Rize'de Ödev Başkanla Ropörtaj

Rize'de Ödev Başkanla Ropörtaj

Ardeşen İMKB İlkokulu 8. Sınıf Öğrencisi Sümeyye Balsüzen`in Türkçe Performans Ödevi için Belediye Başkanı Mümtaz Sinan`la yaptığı röportajda ilginç sorular sordu. İşte o sorular ve cevapları...

—Adınız?

—Mümtaz Sinan.

 —Yaşınız kaçtır?

—1967 yılında Rize Ardeşen Sinan Köyü’nde doğdum. 45 yaşındayım.

 —Hangi okullara gittiniz?

—İlkokulu kendi köyünde, ortaokulu Ardeşen Ortaokulu`nda, liseyi Rize Ticaret Lisesi`nde tamamladım. 1990 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Bölümü`nü bitirdim. Yüksek Lisansımı Selçuk üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladım.

 
—Hangi okulları öneriyorsunuz?

—Tabii ki bu soru göreceli bir soru, kişiden kişiye tercih edilebilecek bir alanla ilgili bir konudur. Kişi hangi dalda eğitim almak istiyorsa mutlaka ona göre okul tercih etmelidir. Meslek liseleri branşlaşmanın başladığı okullarımızdır. Daha sonra üniversitede bu tercihler daha da belirginleşir. Kişi hangi alana daha yatkın ise onu tercih etmelidir diye düşünüyorum.

 —Bu mesleği size kim önerdi?

—Rahmetli dedem siyasetle uğraşmam noktasında önemli telkinlerde bulunmuştur. Ben ziraat mühendisi olmama rağmen siyaseti meslek olarak gördüm ve bizi bu noktalara taşımıştır. Rahmetli dedemde uzun yıllar muhtarlık yapmıştır. Bu nedenle halka hizmet etmenin karşılıksız kalmayacağını ve siyasetle ilgilenmemi her zaman önermiştir. Biliyorsunuz siyaset, halka hizmet etmenin en önemli araçlarındandır.

 —Bu mesleği seçmenizdeki asıl sebep nedir?

—Az öncede ifade ettim,   insanlarla iç içe olmak, bir şeyleri ortaya koymak, insanlara faydalı olmak, kısaca insana hizmet etmenin ibadet olduğu anlayışıyla hareket etmek, bütün bunlar bu meslekte tercih sebebidir. Biz bu işi aşkla yürütmeye çalışıyoruz. Kaldı ki bütün meslekler sevgi, aşk olmadan icra edilemez, edilse bile eksik kalır, hizmet aksar veya işler yürümez. Bakış açımız böyle olmalıdır.

—Bu mesleği seçmeden hangi mesleği düşünüyordunuz?

—Ben ziraat mühendisiyim. Gıda sektöründe çalıştım. Bu dalda kendimi geliştirecektim. Ancak önüme daha cazip fırsatlar çıkmasına rağmen biz siyasetle hizmet etmeyi, kendimizi geliştirmeyi tercih ettik.

—Bu meslek size ne kazandırıyor?

—Her mesleğin insan kişiliğine katkısı vardır. Siyasetle ilgilenenler, seçimle işbaşına gelenler bu manada halkla daha iç içe olmak zorundadır. Sosyal çevre çok geniştir. İnsan ilişkilerinin boyutu normal meslek guruplarına nazaran daha yoğun ve geniş katılımlıdır. Durum böyle olunca da hem külfeti artmakta bir o kadar da keyif vermektedir. Hizmet etme mutluluğu hiçbir maddi kriterle ölçülemez. En önemli kazanım bu olsa gerek.

 
—Yaptığınız mesleğin yararları ve zararları var mıdır, nelerdir?

—Yararlarını az önce kısaca anlattım. Bunu genişlete biliriz. Ancak dezavantajlarından bahsedersek birkaç tanesini sizinle paylaşmak isterim. Her şeyden önce yoğun bir mesai kavramı vardır. 24 saat görev başındasınız. Halkın her türlü sorunu sizi ilgilendirmektedir ve bundan kaçamazsınız. Bu bir. İkincisi insan olmamız hasebiyle aile hayatımızda çok önemlidir. Biz bu yoğunlukta zaman zaman ailemize gereken zamanı ayıramıyoruz, çocuklarımıza hasret kalıyoruz. Bu durumda iş çocukların annelerine daha fazla yük binmektedir. Bu meslekte fedakârlık olmadan işler yürümez. En büyük sorun bu…

 —Günlük hayatınızda bu mesleği yaparken zorlandığınız oldu mu, neden?

—Tabii ki. Ancak her külfetin birde nimeti vardır. On binlerce insanın sorumluluğu var, kamu düzeninin işleyişi var. Kısıtlı imkânlar var diye mazeret bildirip işleri sürüncemede bırakmamak durumundasınız. Dolayısıyla her çeşit sıkıntıyı göğüslemek zorundasınız. Personel maaşlarından tutunda yapılacak yatırımlara kadar birçok kalemde zorlukları sıralamak mümkün.

