Ahmed ÇITLAKOĞLU
Rus Elçi suikastı hainine kimler göz yumdu?..
Saldırgan hain, Emniyet Teşkilatında çalışan bir devlet memuru…
Hainin FETÖ terör örgütü kapsamında daha önce hakkında soruşturma açılmış bir memur olduğu iddiası; dikkatleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Milli Seferberlik çağrısına çevirdi!
Sayın Cumhurbaşkanı Milli Seferberlik çağrısında ne diyordu?
- “PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle ve tüm diğerleriyle, adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun, tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum… Hangi evde kim var kim yok emniyet güçlerimize bildirmelisiniz!”
Ne tevafuk ki, 19 Aralık tarihli “Vatan Hainlerini, Millet Düşmanlarını İhbar Edin!..” başlıklı yazımızda;
“Sayın Cumhurbaşkanının “Milli Seferberlik” çağrısını doğru okumak, doğru anlamak gerekir…” diyerek:
“Hangi evde kim var kim yok emniyet güçlerimize bildirmelisiniz" ifadesini; “hangi dairede, hangi kurum ve kuruluşta “vatan millet, asker polis, devlet hükümet aleyhinde, vatan hainleri ve millet düşmanları lehinde konuşan, tavır sergilen” (memur/işçi) kim var kim yok ihbar edin!” diye okumak ve anlamak lazım!” şeklinde âcizane yorumlamıştık.
Demek ki Sayın Cumhurbaşkanının elinde devlet memurları arasında hainlerin olduğuna dair ciddi istihbarî bilgiler bulunuyor olmalıydı ki, “Milli Seferberlik” çağrısını yapma ihtiyacı hissediyordu.
***
Güvenlik zafiyeti mi var?
Suikastın yapıldığı resim sergisinin Rusya elçiliği ve Çankaya Belediyesinin müşterek organizasyonu olduğu iddia ediliyor.
- Hain saldırgan sanki canlı bomba!.. Oradan sağ çıkmayacağını bilmemesi mümkün değil!..
Hain saldırgan, elçiyi vurduktan sonra uzun süre elinde silah, ayakta nutuk atıyor… Kimse müdahale etmiyor!
- Böyle bir yerde, terör eylemlerinin beklenildiği bir dönemde, elçinin korumaları ve emniyet teşkilatı korumaları nerede? Bu güvenlik zafiyeti nasıl izah edilebilir?
- Saldırgan hainin FETÖ’yle bağı bilindiği halde, mesai içinde ve sonrası hareketlerinin takip edilmemesi mümkün olabilir mi?
- Terör örgütü kapsamında hakkında soruşturma açılan bir kişinin her hareketi nasıl olurda (üstelik Emniyet Teşkilatında) takip edilmez?
- Bu hainin mesai arkadaşlarının, hatta birim amirinin sorumluluğu yok mudur?
***
Bundan böyle;
Resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda çalışan personel (memur/işçi) arasından çıkacak hainlerden hainin mesai arkadaşları ve idarecilerini de soruşturulmalı ve sorumlu tutulmalıdır!
Sayın Cumhurbaşkanı umuma açık mesajlarını kapalı değil daha açık ve net açıklamalıdır!
Acilen hain ihbarlarını takip ve değerlendirecek “İHBAR TAKİP VE DEĞERLENDİRME” birimleri kurulmalıdır.
“Her zaman seni üzecek birileri olacaktır. Yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek, kime iki defa güveneceğine daha fazla dikkat etmektir.” (Gabriel García Márquez)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
20 Aralık 2016 / 20 Rebîu’l-Evvel 1438