Ahmed ÇITLAKOĞLU
Hristiyanlara nikâh baskısı(!) niye?
Ey Müslümanlar! Hristiyan ve Musevilere MÜFTÜ’ye nikâh kıydırmaları için niçin baskı yapıyorsunuz!
***
Herkesin, herhangi bir dine inan kimsenin, inandığı dinin hükümlerine göre (inandığı gibi) yaşaması, dinî inanç ve kanaatini serbestçe ifade etmesi; Anayasal haktır; Anayasa da teminat altına alınmıştır.
Hiçbir kimse, hangi dine mensup olursa olsun, ister Hristiyan, Musevi, isterse Müslüman olsun; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz; bu da Anayasal bir haktır.
Bu demektir ki; bir Müslüman’a “dinî nikâhını PAPAZ veya HAHAM’a kıydıracaksın” diye herhangi bir baskı yapılamaz…
Bir Müslüman nasıl ki dinî nikâhını PAPAZ ve HAHAM’a kıydırması için zorlanamaz ise; bir Hristiyan ve Musevi de dinî nikâhını MÜFTÜ’ye kıydırması için zorlanamaz, baskı yapılamaz!
Bırakınız; Hristiyanlar PAPAZ’a, Museviler HAHAM’a, Müslümanlar da MÜFTÜ’ye nikâhlarını kıydırsınlar!
Ey Müslümanlar! Hristiyan ve Musevilere MÜFTÜ’ye nikâh kıydırmaları için niçin baskı yapıyorsunuz!
Bırakınız; Hristiyanlar Hristiyan gibi, Yahudiler Musevi gibi Müslümanlar da Müslüman gibi bu ülke de rahat yaşasınlar!
***
Evlendirme Yetkisi…
Bugün ülkemizde evlendirme (nikâh kıyma) yetkisi ‘Evlendirme Memuru’nu uhdesinde bulunuyor…
Evlendirme Memuru; belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtardır. (Nüfus Hizmetleri Kanunu, Md. 22.)
Kanunda yapılan değişikle evlendirme yetkisi bulunun memurlar arasına il ve ilçe müftüleri de ekleniyor.
Efendim neymiş, bu değişikle şeriat geliyormuş, kadın hakları elden gidiyormuş!
Peki, ‘belediye memuru’ memur da, bu ülkede Müftüler memur değil mi?
Bir ülkede belediye memurunun kıydığı nikâh; medenî nikâh, laik nikâh olacak, lakin aynı kanunun verdiği yetkiyle ve aynı şartlarda bir müftünün kıydığı nikâh; şeriat nikâhı olacak!
Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir hukuk anlayışıdır?
Bunu söyleyenler, hukuk diploması sahipleriyse onların hukuk diplomaları iptal edilmelidir!
Hukukî bir statü ve yetki sahipleriyse yetkileri iptal edilmeli, makam sahipleriyse azledilmelidirler!
Bu ifadeler, ülke ve millet huzurunu bozmak için, ülkede din ve sınıf tartışması başlatmak için sarf edilmiş sözlerdir!.. Bu, açık bir provokatörlüktür…
Bu tür hezeyanları dillendirenler hakkında idarî ve hukukî işlem yapılmalıdır.
“En tehlikeli düşman, bize benzeyip de bizden olmayandır.” (Hz. Ali)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
30 Temmuz 2017 / 07 Zilkâde 1438