Türk çayına organik aşı tutmaya başladı

Türk çayına organik aşı tutmaya başladı

Çaya organik aşı tuttu; Türkiye 5 yılda organik çayda da dünyanın en büyük üreticilerinden biri konumuna geldi.

Siyah çaya aşı tuttu ‘organik’te de Türkiye için liderlik göründü

Çaykur başta olmak üzere bazı üretici özel firmaların Rize ve Trabzon’da oluşturduğu özel bahçelerde gerçekleştirilen organik siyah çay üretimi 2 bin tona, pazarın hacmi de 80 milyon TL’ye ulaştı.

100 yıllık ekonomik ömrünün 70 yılını dolduran, ithalata karşı yüzde 145’lik vergi kalkanıyla koruma altına alınan Türk çayına yapılan organik aşı tutmaya başladı.

Başta Çaykur olmak üzere üretici özel firmaların Rize ve Trabzon’da oluşturduğu özel alanlarda gerçekleştirilen organik üretim, daha şimdiden 2 bin tona ulaştı. Bu da, kilogramı 25-50 TL arasında değişen organik çayda Türkiye’yi, 5 yılda dünyanın en büyük üreticilerinden biri konumuna getirdi.

200 bin kişi geçiniyor
180 bin tonu bulan yıllık üretimiyle dünyanın en büyük 5’nci üreticisi olan Türkiye’de 200 binden fazla kişi geçimini çaydan karşılıyor. Türkiye’de çay üretiminin yıllık hacmi, 2 milyar TL’yi buluyor. Ancak, ekili olan çay fideleri, 100 yıllık ekonomik ömrünün 3’te ikisini daha şimdiden doldurmuş durumda. Bu da, Türk çayını ithal çayla rekabet edebilmesi için vergi kalkanıyla korunmak zorunda bırakıyor. Böyle olunca da şu anda yıllık hacmi 80 milyon TL olan organik üretim, Türk çayının geleceği için yeni bir kapının aralanmasını sağlıyor.

Organik çayda da iddialı
Şu anda 3 milyon 600 bin ton olan dünya çay üretiminin sadece 12 bin tonunu organik çay üretimi oluşturuyor. Bunun da 2 bin tonunu Türkiye gerçekleştiriyor. Çaykur da 1200 tonla Türkiye’nin en büyük organik çay üretimi yaptıran kuruluşu konumunda bulunuyor. Çaykur’un yanı sıra, Karali, Özçay, Troya, Orgalife, Ekosam, Lycos gibi markalarda organik siyah çay piyasasında yer alıyor. Karali’nin yıllık organik çay üretimi, 300 tonu, Özçay’ın da 250 tonu buluyor.

2 kat fiyat farkı
Dünyanın önde gelen organik çay üreticisi ülkeleri arasında ise Türkiye’nin yanı sıra, Sri Lanka, Çin, Japonya, Şili, Tanzanya, Kenya, Malawi ve Arjantin yer alıyor. Organik çayın siyah çaya göre en büyük avantajı, fiyat farkı oluşturuyor. Siyah çayla organik arasındaki fiyat farkı 2 katı bulunuyor.

Üzerine kar düşen nadir bahçeler bizde
Organik çay üretiminin her yıl artarak devam ettiğini anlatan Çaykur Bölge Müdür Yardımcısı Halil Babacan, şunları söyledi: “Pazar payı henüz çok düşük. Türkiye’deki çay bahçeleri, dünyada üzerine kar düşen nadir bahçelerden. Bu nedenle bitki zararlılarına karşı ilaçlamaya gerek kalmıyor. İthal çaylarda bu durum mevcut değil. Bölgemizde organik çay tarımına uygun çay alanları da oldukça fazla. Markamıza ait Rize, Hemşin, Süzen ve Yeşil olmak üzere 4 farklı çeşit organik çay ürünümüz var. Rize’nin Hemşin ilçesinde kurulu Organik Çay Fabrikası’nda üretilen bu çaylar, organik çay tarımına uygun özel olarak oluşturttuğumuz bahçelerde yetiştiriliyor.”

Türkiye’de pestisit gereği yok
Doğadan Pazarlama Direktörü Veli Vardarlı, “Türkiye’deki çaylar zaten çok doğal. Bu nedenle organik çay üretimi sorunsuz gerçekleştirilebiliyor. Özellikle kış mevsiminin soğuk geçmesi, kar yağışlarının yoğunluğu nedeniyle pestisit kullanılmaması büyük bir avantaj. Organik çay üretimi için topraklar müsait. Kenya, Srilanka’da ise sıcak iklimler olmaları nedeniyle organik çay üretimi oldukça zor ve pestisit kullanımı gerektiriyor. Ancak Türkiye’deki çay bahçeleri oldukça yaşlı. Türk çayının kalitesini artırmak için çay bahçelerinin iyileştirilmesi gerekiyor” diye konuştu. Pestisit, insektisit (böcek öldürücü), herbisit (yabani ot öldürücü), fungusit (küf öldürücü), rodentisit (kemirgen öldürücü) gibi sınıflandırılan kimyasal maddelerin tümünü kapsıyor.

Yarısı 50 yaşını geçti
Lipton Ürün Müdürü Sevgi Gür, Türkiye’nin organik çay alanında diğer ülkelere göre iklim, toprak yapısı, hastalık bakımından pek çok avantajı olduğuna işaret ederek, şunları anlattı: “Bu avantajların başında ise ülkemizde organik çay tarımı yapılabilecek birçok bölgenin bulunması geliyor. Normal ve organik çay üretimindeki önemli sorunlardan biri, yaşlanmış çay bahçeleri. Ülkemizdeki 767 bin dekar çay tarım alanının yüzde 50’si, 50 yaşın üzerinde, ekonomik verim yaşını tamamlamış çaylıklardan oluşuyor. Bu doğrultuda, kaliteli yaş yaprak üretimi için, yaşlanmış çay bahçelerinin kaliteli çay tipleri ile belirli bir plan dahilinde yenilenmesi gerekiyor.”

Organik üretim nasıl gerçekleşiyor?
Ziraat Yüksek Mühendisi Nihal Ciğerim, organik çay tarımına geçişin belli kuralları olduğunu söylüyor. Bunun için de en az 5 yıllık kontrollü bir alt yapı gerektiğine dikkat çeken Ciğerim, şöyle konuştu: “Organik çay bahçelerinin tamamen ağaçlarla kaplı, yoldan uzak olması gerekiyor. Organik çay için kullanılan gübrenin organik olduğuna emin olunmalı. Bu nedenle belgeli satış noktalarında alınmalı. Kimyasallarla temasa geçmeyecek bir alan çok önemli. Belki mevcut organik çay bahçesinde pestisit kullanılmayabilir ama yan bahçelerde kullanılıyorsa, havadan asit yağmuru, kimyasal veya gaz alıyorsa bu alan organik tarıma uygun olmaz.”

Sudan sonra en çok çay içiyoruz
Türkiye’de sudan sonra en fazla çay tüketiliyor. Her gün 100 kişiden 96’sı en az bir bardak çay içiyor.
Türkiye, yılda kişi başına düşen çay tüketiminde 2.8 kg dünyada en çok çay tüketilen ülkelerden biri.
Çay tüketiminin yüzde 94’ü dökme siyah çay, yüzde 4 demlik poşet siyah çay, yüzde 1 bardak poşet siyah çay ve yüzde 1’i de bitki-meyve çayları.

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.