Ahmed ÇITLAKOĞLU

Ahmed ÇITLAKOĞLU

Millet Kararını doğru okumak!..

 Seçimin tek galibi milletimizdir.
Milletimizin sağduyusu galip gelmiştir.
 
***
İlk Devlet Başkanlığı seçim yarışının ilk turda galibi; Recep Tayyip Erdoğan olmuş, zaten devlet başkanı olan Tayyip Beyin başkanlığı yeniden tescil edilmiştir.
 
Tayyip Bey sağ olduğu sürece ve istifa da etmediği müddetçe devlet başkanı kalacak demektir.
 
***
1 Kasım’da % 49,49 rey ile 317 vekil çıkartan AK Parti, bu defa % 42,49 ile 293 vekilde kalmıştır. AK Partili seçmenin  % 7’si partisini terk etmiştir. 
 
1 Kasım’da 550’nin 317’siyle Mecliste % 58 temsil gücüne sahip olan AK Parti, bu defa 600’ün 293’ü ile temsil gücü % 49’a gerilemiştir.
 
***
AK Parti’nin rey oranında ve vekil sayısında azalma olsa da Meclisin yine en güçlü partisidir.
Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da yine en güçlü parti lideridir. 
 
Demokratik ifadeyle seçimin galibi; parti olarak AK Parti, lider olarak da Recep Tayyip Erdoğan’dır.
 
***
1 Kasım’a göre;
MHP’nin rey oranında kayda değer bir değişiklik olmazken vekil sayısı 40’dan 50’ye çıkmıştır.
 
CHP’nin vekil sayısı 134’den 147’ye çıkmış olmasına rağmen rey oranı 25,31’den 22,67’ye gerilemiştir.
 
Muharrem İnce,  partisinin reyinden 8 puan fazlasıyla % 30,67 rey almıştır… İnce’nin parti reyinin üzerinde aldığı 8 puan; kimilerine göre İnce’nin Kılıçdaroğlu’na karşı başarısı olarak gösterilirken, kimileri ne göre de; AK Parti içindeki “Erdoğan muhaliflerinin” tepkisiyle HDP ile aralarındaki gizil ittifakın bir neticesi olarak değerlendirilmektedir.
 
***
Meclisin yeni partisi İYİ parti’nin aldığı % 10’luk rey, seçim öncesi iddia edildiği gibi MHP’lilerden değil AK Partili muhaliflerden geldiği söylenebilir.
 
***
HDP % 11,69’la barajı aşarken, Selahattin Demirtaş’ın 3 puan eksiğiyle % 8,39’da kalması, CHP’nin 3 puan eksiğiyle % 25’den 23’e düşmesi, Muharrem İnce’nin parti reyinin üzerinde rey almış olması; sanki “siz bize barajı aşmada yardımcı olun, biz de size başkanlık seçiminde destek verelim” dercesine HDP ile CHP arasında gizli bir ittifakın göstergesi gibi görülüyor!..
 
***
Görülen o ki; 
Şartlar ne olursa olsun, kim ne derse desin; MHP tabanı kolay kolay partisini terk etmiyor!
 
Milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkartılmasının, seçme yaşını 18’e indirilmesinin mimarı AK Parti’dir. Yapılana bu yeni değişiklikler AK Parti’ye artış olarak yansımamıştır.
 
Parti taassubuyla rey veren seçmenin, maddi teşviklerle kararını pek değiştirmediği de artık kabul edilmelidir.
 
“Hükümetin seçim öncesi uyguladığı teşvikler olmasaydı AK Parti’nin reyleri bu seviyede de olmayabilirdi” iddiasının belki haklılık payı da olabilir!. 
 
Bu seçim, demokrasi açısından, halkın en geniş kesimle temsil edildiği bir Meclise vesile olmuştur.
 
***
Bu seçim, AK Parti yönetiminin (A takımının) 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde milletin mesajını doğru okuyamadıklarının göstergesidir.
 
AK Parti’nin bu seçimde güç kaybetmesinin müsebbibi, seçim öncesinde çok söylendiği ve yazıldığı gibi Sayın Erdoğan değil, Erdoğan’ın etrafındaki A takımıdır.
 
Sayın Erdoğan, muhtemelen gayet iyi bildiği halde, belki bazı haklı gerekçelerle bugüne kadar değiştirmediği, başarılı gördüğü bu A takımını bir an önce tasfiye etmelidir!
 
Kendisiyle gerçek dostları arasında set oluşturan yakın danışmanlarını ve basın temsilcilerini de gözden geçirmelidir.
 
***
Bugüne kadar AK Parti’de, gerek aday listelerinin hazırlanmasında gerek teşkilat birimlerinin teşkilinde dava adamlarını değil kendi adamlarını seçenlerden, partiye ve davaya değil kendine hizmet edecekleri tercih edenlerden, genel ve mahalli seçimlerde aldıkları yanlış kararlarla seçim kaybettirenlerden hesap sorulduğu görülmedi.
 
Ümit ederiz ki, inşallah bu seçim neticesi; partide ciddi manada köklü hesap sorulmasına vesile olur.
 
***
Bugün itibariyle bu seçim neticesinin; milletimiz için, ülkemiz için ve AK Parti için tecelli eden en iyi netice olduğuna inanıyoruz.
 
Ancak seçim neticesine sevinemedim… AK Parti’nin bir üyesi olarak, AK Parti iktidarının ülkemiz ve bölgemiz, milletimiz ve bütün İslâm âlemin için bir istikrar unsuru olduğuna inanan biri olarak üzüldüm.
 
Zira bu seçim neticesinin AK Parti’nin lehine olmayacağını âcizane seçim kararları alınırken de ifade etmiştik… İşte o yazılardan bazı kesitler:
 “Baskın seçim gerekçesi ne ola ki?... Bugün itibariyle Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve fiili Devlet Başkanlığındaki iktidar döneminde ve onun genel başkanlığındaki AK Parti’de ne yapılmak isteniyor da yapılamıyor?
 
Cumhurbaşkanıyla Başbakan düşman çatlatırcasına gayet uyumlu… Parti içinde ve bürokraside çift başlılık yok, ihtilaf yok, sürtüşme yok… Bürokraside atama ve azil sıkıntısı yok… Mecliste mevzuat çıkarmada bir engel yok…Askerî ve Anayasal kurumların vesayet baskısı yok…Böyle alelacele (erken değil) baskın bir seçimde hayır olmaz!.. Milletvekili aday tespitleri sağlıklı olmayacağı için hayır olmaz!
(18 Nisan 2018)
 
***
“Kesin aday listesinin vereceği mesaj!.. Milletvekili kesin aday listelerinde milletin derdiyle hemdert olamamış, makam ve sıfatın ağırlığını kaldıramamış mevcut milletvekillerinin bulunması halinde söylenecek tek söz; sert viraj ve rampalı dağ yolunda freni patlayan otobüste söylenmesi gereken son söz olacaktır: “Eşhedü en lâ ilâhe illAllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh.” (21 Nisan 2018)
***
Hâsılı kelam:
Devlet Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ını ve Cumhur İttifakının bütün milletvekilini tebrik ediyoruz.
 
Hayırlara vesile olması dileğiyle Allah yar ve yardımcıları olsun.
 
***
“Çevrendeki kişiler içinde en ziyade onu beğenmelisin ki... Sana acı gerçekleri herkesten çok o söylesin.” (Hz. Ali)
 
Vesselam… 
Ahmed Çıtlakoğlu
25 Haziran 2018 / 11 Şevval 1439
 
Önceki ve Sonraki Yazılar