Yiğit Bulut Varlık Fonu'nu anlattı

Yiğit Bulut Varlık Fonu'nu anlattı

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Türkiye’de büyüme ve yatırımları hızlandıracak Türkiye Varlık Fonu'nu tek tek anlattı.

 BU DEVLETİN DEĞERLİ ŞİRKETLERİ MİLLETLE PAYLAŞMASIDIR

TRT Haber'de Derin Analiz programına katılan Yigit Bulut, "Varlık Fonu Türkiye’nin varlıklarının bir portföy yönetim mantığı içinde iğneden en değerli varlığına kadar sahip çıkarak değerlendirilmesi amacıyla kurulmuş bir sistemin adıdır. Kim ki bu sistem Türkiye’nin varlıklarını satmak için kuruldu diyorsa yalan söylüyordur, yalancıdır. Kim ki bu sistem varlıklar birilerine devredilmek için kuruldu diyorsa yalancıdır, bilerek yalan söylüyordur. Türkiye’nin para bulmaya ihtiyacı yoktur. Devletin değerli şirketlerine ortak olmak bu milletin hakkıdır. Bu devletin değerli şirketleri milletle paylaşılmak için yeniden yapılandırılmalıdır.” dedi.

VARLIĞIMIZ EN AZ ÜÇ KATINA ÇIKACAK
Son 13 yılda Türkiye ekonomisinin 3 katı büyüdüğünü belirten Bulut, “Türkiye 17 Nisan sabahı cumhurbaşkanlığı sistemi ile yeni bir 10-15 yıla girsin Türk ekonomisi 838 milyar dolarlardan 2.4 trilyon dolarlara çok kısa bir sürede gelecek. Varlığınız en az üç katına çıkacak.” dedi.

Yiğit Bulut'un konuya ilişkin yaptığı değerlendirmeler şöyle...

YATIRIMCILARIN TÜRKİYE'YE GÜVENİ ARTTI
Türkiye’nin son iki haftada içeriden dışarıdan görünümü ve özellikle piyasanın dengeleri değişti. Kur bir anda dört sınırını zorlarken bugün 3.60 seviyesini aşağıya doğru zorlayan Dolar-TL dengesinden bahsediyoruz. Sermaye piyasalarına baktığımızda çok ciddi anlamda sermaye piyasalarına giriş olduğunu görüyoruz. Yabancı fonların dolar bozarak Türk varlıklarını satın aldığını görüyoruz. Bunlar olumlu gelişmeler. Bütün bunlar birileri ‘Türkiye bitti, ekonomi sıfır noktasına geldi’ derken oluyor. Bu çok önemli. Halk oylamasına giden bir Türkiye var. Halk oylamasına giderken dışarıdan bakıldığı zaman Türkiye’nin geleceğiyle ilgili yapılan tahminler var. Kredi derecelendirme kuruluşlarının son altı ayda Türkiye’ye oynadığı oyunlar var. Buna rağmen Türkiye’ye dışarıdan ve içerinden yatırımcıların güvenin arttığını görüyoruz. Bu Türkiye adına sevindirici. 2003 yılından bugüne büyüyerek gelen bir Türkiye ekonomisi var.

