Peker:'Mafyalık fıtrat meselesi'

Peker:'Mafyalık fıtrat meselesi'

İstanbul’da mafya babaları olduğunu, sistemin bunu engelleyemeyeceğini belirten Peker, “İnsanlar yaratılırken onlara verilen fıtratlar vardır. İnsan fıtratının dışına çıkamaz. Mafya olabilmek benim fıtratıma uygun değil” dedi.

CEZAEVİ’NDEN çıktıktan sonra yaptığı açıklamalarla özellikle sosyal medyada dikkatleri üzerine çeken bir isim olan Sedat Peker’le akıllardaki soruları konuştuk. Peker, mafya babalığından pişmanlıklarına, siyasi duruşundan MHP’yle olan kavgasına, gelir kaynağından geleceğe yönelik düşüncelerine kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sedat Peker’le söyleşimizin ilk bölümü şöyle:

MUNAFAZAKAR BİRİSİYİM

Sedat Peker kendini nasıl tarif ediyor?
Kafkas asıllı Karadenizli bir Türk ailesinin çocuğuyum.
Hayata bakışınız nasıl; ideolojik duruş olarak kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Doğru olduğuna inandığım değerler için kendim dahil bütün herkesle uğraşmak hayata bakış açımdır. İdeolojik duruş olarak da milliyetçi ve muhafazakar dünya görüşüne sahibim.

Siyasetle ilginiz ne düzeyde?
İnandığım ideolojik duruşumdan dolayı mümkün olduğunca tüm dünya siyasetini takip ediyorum.

NE İŞLE MEŞGUL?

Ne işle meşgulsünüz, maddi gelir kaynaklarınız nelerdir?
Tarihi Beyoğlu Kurukahvesi’nin sahibiyim. Ayrıca atık yağ toplama şirketim var. Bunun haricinde otel ve ev dekorasyonları yaptığımız bir sanat galerim var. Ayrıcada önümüzdeki günlerde bir teknoloji firmasına birde akaryakıt dağıtım şirketine ortak olma görüşmeleri yapıyorum.

EVET ŞİDDETE BAŞVURDUM ÇÜNKÜ...
 

Sosyal medyada, halk arasında Sedat Peker denildi mi ilk akla gelen “mafya” oluyor. Mafya mısınız?
Geçmiş tarihte mağduriyete uğramış insanların haklarını koruyabilmek adına bazen şiddete başvurduğum doğrudur. Haklarını korumak için yardımcı olduğum insanlara sorarsanız size bir dava adamı olduğumu söylerler. Hayatın gerçeklerinden uzak yaşayan tuzu kurulara şahsımı sorduğunuzda ise mafya olduğumu söyleyebilirler.

Neden bu tabir kullanılıyor?
Karşı dünya görüşüne sahip olan insanlar vermiş olduğum mücadeleden dolayı oluşan halk sevgisini azaltmak için etkin oldukları medya organlarında uzunca yıllar bu tabiri kullandılar. Ancak sokakta ve sosyal medyada gördüğüm ilgiye bakılırsa bunda pek başarılı olamadılar.

HAKSIZ KAZANÇ SAĞLADI MI?

Mafya denildi mi genelde ilk akla uyuşturucu, fuhuş, kumar gelir. Sizin için çok şey yazılıp çizilmiştir ama bunlar yazılmadığı gibi, aksine “uyuşturucuyla mücadelede eden mafya babası”, “yardıma muhtaçların babası” diyenler var.

İnsanların yaratılırken onlara verilen fıtratları vardır. Belki ufak tefek hatalar yapsalar da fıtratlarının dışına çıkamazlar. Mafya olabilmek benim fıtratıma uygun değil. Ben kimsenin parasını haksız yere alamam. Ben hiç kimsenin namusuna göz dikemem, benden güçsüz diye kimseye zulüm edemem, ancak bunları yapanlara karşı geçmişte yaptıklarım herkes tarafından zaten bilinir.  Her günahın karşısında mutlaka bir intikam meleği olur. Bir çok günahın karşısında intikam meleği olma görevini kaderim bana bahşetmişse ben bundan ancak onur ve şeref duyarım.

