Sedat Peker'den Yarbay Açıklaması!
Sedat Peker ŞEHİT olan Yüzbaşı'mın cenazesinde Yarbay rütbesindeki asker abisi tarafından söylenen bazı sözlere cevap verdi.
Kıymetli Dostlarım,
ŞEHİT olan Yüzbaşı'mızın cenazesinde Yarbay rütbesindeki asker abisi tarafından söylenen bazı sözlerin, muhattabı ben olmasamda bu sözlere, şu sebeple cevap vermek isterim.
Yazılarımı takip eden dostlarım bilirler ki son 4 senedir,çözüm sürecini destekleyenlerden bir tanesi de bendim. Yaşadığımız coğrafya da TÜRKLER'İN, ARAPLAR'IN ve KÜRTLER'İN beraber hareket etme zorunluluğunu anlatarak çözüm sürecine destek vermeliyiz demiştim.
ŞEHİT Yüzbaşı'mızın cenazesinde konuşan Yarbay abisi: "Dün çözüm sürecine evet diyenler,bugün neden savaş istemektedir." diye bir beyanda bulunmuş (Benim tarafımda bu sorunun cevabı aslında çok açıktır.). Henüz yirmili yaşlarının başında olan iki genç polisimizin yataklarında uyurken şehit edilmesi ve bu kahpece yapılmış eylemin pkk tarafından kendilerine ait tüm internet sitelerinde şımarıkça biz yaptık, diye duyurulup kabul edilmesinden sonra çözüm süreci bitmiş, en azından pkk'lılara yaptıklarının bedelini ödetme süreci başlamıştır.
Bir devlet namusuna sahip çıkmazsa onun namusuna göz diken artık çok olur. İki genç şehit polisimiz, bu ülkenin namusuydu. Devlet şu anda pkk hedeflerini bombalayıp hepsini etkisiz hale getirerek namusuna sahip çıkmaktadır.
ŞEHİT Yüzbaşı'mızın Yarbay abisinin bu sözleri acıyla söylediğini kabul etsekte bu sözler yakın gelecekte bize çok pahalıya mal olacaktır. Maalesef ki bazı konularda dinamitin fitilini,bu sözlerin ateşleyeceğine inanıyorum. Önümüzdeki günlerde MİLLİ duyguları pek gelişmemiş bazı anneler, bu sözlerden cesaret bularak çoçukları ŞEHİT olduğunda; "Hakkım, helal olmasın. Madem bunlar bizimle yaşamak istemiyor, ayrılıp gitsinler." dediğinde şu an pusu da bekliyor olan entelektüel görünümlü hainlerin,ekmeğine yağ sürülecek ve bu haince konu tartışılmaya başlanacaktır.
Bugüne kadar hemen hemen hiçbir tahminimin boş çıkmadığına sizler şahit olmuşsunuzdur (Maalesef ki bu yazdıklarımda önümüzdeki zamanda yaşayacağımız gelişmelerdir.). Her zaman söylediğim gibi en kötü anımızda bile, bütün dünyamız yıkılsa dahi ne yapacağımızı, ne konuşacağımızı mutlaka planlamalıyız. Birilerini eleştirmek isterken (farkına varamadan) çok daha büyük felaketlere yol açabiliriz.
AK Parti'nin seçim için bu operasyonları yaptığını söyleyerek bizden de bu görüşe destek olmamızı istiyorlar. ALLAH aşkına Şanlıurfa’da evlerinin içinde yataklarında uyuyan iki genç polisi AK Parti'liler mi şehit etti (Bu kalleşliği pkk'lılar resmi sitelerinde üstlenmediler mi?)?
Ellerindeki basın gücü ve sosyal medyada ki etkinlikleriyle insanları yıpratmayla korkutarak kendi yazdıkları hikayelerine inanmamızı, inanmıyorsak bile onların yanında durmamızı (inanıyormuş gibi yapmamızı) istiyorlar.
Kıymetli Dostlarım, kimse kusura bakmasın... Ben bu oyunun figüranı olmam, olamam. Gelecekte çok büyük sıkıntılar yaşayacağımı bilsemde bu namussuzluğun bir parçası olmayacağım. O zaman diyorlar ki bari tarafsız kal. Bunu söyleyenlere ise tek cevabım BÜYÜK ÜSTAT CEMİL MERİÇ'in “Zulmün ve haksızlığın olduğu bir yerde tarafsızlığın, namussuzluk olduğu" öğretisine tüm kalbimle inandığımdır.
