Ahmed ÇITLAKOĞLU
Kılıfına uydurulmuş ‘yolsuzluk’; zoraki bağışlar!..
Hukuksuzluğu açıkça ispat edilemeyen, ortada açık bir delili olmayan zoraki yardım ve bağışlar!
Kılıfına uydurulmuş ‘yolsuzluk’ serbest mi?
‘Haram’ bir fiil, kılıfa sokulunca ‘helal’ olur mu?
Siyasî, ticarî ve bürokratik tehditle kerhen yapılan yardımların alana bir faydası ve yardımı olur mu?
Bu yardımların Allah indinde bir değerinin olmadığı gibi hukukî açıdan da problemli olduğunu erbabı gayet iyi bilir…
Bu nevi yardımlara vesile olan ve alet olanların manevi ve hukuki sorumlulukları bilinmesine rağmen nedense pek de önlenemez!
***
Spor kulüpleri, dernek ve vakıflar; yolsuzluğa alet edilmemeli?
Spor kulüpleri, dernek ve vakıflar; kılıfına uydurulmuş ‘yolsuzluk’ eylemlerinin çok açık kullanıldığı ortam olduğu söylenilir…
Kamu kurum ve kurumlarına iş yapan; dürüst, özellikle helal ve haram mefhumlarında fevkalade hassas olan müteahhit ve tüccarlar bu mevzuda oldukça rahatsızlar.
***
Kılıfına uydurulmuş ‘yolsuzluk’; bir rüşvettir!..
Kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş bağlantısı olan iş adamlarına, “falan kulübe, falan derneğe ve vakfa şu kadar yardım yapacaksın” denilir…
İş adamı, istenilen bu yardımı yapmadığı takdirde o kurumu ve kuruluşla ilişkisinin kesileceğini gayet iyi bilir. Böyle bir yardımı yapsa, kârdan zarar edecektir… Ya bu yardımı yapacak ve müteakip mal satışlarında veya ihalelerde bu yardım miktarını faturaya mal olarak ilave edecektir. Ya da o kurum ve kuruluşla artık iş yapmamayı göze alarak istenilen yardımı yapmayacaktır!
***
Zoraki bağışlar, neticede devlet kesesinden çıkmaktadır!
Zoraki bağışları yapanlar, bunu kendi kasalarından ödemezler, neticede devletten dolaylı olarak alırlar!
Böyle bir yardım, hem iş adamını, hem vesile olan bürokratları, hem de o kurum ve kuruluşlarda iş adamlarıyla irtibatlı bütün ast ve üst personelin tamamını yolsuzluğa alet etmektedir.
Bu, bir ahlak meselesi olduğu kadar aynı zamanda hukukî bir skandaldır!
Bu nevi zoraki yardımlar, dürüst bürokrat için de bir demokles kılıcıdır!
Bu nevi yardımlar, genelde etkili ve yetkili siyasetçiler ve bürokratlar adına yapılır… Belki de adı kullanılan siyasetçi ve bürokratların o işle hiç alakası da olmayabilir. Genelde, kendilerini bazı siyasetçi ve bürokratlara yakın gösteren aracılar bu eylemlerde baş aktör olurlar.
***
Hak haktır, yolsuzluk yolsuzluktur!..
Kimden gelirse gelsin, kimler yaparsa yapsın; her zaman ve zeminde hak haktır, yolsuzluk yolsuzluktur, haram haramdır…
Haksız, hukuksuz haram ve gayri meşru bir fiile aracı olanlar kadar göz yumanlar, müdahale etmeyenler de suçludur… O fiilin suç ortağıdır!
***
Dürüst bürokratlar, dürüst personel, dürüst iş adamları korunmalıdır!
Devlet ve hükümet yetkililerinin;
“Zoraki bağışa, kim alet olursa; o zalimdir!..
Devlet kurum ve kuruluşlarında bu tür eylemlere kimler alet olursa haklarında gerekli işlem yapılacaktır/yapılmalıdır!..
Bu nevi zoraki bağış yapıp da bilahare faturalarına bu bağışları ilave yapanlar sahtekârdır, böyle iş adamlarının devlet ihalelerine girmelerine müsaade edilmeyecektir!..
Bu nevi işlemleri idari makamlara bildirenler taltif edilecek, mükafatlandırılacaktır!..” gibi açıklamalarına kamuoyu hasrettir!
“Hükümdar haksız olarak bir köylüden yumurta alırsa, adamları köylünün bütün tavuklarını alır.” (Şeyh Sâdî Şîrazî)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
23.05.2017 / 27 Şaban 1438