 —Günlük hayatınızda bu mesleği bırakmayı düşündünüz mü?

—Hayır, asla, zorluklar bizim mücadele azmimizi güçlendirmektedir. Öyle olsaydı bu mesleği icra edemezsiniz. Yorgun düştüğümüz zamanlar halkımızın bir Allah razı olsun sözü her şeyi unutturacak türden bir meslek veya hizmet icra ediyoruz.

—Siz bu mesleği bize önerir miydiniz, neden?

— Tabii ki. Efendimiz “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” der. Bu meslekte de en çok fayda sağlama imkânına sahipsiniz. Halka hizmet etmekten daha faydalı, daha güzel ne olabilir?

 
-Bu mesleğe sahip olmak için hangi özelliklere sahip olmak gerekir?

— Birçok özellik sayılabilir. Ama en önemlisi her meslekte olduğu gibi işinizi sevmek, kendinizi o işe adapte etmek, bu çok önemli! Birde kişi yaptığı mesleğe yatkın olması...

 —Bu meslekle ilgili bir anınız var mı?

—Bir değil, birçok anımız var. Ama halkın beğenisini kazanıp seçilmek, daha büyük anı yoktur.

 —Aile yaşantınız hakkında kısaca söz eder misiniz?

— Az önce de anlattım. Mesleğimle ilgili ailemi ilgilendiren tarafını sizlerle paylaştım. Yoğun mesai nedeniyle ailemize gerektiği kadar zaman ayıramadığımızı söyledim. Bunun dışında fırsatları zorlayıp ailemizle vakit geçiriyoruz. Bir kız üç oğlum var. Eğitimleriyle daha çok annesi ilgileniyor. Bizde her türlü desteği veriyoruz.

 —Bu meslekten ayrıldıktan sonra seçeceğiniz meslek nedir?

— Biz bu mesleği bir makam-mevki olarak görmüyoruz. Siyaset mesleği uzun solukludur. Az önce de ifade ettim. Her fırsatta siyaset yapma imkânımız var. Bize hangi görev verirlerse onu değerlendiririz. Ama belediye başkanlığı elbette kalıcı bir makam değildir. Bizden öncekiler ne yaptıysa bizde bir şekilde başka hizmet alanlarında görev yaparız. Bir başkan olarak başkanlığa değil, göreve talip olmaktır ilkemiz.

 —Bu mesleğe atılırken ailenizden destek aldınız mı?

— Elbette, hayat müşterektir. Bu uzun soluklu bir marat9ondur ve zorluklar beraberce göğüslenir. Aile desteği olmadan bu hizmet yürümez.

 —Çocuklarınızın bu mesleği yapmasını ister miydiniz?

—Tabii ki bu mesleğin zorlukları var. Ancak çocuklarım olsun sizler olsun büyüyüp kendi kararlarınıza yardımcı olmak ta bizim görevimiz. Sizlerin bireysel tercihleri bu manada çok önemli! Bizim sadece bu mesleğe dönük telkinlerimiz olur, aydınlatıcı rol üstleniriz, zorlama asla söz konusu olamaz. Mesela en büyük çocuğum kız ve kendisi tıp okuyor, ben ona siyaset yap demem doğru olur mu? Sadece ufuk aralarız, yol gösteririz.

 —Hobileriniz ve fobileriniz var mı, nelerdir?

—İnsan ilişkileri, sosyal yönümü güçlendirecek değişik aktivitelerde hem mesleğim icabı hem de yatkınlığımdan dolayı çeşitli aktivitelere katılıyorum. Hatta bu manada yönetici konumundayım. Türkiye Rafting ve Kano Federasyonunda yönetim kurulu üyeliklerim var ve devam ediyor. Bunun yanı sıra dağ sporlarımız var. bir çok hobi sayabiliriz. Fobilerime gelince, ben bir siyasetçiyim, açık verirsem dile düşeriz. Tabii bu bir latife... Eskiden yolculuk fobim vardı şimdi herkes gibi düşük yoğunlukta, yani yoktur desem yerindedir.

 —Kişisel gelişim deyince ne anlıyorsunuz?

— Öyle bir soru sordunuz ki bir dünyayı içine sığdırırsınız. Ama ben öz cümle ile ifade edersem şunu söylerim; bireyin ihtiyaç duyduğu alanlarda kendisini gerçekleştirmesidir. Bireyler geliştikçe toplumda kendisini gerçekleştirecek ve bir medeniyetin sağlam temelleri buradan yükselip tarihin ayrılmaz parçası olacaktır.

—Başkanım teşekkür ederim.

   —Asıl ben, bana vermiş olduğunuz bu fırsatta size teşekkür eder ve hayatta başarılar dilerim. Allah yar ve yardımcınız olsun.  Sizi yetiştiren başta anne babanıza ve öğretmenlerinize sizin aracılığınızla selamlarımı iletiyorum. Tekrar teşekkürler.

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.