Ahmed ÇITLAKOĞLU
Ramazan’da açık lokantalar!..
Not ediyorum!..
Ramazan’da gündüzleri lokanta ve çayhanelerini kapatan işverenleri tebrik ve takdir etmek gerekir…
İşyerlerinin camına “iftar ve sahurda açığız” levhalarını asan lokantaları özellikle not ediyorum.
Bu inançlı ve oruçluya saygılı işyerlerini not etmeliyim ki Ramazan’dan sonra yemek yiyebileceğim, çay içebileceğim, alış-veriş yapabileceğim lokanta, pastane ve çayhane adreslerini karıştırmamalıyım!
***
İkamet ettiğim mahalde, yürüdüğüm cadde ve sokaklarda, oruçlu halimle bana saygı göstermeyen, hatta sanki alay edercesine açıktan gündüzleri yeme-içme servisi yapan bu işyerlerini özel olarak da not ediyorum!
Müslüman’a ve İslam’a saygı göstermeyen hatta yerine göre istihza eden bu işyerlerini iyi tanımalıyım ki Ramazan’dan sonra bu lokanta, pastane ve çayhanelere girme gafletine düşmeyeyim!
Bu tavır, inanmayan ve oruç tutmayanları protesto değil İslâm’a ve oruç tutanlara saygı göstermeyenleri protestodur!
Saygı göstermeyene saygı göstermek alçalmaktır!
Saygı göstermeyene saygı göstermek, saygılı kişilere saygısızlıktır!
Bir oruçlunun, Ramazan’da Müslüman’a ve oruçlulara saygı göstermeyen, gündüzleri açıktan yeme-içme servisi yapan lokantalara, pastanelere ve çayhanelere iltifat etmesi demek, işyerinin camına
“iftar ve sahurda açığız” diye not düşen, gündüzleri servis yapmayan oruçluya saygılı işyerlerine haksızlık ve saygısızlık yapması demektir!
***
Ancak yanlış yorumlara ve anlaşılmalara sebebiyet vermemesi için ilave edelim ki:
Bizim eleştirdiğimiz işyerleri; sanki Ramazan hiç gelmemiş gibi, Ramazan’dan önceki günlerdeki gibi yeme-içme servislerine aynen devam eden, işyerlerinin dışarıdan görünmesini perdeleme ihtiyacı hissetmeyen Ramazan’a ve oruçluya saygı duymayan lokanta, pastane ve çayhanelerdir.
Bu yazının mevzuu; işyerlerinin dışarıdan görünüşünü perdeleyen, Ramazan’a ve oruçluya saygıda kusur etmeyen işyerleri değildir!
Yoksa inansın inanmasın, oruç tutsun tutmasın, Müslüman’a, Ramazan’a ve oruçluya saygı gösterene saygı göstermek insanî ve ahlakî bir erdemliktir.
Hatta özellikle büyük şehirlerde uzaktan gelen misafirler, hastalar, özürlüler için Ramazan günlerinde hizmet verecek (oruçluları tahrik etmeyecek kapalılıkta) lokantaların bulunması zaruri bir ihtiyaçtır… Bu nevi lokantaların kapatılmasını arzu etmek bir tarafa, aksine ihtiyaç nispetinde hizmete açılmasını organize etmek, arzu etmek insani ve islamî bir vazife ve sorumluluk olsa gerektir!
Ramazan günlerinde böyle açık lokantaların ehemmiyetini ve zaruretini, değişik vilayetlerdeki hastanelere nakledilen hasta ve yakınlarıyla oruç tutamayan yaşlılar ve özür sahibi Müslümanlar mutlaka daha bilecek ve anlayacaklardır.
“Sizden biriniz çirkin bir iş görürse, onu eliyle değiştirsin; eğer buna gücü yetmezse, diliyle uyarsın; buna da gücü yetmezse, kalbiyle nefret etsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.” ( Müslim, İman, 20.)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
27.05.2017 / 01 Ramazan 1438