Kenan YELKENCİ
YÜZÜ OLMAYAN BATI VE KATİL AMERİKA
Mısır’daki insanın kanını donduran vahşete, katliama tepkisizliği dile getirmek için hislerimizi paylaşayım derken bugünde Suriye yönetimin kendi vatandaşlarına uyguladığı kimyasal katliama şahit olduk. Ey dünyaya demokrasi dersi verdiğini iddia eden havariler şimdi neredesiniz? Siz yerli uşakları sizinde sesiniz soluğunuz çıkmıyor, yoksa sizde “senin katılın iyi, benim katilim kötümü diye düşünüyorsunuz.
Kedilere, kopeklere sevgi gösterenler (elbette yaşam hakkı onlar içinde kutsal) Mısır’da insanlık ölüyor, sızın gıkınız çıkmıyorsa sizin insanlığınızdan da şüphe ederim. Nerdesiniz? Bir balına için seferber olanlar, gazetelerinde manşet yapanlar, Gezı olaylarını ajıte edenler şimdi nerelerdesiniz?
Dünyanın neresinde yakıp yıkmakla hak aramanın eşit tutulduğu bir başka ülke daha var. Sarıyer ormanının Koç Ailesine peşkeş çekildiği, 80 bin ağacın katledilip kesildiği zaman ey vatanperver ağaç sevenler sız neredeydiniz?
O yaşlı adam, ak sakallı Hayrettin Karaca’nın dahi gıkı çıkmamıştı. Hanı ormanları, meraları korumak adına vakıf kurmuştu, TV’ler, gazetelerde bangir bangir reklamı da yapılıyordu. Acaba 12 adet Ford minibüse karşılık mı o zaman susmayı tercih etmişti. Beyler, iyi bakın, uyanık olun Koç yıllar önce Aile Planlaması Vakfını kuran adam. Mısır’da askeri holdıng’le de ortaklığı var. Yıllardır ülkenin kaynakları bu guruba akıtılmış ama bir bakın ki hiçbir şirketinde hiç bir zaman boyunca başörtülü çalışanı olmamıştır. Yok düzelteyim, hakkını yememek lazım müstahdem – hizmetli çalışan bayanlar olmuştur. Fener Rum Patriği Bartholomeos’unelini saygıyla eğilip öpenler halkına, ürettiklerine müşteri olan bu vatanın insanlarına hep somurtmuş, mesafeli olmuş ve o mazlum vatandaşı hep geri kalmış teknolojiye mahkum bırakmıştır. Yıllarca Koç’u koruma kanunları (ürokratik işbirlikçileri ) sayesinde gümrük kapılarını kapattırmış, bugünde yerli arabanın yapılması için yapılan tüm çağrılara kapalı kapılar ardında tertiplediği yemekli toplantılarda (hatta umuma açık kahvaltılı programlarda bile) alay etmiş, yabancı sermayenin borazanlığına hizmet etmek için canı gönülden dünya egemenlerinin sömürü düzenine hazır ol vazıyette selam durmuştur.
Sayın Başbakanımızın söylediği gibi her zaman Voyvodalar, Firavunlar olduğu gibi, her zaman Musa’larda mevcuttur. Bir yazara sormuşlar batı neresi, doğu neresidir diye. Oda çok güzel bir cevap vermiş. “Batının bombaları nereye düşüyorsa doğu orasıdır” diye. Daha dün Bosna’da 250 bin insanın öldürülmesine seyirci kalan bu sözde medeniyet havarilerinin asla demokrasi, insan ve yaşam hakkı diye bir anlayışları, kaygıları yoktur. Onların demokratliği sadece kendilerinedir. Irak’ta bir milyon, Filistin’de binlerce ölü Siyonist İsrail’in işkencesi altında. Binlerce mazlum mahkum durumda. Suriye’de katıl Esed binlerce vatandaşını öldürdü, Myanmar’da yurtlarından sürülmüş, Budıstlerden canını kurtarmak için evlerini terk etmiş binlerce mazlum çoluk çocuk Müslüman ı katledenler size bunun hesabı sorulmayacak mi diye zannediyorsunuz. Ey Amerika, ey Batı bu mu sizin demokrasi, adalet anlayışınız…
Yaşamak için başka galaksilere de gitseniz ilahi adalet sizi orada da bulacaktır, bundan ne sizin nede başkalarının şüphesi olmasın. Çünkü Allah nurunu tamamlayacaktır. Gelelim zengin Araplara, sözde Müslümanlara. Siz tıksırıncaya kadar yiyin, için, hacca gidin, umreye gidin, ibadet edin; vallahı siz orada gösteri, protesto yapmadıkça, katılmadıkça siz bu katliamların ortağısınız. En az onlar, katiller kadar sizde sorumlusunuz. Rahmetli Mehmet Akif’in yazdığı gibi, sen yat uyu kardeşim; Allah senin adına ordular halk edecek, senin adına düşmanlarını mağlup edecek.. Bre sen nesin be, gafil senin elin ayağın yok mu? Senin ağzın yok mu? Senin paran yok mu? Sahi senin yapacak hiç bir şeyin yok mu ?
Yazık ki, ne yazık