Hiç kimse lütfen kusura bakmasın... Ben haksızlığın olduğu yerde tarafsız kalamam. BÜYÜK ÜSTAT'ın tabiri ile bu namussuzluğu kendime yakıştıramam.
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER
ŞEHİT olan Yüzbaşı'mızın cenazesinde Yarbay rütbesindeki asker abisi tarafından söylenen bazı sözlerin, muhattabı ben olmasamda bu sözlere, şu sebeple cevap vermek isterim.
Yazılarımı takip eden dostlarım bilirler ki son 4 senedir,çözüm sürecini destekleyenlerden bir tanesi de bendim. Yaşadığımız coğrafya da TÜRKLER'İN, ARAPLAR'IN ve KÜRTLER'İN beraber hareket etme zorunluluğunu anlatarak çözüm sürecine destek vermeliyiz demiştim.
ŞEHİT Yüzbaşı'mızın cenazesinde konuşan Yarbay abisi: "Dün çözüm sürecine evet diyenler,bugün neden savaş istemektedir." diye bir beyanda bulunmuş (Benim tarafımda bu sorunun cevabı aslında çok açıktır.). Henüz yirmili yaşlarının başında olan iki genç polisimizin yataklarında uyurken şehit edilmesi ve bu kahpece yapılmış eylemin pkk tarafından kendilerine ait tüm internet sitelerinde şımarıkça biz yaptık, diye duyurulup kabul edilmesinden sonra çözüm süreci bitmiş, en azından pkk'lılara yaptıklarının bedelini ödetme süreci başlamıştır.
Bir devlet namusuna sahip çıkmazsa onun namusuna göz diken artık çok olur. İki genç şehit polisimiz, bu ülkenin namusuydu. Devlet şu anda pkk hedeflerini bombalayıp hepsini etkisiz hale getirerek namusuna sahip çıkmaktadır.
ŞEHİT Yüzbaşı'mızın Yarbay abisinin bu sözleri acıyla söylediğini kabul etsekte bu sözler yakın gelecekte bize çok pahalıya mal olacaktır. Maalesef ki bazı konularda dinamitin fitilini,bu sözlerin ateşleyeceğine inanıyorum. Önümüzdeki günlerde MİLLİ duyguları pek gelişmemiş bazı anneler, bu sözlerden cesaret bularak çoçukları ŞEHİT olduğunda; "Hakkım, helal olmasın. Madem bunlar bizimle yaşamak istemiyor, ayrılıp gitsinler." dediğinde şu an pusu da bekliyor olan entelektüel görünümlü hainlerin,ekmeğine yağ sürülecek ve bu haince konu tartışılmaya başlanacaktır.
Bugüne kadar hemen hemen hiçbir tahminimin boş çıkmadığına sizler şahit olmuşsunuzdur (Maalesef ki bu yazdıklarımda önümüzdeki zamanda yaşayacağımız gelişmelerdir.). Her zaman söylediğim gibi en kötü anımızda bile, bütün dünyamız yıkılsa dahi ne yapacağımızı, ne konuşacağımızı mutlaka planlamalıyız. Birilerini eleştirmek isterken (farkına varamadan) çok daha büyük felaketlere yol açabiliriz.
AK Parti'nin seçim için bu operasyonları yaptığını söyleyerek bizden de bu görüşe destek olmamızı istiyorlar. ALLAH aşkına Şanlıurfa’da evlerinin içinde yataklarında uyuyan iki genç polisi AK Parti'liler mi şehit etti (Bu kalleşliği pkk'lılar resmi sitelerinde üstlenmediler mi?)?
Ellerindeki basın gücü ve sosyal medyada ki etkinlikleriyle insanları yıpratmayla korkutarak kendi yazdıkları hikayelerine inanmamızı, inanmıyorsak bile onların yanında durmamızı (inanıyormuş gibi yapmamızı) istiyorlar.
Kıymetli Dostlarım, kimse kusura bakmasın... Ben bu oyunun figüranı olmam, olamam. Gelecekte çok büyük sıkıntılar yaşayacağımı bilsemde bu namussuzluğun bir parçası olmayacağım. O zaman diyorlar ki bari tarafsız kal. Bunu söyleyenlere ise tek cevabım BÜYÜK ÜSTAT CEMİL MERİÇ'in “Zulmün ve haksızlığın olduğu bir yerde tarafsızlığın, namussuzluk olduğu" öğretisine tüm kalbimle inandığımdır.
Hiç kimse lütfen kusura bakmasın... Ben haksızlığın olduğu yerde tarafsız kalamam. BÜYÜK ÜSTAT'ın tabiri ile bu namussuzluğu kendime yakıştıramam.
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.