Ahmet ÇİÇEK
CHESTER MUKAVELESİ’ni BİLMEDEN PKK MESELESİ ANLAŞILAMAZ
Suruç olayından sonra ayyuka çıkan terör olayları bugün bambaşka bir seyir aldı. Gezi olaylarında baş gösteren sosyal medya provokatörlüğü, sokak davetleri, algı yönetimleri yeniden sahnede.
Sokakları karıştırmak isteyen ajanlar, güçler ittifak halinde sinsice Türkiye’yi iç savaş kategorisindeki ülkelerin safına itmek istiyor.
Siyaseten ve harita üzerinde başaramasalar da Kürtler ve Türkler kategorisinde zihinlerde Türkiye’yi bölme maksadı apaçık ortada…
Şimdi size önemli bir noktayı işaret edeceğim, en sonunda da asıl talebimi dillendirip meseleyi noktalayacağım. Meseleyi ayan beyan görmek isteyenler için açacağım pencere yeterli olacaktır…
ÖNEMLİ NOKTA… Özetle aktarayım:
Belki birçoklarınız Chester Projesini ve Lozan görüşmeleri esnasında TBMM’de onaylanan Chester Mukavelesini bilmezsiniz… Hâlbuki bugünü anlamak için bu noktayı çok iyi analiz etmek gerekir.
Peki nedir Chester Meselesi?
Chester Projesi: Chester şirketi -Ottoman-American Development Company- Osmanlı topraklarında özellikle madenlerin ve petrolün yoğun olduğu bölgelerde (Özellikle ifade ediliyor Sinop’tan Bağdat’a kadar, İskenderun ve Basra Körfezlerine uzanan hatta) demiryolu inşaatı yapacak ve demiryolunun her iki yakasında 90 km’lik alanda yer altı kaynaklarından 99 yıllığına istifade hakkına sahip olacaktı. Bunun karşılığında Osmanlı toprak bütünlüğü ABD’nin garantörlüğü altında olacaktı.
Mr. Chester 1911’den bu yana Osmanlı madenleri ve petrolü ile ilgilenen ABD’nin dev ekonomi patronlarından biri… 1914’te İttihatçılarla gayrı resmi anlaşma içindeydi… Chester sayesinde Osmanlı İngiltere ve Fransa çemberinden kurtulacak ABD’nin müttefiki olacaktı. Cihan Harbinden sonra Wilson Prensipleri Cemiyeti’nin de dayanak noktası bu idi.
1911’de başlayan yoğun temaslar doğrusunu söylemek gerekirse Kurtuluş Savaşı yıllarında da devam etti. Paris Barış Konferansı’ndan sonra ABD ipin ucunu İngiltere ve Fransa’ya terk ettikten sonra dahi TBMM ve Chester arasında münasebetler devam etti.
I. Lozan görüşmeleri esnasında TBMM Chester Mukavelesini onayladı ama seçimlerden sonra iktidara gelen Cumhuriyetçiler yönetimindeki ABD, Chester’i tam olarak kendi temsilcisi görmediği için TBMM’ye Lozan’da gerekli desteği vermedi.
Ve geldik can alıcı noktaya… Bu defa İtilaf Devletleri Türk Heyetine Halifeliğin kaldırılması ve Chester’e verilen hakların kendilerine verilmesi karşılığında bağımsızlık mutabakatının sağlanabileceğini dikte etmişlerdir.
Ankara, belli reformları yapmak kaydıyla 99 yıl boyunca doğu ve güneydoğu bölgesinde yer altı kaynaklarını kullanmayacağı garantisi ile en az zararı kâr kabul ederek Lozan Barış Antlaşması’nı imzalıyor…
VE BUGÜN…
İşaret edilen 99 yıl dolmak üzereyken (2023’te doluyor) söz konusu doğu ve güneydoğu bölgesi güçlü ve gündem belirleyen bir Türkiye’nin elinde olması ABD, İngiltere, Fransa ve de Almanya gibi emperyalist devletleri hayli endişelendiriyor… El değmemiş zenginlikte olan bu bakir coğrafyayı bir şekilde güçlü Türkiye’nin elinden alıp kukla bir devlete teslim etmek istiyorlar. Böylece kendi zenginliklerini daha da garanti altına almış olacaklar… Türkiye’nin zenginleşmesini ve güçlenmesini de önlemiş olacaklar.
İŞTE TALEBİM…
Kürt vatandaşlarımız bilse ki kendi geleceklerinin aydınlığı güçlü Türkiye iledir. Türkiye güçlü olmazsa emperyalist çapulcular halkı kan ve silah içinde debelendirirken zenginliklerini kendi ülkelerine sevk etmekle meşgul olacaklardır. Onlar ne Türk’ün, ne Kürt’ün ne de bir Müslüman’ın dostudurlar. Onların dostu sermaye ve egemenliktir. Bin yıldır aynı topraklara kardeş olan bizler onların keyfi ve kazançları için kardeşliğimizi heba edemeyiz…
2023 sonrasında ülkemizin en talihli bölgesi doğu ve güneydoğu olacaktır, bundan en çok nasiplenen de o bölgenin insanı olacaktır. Bizim insanımız olacaktır.
PKK terörünün hangi ülkeleri memnun ettiğine bir bakın… Kimler zevkten dört köşe oluyor… Kimler timsah gözyaşları döküyor… Kimler avuçlarını ovuşturuyor… Kimler fitne tohumu saçıyor… Kimler kirli ittifakların içine giriyor…
Terörü finanse edenler, silah ve cephane temin edenler, motive edenler yine bu merkezler… Ama siz teröre yüz çevirirseniz, onlarla aranıza mesafe koyarsanız para ve silah onları iflah etmez. Şimdi kardeşliğimize ve birliğimize, gerçek barışa sahip çıkma zamanıdır.
Siz işaret ettiğim resme iyice bir bakın, ondan sonra gerçekte neyin ne olduğunu daha iyi anlarsınız…
Arife başka tarif gerekmez…