Sinem'in katilini yakalatan e-posta
Moda tasarımcısı Sinem Yalçın'a emniyet şeridinde çarparak ölümüne sebep olduktan sonra kaçan Rizeli Faruk Kalkavan'ın, baba Sinan Yalçın'a gelen bir e-mail sayesinde Belarus'ta yakalandığı ortaya çıktı
Milliyet gazetesinden Gökhan Karakaş'ın haberine göre, Sinem Yalçın’a emniyet şeridinde çarparak ölümüne neden olan, 3 ay cezaevinde yattıktan sonra serbest kalan Rizeli Faruk Kalkavan’ın 8 Kasım’da Belarus Minsk’te yakalanmasının ardında, baba Sinan Yalçın’a gelen bir e-mailin olduğu ortaya çıktı. Ekonomist Dr. Sinan Yalçın, medyada geniş yer bulan kazanın ardından yüzlerce mektup ve e-mail geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
“3 yıldır yardım etmek isteyen yüzlerce kişi bana ulaştı. Hepsini dikkatle dinledim, verdikleri bilgileri inceledim. Hepsi Kalkavan’ın bu kadar kolay özgür kalmasını hazmedemediklerini belirterek, yakalanması için ellerinden geleni yaptılar. 19 Ekim’de Belarus’tan gelen e-mail beni şaşırtmadı.
Ailemizde diplomat ve büyükelçiler var. Belarus’ta kanunların Kalkavan’ın lehine olduğunu öğrendim. 21 Ekim’de Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’na yazılı olarak başvurdum. Savcılık, e-maili inceledi ve izinin sürülmesi için harekete geçti. Savcılığın talimatıyla, Türk Interpolü’nün Belarus Interpolü’ne yaptığı istek doğrultusunda takip edildi ve 8 Kasım’da gözaltına alındı. Duyarlı vatandaşımızın ihbarı olmasaydı belki yıllarca özgürce işine devam edecekti. Ailesi sıklıkla ziyaretine bile gitmiş.”
Faruk Kalkavan’ın kesinleşen 5 yıl 4 ay hapis cezasını yatması için hukuk mücadelesini sürdüreceğini söyleyen Sinan Yalçın, şöyle devam etti:
“Belarus kanunları hemen iade etmeyi içermiyor. Kalkavan ailesi zaten bunu düşünerek altyapısını oluşturmuştur. Konsolosluk bize sadece gözaltında olduğunu ve iade edilme sürecinin araştırıldığını söyledi. Orada hangi şartlarda tutuluyor bilmiyoruz. Umarım Türkiye’ye gelir ve cezasını çeker. Gerekirse yeniden yargılansın. Sadece kızımı öldürdüğü için değil, kaçtığı ve Türk adaletini aldattığı için de yargılanmalı. Ayrıca kaçışına kimler yardım etti ya da kimler bildiği halde teslim etmedi? Hepsi ortaya çıksın ve Türk adaleti daha fazla küçük düşürülmesin.”
İşte o e-mail
Sinan Yalçın, ismini gizli tuttuğu kişiden gelen e-mail’i paylaştı. E-mail’de şöyle yazıyordu: “Faruk Kalkavan Belarus Minsk’te kendi pasaportuyla şirket kurup oturum almış ve İnyas Dil Üniversitesi’nde Rusça okuyor, Seyid adlı Türkmenistanlı biri, BMW 7.30 marka arabayla şoförlüğünü yapıyor. İhsan Kalkavan, yeğeni Önder Kalkavan, annesi ve kız kardeşi dahil akrabaları kendisini ziyaret ediyor.”
15 aydır kırmızı bültenle aranıyordu
Viyana ve Marmara Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan moda tasarımcısı Sinem Yalçın (25), 14 Ocak 2008’de emniyet şeridinde otomobilini kontrol ederken Faruk Kalkavan’ın kullandığı cipin çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Ünlü Kalkavan ailesine mensup olan Koç Üniversitesi öğrencisi Faruk Kalkavan (26), olaydan sonra kaçmıştı. Kazayı başkasının üslenmesine rağmen cipi Kalkavan’ın kullandığı tespit edilmişti. Tutuklanarak cezaevine konulan Kalkavan, 3 ay 20 gün sonra öğrenci olması ve adresinin belli olması gerekçesiyle 24 Nisan 2008’de tahliye edilmiş ve yargılanması tutuksuz olarak devam etmişti. Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 5 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılan Kalkavan’ın cezası geçtiğimiz Mart ayında Yargıtay tarafından onaylanmıştı. Kalkavan, 16 Ağustos 2010’dan beri kırmızı bültenle aranıyordu.
