Rize’de toplu balik ölümlerinin ardi arkasi kesilmiyor
Salarha deresi üzerinde hes projesi yürüten firmalarin dereye biraktiği beton atiklari toplu balik ölümlerine neden oldu köy sakinleri hes firmalarina tepki gösterirken derede 10 bin’in üzerinde baliğin öldüğü tahmin ediliyor
Rize’de Çaykent Beldesi’nden geçen Salarha Deresi’nde toplu balık ölümleri görüldü.
Rize’de Çaykent Beldesi’nden geçerek 14 kilometre sonra Askaroz mevkiinde denizle buluşan Salarha Deresi’nde toplu balık ölümleri gözlendi. Çaykent sakinleri sabah uyandıklarında dere üzerinde binlerce ölü balık ve balık yavrusu ile karşılaştı. Durum jandarma ekiplerine bildirilirken, dere boyunca yapılan incelemede Çaykent Beldesi’nden 2 kilometre mesafede dereye dökülen beton artıklarının bulunduğu noktada ölümlerinde durduğu tespit edildi. Konuyla ilgili olarak jandarma tutanak hazırladı. Dere üzerinde HES projesi yürüten firma çalışanları ise dereye dökülen betonun hangi firmaya ait olduğunun anlaşılabilmesi için donan betondan numuneler aldılar. Betondan numune almak için olay yerinde bulunan firma çalışanları ile belde sakinleri arasında tartışma yaşandı.
Belde sakinleri tutanaklara işlenmesi için dere boyu gezerek ölen balıkları topladı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden uzmanların bölgeye gelmesi beklendi. Ancak her iki il müdürlüğünden de uzmanlar bölgeye gelmedi.
Belde sakinleri toplu balık ölümlerine dere üzerinde HES projesi yürüten firmaların neden olduğunu belirterek firmalara tepki gösterdiler. Belde sakinlerinden Mehmet Yazıcı ve Bünyamin Arslan yaptıkları açıklamada, “HES firmaları beton mikserlerini kolay olduğu için bu derede yıkıyor. Zaman zaman artan betonlarını da bu dereye döküyorlar. Geçtiğimiz gün dereye bol miktarda beton artığı harç döküldü. Binlerce balık öldü. Bunun hesabını kim verecek ? Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Bu ölümlere sebep olan her kimse ondan davacı olacağız” dediler.
HES Karşıtı eylemlerde öne çıkan bölge sakinlerinden Kazım Delal ise yaptığı açıklamada, “Bu firmalar Çağırankaya Yaylası'na kadar ulaşan 60 kilometrelik vadiyi boydan boya perişan ettiler. Şimdi de derelerimizde hayatı yok ediyorlar. Deredeki tüm balıklar ölmüştür. Deremizde hayat bitmiştir. Artık yakamızı bıraksınlar. Biz burada doğduk, büyüdük. Biz değil onlar burayı terk edecek. Sıra bizim hayatlarımıza gelmeden gitsinler” diye konuştu.
Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü ve Salarha Dereleri Koruma Platformu Başkanı Ömer Şan ise yaptığı açıklamada Salarha Deresi'nde bulunan balık türlerinin uluslararası anlaşmalar gereği koruma altında olduğunu belirterek Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı göreve çağırdı. Şan yaptığı açıklamada, “HES’ler kanser gibi vadilerimizi sardı. HES’ler derelerimizi zehirliyor. Balıklarımızı öldürüyor. Hayatımızı tehdit ediyor. Bakanlar çıkıp HES’ler dereleri zehirlemiyor diyor. O zaman bu balıkları kim zehirledi. İşte bizi böyle zehirliyorlar böyle ölüyoruz. Bu derede endemik türler var. Yılan balıkları var, Aynalı Sazan var, Pullu Alabalık var, Kırmızı Benekli Alabalık var. Bunlar uluslararası anlaşmalar ile koruma altına alınmış. Biz böylemi koruyacağız doğal yaşamımızı. Uluslararası anlaşmalara böyle mi riayet ediyoruz. Burada bir katliam yaşanıyor. 1 tek balık tutan köylüye 600 TL para cezası yazılıyor. Peki burada ölen on binlerce balığın cezasını kime yazacaksınız” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Rize’nin Çayeli ve Güneysu ilçelerinde de geçtiğimiz aylarda dereye beton mikserlerinden bırakılan beton artığı harçlardan dolayı yine on binlerce balık ölümü yaşanmıştı.
