Muhammet MARAP
10 AĞUSTOS BOP FİNALİ
Cumhurbaşkanlığı seçimi normal bir seçim olmayacak.
Sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin bir seçimi olarak kalmayacak.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin final seçimi olacak.
Cezalandırılması gereken 5 ülkeden 4’ü planlandığı gibi cezalandırıldı.
Dikkat buyurunuz; şu anda başımıza bir felaket gelse (Allah göstermesin) hangi komşumuz veya yandaşımız bizden yana haykırabilecek durumda?
Müttefiklerimizden(!) hangisi bizim lehimize bir kararı BM’de veya AB’de aldırabilir?
Eski doğu bloğunun hangi temsilcisi bizim için isyan eder?
Planlı projelerin en azından sekteye uğraması için; bu seçim 10 Ağustos’ta bitmek zorunda.
Irak’ın bölünmesi IŞİD ile gerçekleşti.
Bu değişimi bizim büyüklerimiz de kabullendi.
Türkiye’nin bölünmesinin temellerini bu seçimle atmak isteyenler senaryoyu uygulamaya sundu bile.
Senaryo ne mi?
10 Ağustos’ta iki adayımızın da %50’nin altında oy almasına endeksli bir senaryo. Şayet bu başarılır ve malum destekli üçüncü aday %7 civarında oy alırsa ikinci perdeyi izleyeceğiz.
Her iki adayımızın da ikinci turda bu %7’lik oyu alma zorunluluğu ortaya çıkınca maksat hasıl olmayacak mı?
BOP pazarlıkları(!) o zaman başlamayacak mı?
Bu oyların alınma şartlarını bilmeyen var mı?
Bu nedenle; seçim 10 Ağustos’ta bitmek zorunda, diyorum.
***
İkinci bir durum daha var.
Bloklaşma kavgaya dönüşmemeli.
Sürekli kaybedenlerin sürekli kazananlarla mücadelesi haline gelmemeli.
Siyaset bilimci Dr. Brande der ki; “Seçimi kazananların kazanma sebebini bilmiyorsanız, kaybedenlerin nasıl mutlu olacağını da mı öğrenemediniz? O zaman başka iş yapın ki; bari çocuklarınız mutsuz olmasın, yazıktır.”
Bayrak ve vatan ortak paydasında sapma olmamalı.
Vatana ihanet eden affedilmemeli.
Halüsinasyon ürünü düşman üretip sonra zafer türküsü söylenmemeli.
Son karakol olan Anadolu’yu Çanakkale ruhuyla yeniden kazanmaya kimsenin takati yetmez.
“Söz konusu vatan”dır.
Arabesk dinleyip off çekmeye vaktimiz yoktur.
Son söz: Herkes bildiği işi yapmalı. Rahmetli dedem derdi ki “sokma akıl 7 adım gider. Akıl insanın hamurunda olmalı.”
Benden demesi!
(Not: Hastalıklar kaynaklı uzun ayrılık nedeniyle okurlarımın hoşgörüsüne sığınıyorum. Bağışlayınız. Sürekli arayıp yazılarımı soran tanıdık tanımadık kibar insanlara layık olabilirsem ne mutlu bana. Saygılarımı sunuyorum hepinize.)