KİM BUNU SÖYLÜYORSA YALANCIDIR
Bugün bu Varlık Fonu nereden çıktı, Türkiye’nin para bulmaya ihtiyacı vardı ondan kuruldu bu yönde ilerliyor gibi sözler abesle iştigal. Varlık Fonu Türkiye’nin milli değerlerinin yeniden yapılandırılarak Türkiye’nin varlıklarının bir portföy yönetim mantığı içinde iğneden en değerli varlığına kadar sahip çıkarak değerlendirilmesi amacıyla kurulmuş bir sistemin adıdır. Kim ki bu sistem Türkiye’nin varlıklarını satmak için kuruldu diyorsa yalan söylüyordur, yalancıdır. Kim ki bu sistem varlıklar birilerine devredilmek için kuruldu diyorsa yalancıdır, bilerek yalan söylüyordur. Bu ülkede blok satışa en çok karşı olan benim. Bu ülkedeki blok satışlarda yalnız kaldım. Basından kimse yanımda durmadı. Bu konuda onlarca yüzlerce yazı yazdım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan öğrendiğimiz ‘Ustalık dönemim devletin varlığını milletle paylaşmaktır. Ekonomik bağımsızlık yolunda bunu yapmaktır’ dediği ustalık dönemi tezi devletin ve milletin varlıklarını birbiriyle paylaşmasıdır. Devletin değerli şirketlerine ortak olmak bu milletin hakkıdır. Bu devletin değerli şirketleri milletle paylaşılmak için yeniden yapılandırılmalıdır. Ustalık dönemi ekonomi tezi devletin varlıklarının milletle paylaşılmasıdır. Bunun aksini söyleyen bilerek yalan söylüyordur ve bilerek olayı çarpıtıyordur. Benim hayatta inandığım felsefe devletin varlıklarının milletçe sahiplenilmesidir.

TÜRK EKONOMİSİNDE YENİ BİR TEZ ORTAYA ÇIKIYOR
Devletin en değerli şirketimi satılacak ilk alım hakkı milletindir. Yani ilk metot halka arzdır. Türkiye cumhurbaşkanlığı sistemine geçerken çok önemli bir adım daha atıyor. Devlet varlıklarını milletle paylaşma yoluna girdi. 2003 yılında önce bu ülkede uygulanan politikada devlet varlıklarını şahıslarla paylaştı. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçerken yani halkın devleti yönetecek yürütme mekanizmasını doğrudan seçtiği ve hesap sorduğu bir sisteme geçerken Türk ekonomisinde yeni bir tez ortaya çıkıyor. Devlet varlıklarını milletle paylaşma yoluna gidiyor. Milletle paylaşmak demek milletin birikimleriyle milletin o şirketlere ortak olması demektir. Bu açıdan bakınca Varlık Fonu devletin bütün varlıklarının yeniden yapılandırıldığı, çalışmayan kısımlarının temizlendiği, suyun aktığı, ekonominin çarklarının döndüğü yeni bir dönem başlıyor. Varlık fonu modeli bir çok ülkede kullanılan bir model. Yeni bir dönem başlıyor. 17 Nisan sabahı 200 yıllık siyasi, finansal, ekonomik esaretin bitmesiyle milletin devleti yönetecek süreci baştan aşağı dizyan ettiği ve devletin en değerli varlıklarının milletle paylaşıldığı yeni bir dönem başlıyor.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİYLE 10-15 YILDA VARLIĞIMIZ 3 KATINA ÇIKACAK
Varlık Fonu personel yönetmeliği oluşmadığı için hiç bir yönetim kurulu üyesi bir tek kuruş maaş almıyor. Hiç bir kimseye hiç bir ödeme yapılmıyor. Yapılan bütün açıklamalar yalandır, spekülasyondur, vicdansızlıktır. Bu varlıklar hepimizin. Türkiye 2003’den 2016’ya kadar ekonomisini üçe katladı. Yani 238 milyar dolarlık ekonomi 838 milyar dolara çıktı. Eğer Türkiye 17 Nisan sabahı cumhurbaşkanlığı sistemi ile yeni bir 10-15 yıla girsin Türk ekonomisi 838 milyar dolarlardan 2.4 trilyon dolarlara çok kısa bir sürede gelecek. Bunu yapabiliriz. Oturduğunuz evin değeri en az üç katına çıkacak. Varlığınız en az üç katına çıkacak. Maaşınız üç katına çıkacak. Kısır tartışmaların içinden çıkalım. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde Türkiye bunu yapabilir. 2023 ile 2030 arasında Türkiye’nin GSMH’sı 2-2.5 trilyon dolar aralığına gelecek.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.