Rize’de Çaykent Beldesi’nden geçerek 14 kilometre sonra Askaroz mevkiinde denizle buluşan Salarha Deresi’nde toplu balık ölümleri gözlendi. Çaykent sakinleri sabah uyandıklarında dere üzerinde binlerce ölü balık ve balık yavrusu ile karşılaştı. Durum jandarma ekiplerine bildirilirken, dere boyunca yapılan incelemede Çaykent Beldesi’nden 2 kilometre mesafede dereye dökülen beton artıklarının bulunduğu noktada ölümlerinde durduğu tespit edildi. Konuyla ilgili olarak jandarma tutanak hazırladı. Dere üzerinde HES projesi yürüten firma çalışanları ise dereye dökülen betonun hangi firmaya ait olduğunun anlaşılabilmesi için donan betondan numuneler aldılar. Betondan numune almak için olay yerinde bulunan firma çalışanları ile belde sakinleri arasında tartışma yaşandı.
Belde sakinleri tutanaklara işlenmesi için dere boyu gezerek ölen balıkları topladı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden uzmanların bölgeye gelmesi beklendi. Ancak her iki il müdürlüğünden de uzmanlar bölgeye gelmedi.
Belde sakinleri toplu balık ölümlerine dere üzerinde HES projesi yürüten firmaların neden olduğunu belirterek firmalara tepki gösterdiler. Belde sakinlerinden Mehmet Yazıcı ve Bünyamin Arslan yaptıkları açıklamada, “HES firmaları beton mikserlerini kolay olduğu için bu derede yıkıyor. Zaman zaman artan betonlarını da bu dereye döküyorlar. Geçtiğimiz gün dereye bol miktarda beton artığı harç döküldü. Binlerce balık öldü. Bunun hesabını kim verecek ? Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Bu ölümlere sebep olan her kimse ondan davacı olacağız” dediler.
HES Karşıtı eylemlerde öne çıkan bölge sakinlerinden Kazım Delal ise yaptığı açıklamada, “Bu firmalar Çağırankaya Yaylası'na kadar ulaşan 60 kilometrelik vadiyi boydan boya perişan ettiler. Şimdi de derelerimizde hayatı yok ediyorlar. Deredeki tüm balıklar ölmüştür. Deremizde hayat bitmiştir. Artık yakamızı bıraksınlar. Biz burada doğduk, büyüdük. Biz değil onlar burayı terk edecek. Sıra bizim hayatlarımıza gelmeden gitsinler” diye konuştu.
Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü ve Salarha Dereleri Koruma Platformu Başkanı Ömer Şan ise yaptığı açıklamada Salarha Deresi'nde bulunan balık türlerinin uluslararası anlaşmalar gereği koruma altında olduğunu belirterek Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı göreve çağırdı. Şan yaptığı açıklamada, “HES’ler kanser gibi vadilerimizi sardı. HES’ler derelerimizi zehirliyor. Balıklarımızı öldürüyor. Hayatımızı tehdit ediyor. Bakanlar çıkıp HES’ler dereleri zehirlemiyor diyor. O zaman bu balıkları kim zehirledi. İşte bizi böyle zehirliyorlar böyle ölüyoruz. Bu derede endemik türler var. Yılan balıkları var, Aynalı Sazan var, Pullu Alabalık var, Kırmızı Benekli Alabalık var. Bunlar uluslararası anlaşmalar ile koruma altına alınmış. Biz böylemi koruyacağız doğal yaşamımızı. Uluslararası anlaşmalara böyle mi riayet ediyoruz. Burada bir katliam yaşanıyor. 1 tek balık tutan köylüye 600 TL para cezası yazılıyor. Peki burada ölen on binlerce balığın cezasını kime yazacaksınız” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Rize’nin Çayeli ve Güneysu ilçelerinde de geçtiğimiz aylarda dereye beton mikserlerinden bırakılan beton artığı harçlardan dolayı yine on binlerce balık ölümü yaşanmıştı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.