Muhammet MARAP
DİŞİ DEVE ERKEK DE OLUR
Malum sürtüşme çıktığından beri yazı yayınlayamadım.
İki gerekçem vardı: Birincisi (belki biraz saflığıma vereceksiniz ama) bir türlü netleşemedim. Neredeyse her akşam bir yazı yazdım. Fakat bir türlü yayına veremedim. Adetimdir, yarın değiştirme ihtimalim varsa, bugünkü kanaatimi açıklamam. İkincisi, eğitimle ilgili yazılarımı, bu çılgın gündemin arasına karıştırmak istemedim.
Kabahatliyi yırtınırcasına haykırasım geliyor. Ama hiçbir tarafın gerçek niyetini açıklamadığını görünce susmanın daha mantıklı olduğunu düşünüp, susuyorum. Her günkü eylem bir niyetin ifşası haline geldi. Her cümlenin ardından başka niyetler kendini ele veriyor.
Dolayısıyla bir süre daha susmanın doğru olduğu kanaatindeyim. Çünkü, her söz ve slogan başka bir şeyler söylemek için mukaddime olduğu ortada.
Bu nedenle yazılarımı şimdilik arşivlemekte fayda olduğunu düşünerek noktalamakta fayda var. Belki ilerde bir fırsatını bulursak paylaşır dertleşiriz. Şunu açıkça söylemekte fayda var ki; bu hadiseye neresinden baksam kıyamet senaryosu yazasım geliyor. Sonra, vatanperverlik duygularım kabarıyor ve susmanın daha hayırlı olabileceği kanaatiyle susmayı tercih ediyorum.
Tetiğe dokunanları değil de taraftarları içim burkularak okuyor,izliyorum. Herkes tarafını tuttuğu cepheye geçip karşı tarafa ölümüne küfrediyor. Eminim ki; hiçbirisi durumun netini henüz öğrenememiştir. “Bendense severim, benden değilse söverim” mantığıyla kıyametleri koparıyor.
Tam bunları düşünürken tarihten bir anekdot aklıma takılıyor. Yaşanmış olay aynen şöyle:
“Bir gün Hz. Ali’nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe şehrinden bir Arap, devesiyle Şam şehrine gider. Şam sokağındaki bir Şamlı vatandaş, adamdan deveyi ister. Der ki; ‘-Ver o dişi deveyi bana.’ Küfe’li deveyi vermez ve der ki; ‘-Bu deve senin değil, benimdir. Hem bu deve dişi değil erkektir.’ Tartışma büyüyünce mesele Hz. Muaviye’ye bildirilir. Hz.Muaviye ikisini de dinledikten sonra der ki; ‘-Bu dişi deve Şam’lınındır.’ Sonra da toplanan kalabalığı döner ve sorar: ‘Bu deve kimindir?’ Herkes bir ağızdan bağırır: ‘Şam’lınındır bu dişi deve.’
Şam’lı deveyi alır gider. Hz. Muaviye Küfe’liyi yanına çağırır ve der ki: ‘-Bak Kufe’li, sen de ben de biliyoruz ki bu deve senindir ve dişi değil erkektir. Ama sen Kufe’ye dönünce Hz.Ali’ye de ki: -Ya Ali, Muaviye’nin dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, O ne derse evet diyen 10 bin adamı var. Ayağını denk alsın.’ ”
Bu konu ile ilgili şimdilik bu not yeterlidir. Devamını bilahare (nasipse) hasbıhal ederiz.