“3 yıldır yardım etmek isteyen yüzlerce kişi bana ulaştı. Hepsini dikkatle dinledim, verdikleri bilgileri inceledim. Hepsi Kalkavan’ın bu kadar kolay özgür kalmasını hazmedemediklerini belirterek, yakalanması için ellerinden geleni yaptılar. 19 Ekim’de Belarus’tan gelen e-mail beni şaşırtmadı.
Ailemizde diplomat ve büyükelçiler var. Belarus’ta kanunların Kalkavan’ın lehine olduğunu öğrendim. 21 Ekim’de Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’na yazılı olarak başvurdum. Savcılık, e-maili inceledi ve izinin sürülmesi için harekete geçti. Savcılığın talimatıyla, Türk Interpolü’nün Belarus Interpolü’ne yaptığı istek doğrultusunda takip edildi ve 8 Kasım’da gözaltına alındı. Duyarlı vatandaşımızın ihbarı olmasaydı belki yıllarca özgürce işine devam edecekti. Ailesi sıklıkla ziyaretine bile gitmiş.”
Faruk Kalkavan’ın kesinleşen 5 yıl 4 ay hapis cezasını yatması için hukuk mücadelesini sürdüreceğini söyleyen Sinan Yalçın, şöyle devam etti:
“Belarus kanunları hemen iade etmeyi içermiyor. Kalkavan ailesi zaten bunu düşünerek altyapısını oluşturmuştur. Konsolosluk bize sadece gözaltında olduğunu ve iade edilme sürecinin araştırıldığını söyledi. Orada hangi şartlarda tutuluyor bilmiyoruz. Umarım Türkiye’ye gelir ve cezasını çeker. Gerekirse yeniden yargılansın. Sadece kızımı öldürdüğü için değil, kaçtığı ve Türk adaletini aldattığı için de yargılanmalı. Ayrıca kaçışına kimler yardım etti ya da kimler bildiği halde teslim etmedi? Hepsi ortaya çıksın ve Türk adaleti daha fazla küçük düşürülmesin.”
İşte o e-mail
Sinan Yalçın, ismini gizli tuttuğu kişiden gelen e-mail’i paylaştı. E-mail’de şöyle yazıyordu: “Faruk Kalkavan Belarus Minsk’te kendi pasaportuyla şirket kurup oturum almış ve İnyas Dil Üniversitesi’nde Rusça okuyor, Seyid adlı Türkmenistanlı biri, BMW 7.30 marka arabayla şoförlüğünü yapıyor. İhsan Kalkavan, yeğeni Önder Kalkavan, annesi ve kız kardeşi dahil akrabaları kendisini ziyaret ediyor.”
15 aydır kırmızı bültenle aranıyordu
Viyana ve Marmara Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan moda tasarımcısı Sinem Yalçın (25), 14 Ocak 2008’de emniyet şeridinde otomobilini kontrol ederken Faruk Kalkavan’ın kullandığı cipin çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Ünlü Kalkavan ailesine mensup olan Koç Üniversitesi öğrencisi Faruk Kalkavan (26), olaydan sonra kaçmıştı. Kazayı başkasının üslenmesine rağmen cipi Kalkavan’ın kullandığı tespit edilmişti. Tutuklanarak cezaevine konulan Kalkavan, 3 ay 20 gün sonra öğrenci olması ve adresinin belli olması gerekçesiyle 24 Nisan 2008’de tahliye edilmiş ve yargılanması tutuksuz olarak devam etmişti. Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 5 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılan Kalkavan’ın cezası geçtiğimiz Mart ayında Yargıtay tarafından onaylanmıştı. Kalkavan, 16 Ağustos 2010’dan beri kırmızı bültenle aranıyordu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.