilir eylem de .Ancak adabıyla. Ülkeyi savaş alanına çevirerek değil .Biz kırarak ,dökerek ,tehdit ederek istediğimizi alırız mantığıyla değil. Bu mantık bu ülkeyi sadece uçuruma sürükler.
Bugün zulme direndiklerini iddia edenlere soruyorum: Aylardır barış süreciyle bu ülkeye gelen huzura 2-3 günde yerle bir ederek yaşattığınız zulmün hesabını nasıl vereceksiniz? Yıllardır huzuru, barışı, ekonomik refahı arzulayan ve nihayetinde yakalamaya başlayan bu ülkenin üzerinden kirli ellerinizi çekin varsa birileriyle bir derdiniz çıkın mertçe sandıkta hesaplaşın
Ağaç sevdasıyla Türkiye ‘yi zor bir sınava tabi tuttu yine bazı odaklar. En zor sınav ise şüphesiz vatandaşın. Tahriklere gelmeyin, provokatörlerin oyununa gelmeyin. Birilerinin yeniden bu ülkenin geleceğini çalmasına izin vermeyin
Neydi eylemdeki gerekçeleri ağaçlar kesilmesin ,Taksim’e AVM yapılamasın. AVM yapılmasının doğru olup olmadığı uzun uzadıya tartışılabilir ancak sormak lazım “ağaçlar kesilmesin“ sloganları neden bir süre sonra “hükümet istifa, zulme karşı direniş“ sloganlarına dönüştü Bir çoğu bu soruya polisin orantısız güç kullanmasıyla başladı yanıtını verebilir. Ancak o yanıtı verenler şu soruya da yanıt arasın: Eylemcilerin bu ülkenin güvenliğini sağlamakla görevli polis memuruna taş atmaya ,saldırmaya,
küfretmeye ne hakkı var?
Üstelik eğer neden orantısız güçse bu ülkenin İç işleri bakanı çıkıp soruşturmanın başlatıldığını açıkladı. Buna rağmen neden devam etti eylemler? Çünkü dert başka. Çünkü birileri bu ülkenin büyümesinden ciddi oranda rahatsız. %50 oy almış ve halkın güvenini kazanmış bir iktidarla sandıkta mücadele etmeye gücü olmayanların eylemi bu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi Zekeriya köy ve daha bir çok yerde ağaçlar kesilirken neredeydiniz? Taksim’deki Projenin doğruluğu , AVM yapılıp yapılmaması her platformda tartışılabilir ,itiraz da edilebilir eylem de .Ancak adabıyla. Ülkeyi savaş alanına çevirerek değil .Biz kırarak ,dökerek ,tehdit ederek istediğimizi alırız mantığıyla değil. Bu mantık bu ülkeyi sadece uçuruma sürükler.
Bugün zulme direndiklerini iddia edenlere soruyorum: Aylardır barış süreciyle bu ülkeye gelen huzura 2-3 günde yerle bir ederek yaşattığınız zulmün hesabını nasıl vereceksiniz? Yıllardır huzuru, barışı, ekonomik refahı arzulayan ve nihayetinde yakalamaya başlayan bu ülkenin üzerinden kirli ellerinizi çekin varsa birileriyle bir derdiniz çıkın mertçe sandıkta hesaplaşın
Ağaç sevdasıyla Türkiye ‘yi zor bir sınava tabi tuttu yine bazı odaklar. En zor sınav ise şüphesiz vatandaşın. Tahriklere gelmeyin, provokatörlerin oyununa gelmeyin. Birilerinin yeniden bu ülkenin geleceğini çalmasına izin vermeyin