DEVLETİN POLİSİ, SAVCISI VAR
Uyuşturucuya karşı neler yaptınız, neler yapıyorsunuz?
Uyuşturucu satıcılarına karşı geçmişte şiddete dayalı bir çok olay yaptım. Ancak şuanda böyle bir tutum içerisinde değilim. Devletin polisi, savcısı, istihbaratı, mahkemeleri bu konuda geçmişe göre çok daha kararlıdır. Bu yüzden dolayı bu tip olayların içerisinde artık bulunmuyorum. Ancak elimden geldiğince bu konularla ilgili mücadele eden sivil toplum kuruluşlarına katkı sağlamaya çalışıyorum.
Bunlar söylenmez ama, yine de sormak isterim, yardıma muhtaçlara yardımlarınız oluyor mu?
Yüce Allah kutsal kitabımızdaki ayetlerinde cömert kullarını övdüğü için Peygamber Efendimiz (SAV) bir çok hadisi şerifinde cömert müminleri övgüye layık gördüğü için ayrıca da şanlı ecdadımız tüm dünyada cömertliğiyle anıldığı için bende bu yüce değerlere layık olabilmek için insanların inanmakta zorluk çektiği miktarlardaki rakamları ihtiyaç sahiplerine ulaştırırım.

iSTANBUL’DA MAFYA BABALARI VAR

n İs­tan­bu­l’­da bu­gün “maf­ya ba­ba­la­rı­” var mı? Ne­ler ya­par bun­lar? Uyuş­tu­ru­cu ti­ca­re­ti ya­pan, eğ­len­ce ku­lüp­le­rin­den, oto­park­lar­dan ha­raç alan, fuh­şa bu­laş­mış maf­ya ba­ba­la­rı var mı bu­gün İs­tan­bu­l’­da.
n  İs­tan­bu­l’­da dün­de maf­ya ba­ba­la­rı var­dı, bu­gün­de var, ya­rın­da ola­cak. Hiç bir sis­tem bu­nu en­gel­le­ye­mez. Çün­kü in­sa­nın do­ğa­sı bu tip ya­pı­la­rın ol­ma­sı­na ola­nak sağ­lı­yor. İn­san­lar uyuş­tu­ru­cu kul­lan­dı­ğı, ku­mar oy­na­dı­ğı, fuh­şa yö­nel­di­ği sü­re­ce bun­la­rı te­min et­mek için or­ga­ni­zas­yon­lar ku­ru­la­cak­tır. Dev­le­ti­mi­zin gö­re­vi bun­la­rı en alt se­vi­ye­ye in­dir­mek­tir. An­cak bu ya­pı­la­rı ta­ma­men yok et­mek ben­ce pek müm­kün gö­rül­mü­yor.

CEZAEViNDE DiNiMiZi DAHA GÜZEL YAŞADIM

Cezaevi yaşamınız nasıldı? Burada İslam’la tanıştığınız, daha doğrusu İslam’ı daha bir gereğince yaşamaya başladığınız yorumları var. Doğru mu? 

Cezaevinde yatarken kutsal dinimizi daha güzel daha layık olarak yaşadığım doğrudur. Ancak çok eski yıllarda ilk basına çıktığım dönemlerde benim için tarikatçı baba diye yazılan yazılar bile vardı. (1994’lü yıllarda) 17 yaşımdan itibaren bir çok Allah dostunu, değerli hocaları ziyaret edip sohbetlerinde bulunma imkanım oldu. Gazetenizin yazarlarından Cübbeli Ahmet Hoca’nın bir sohbetine Ümraniye’de 1991 yılında katılmıştım. Bu örneği vermemin sebebi kutsal dinimizle cezaevinde tanışmadığımı anlatabilmek içindir.

Bugün İslam’a bakışınız; bu anlamda yaşantınız nasıl?
Şahsım olarak bugün ameller noktasında bazı eksiklerim hatalarım olabilir. Ancak itikat noktasında Yüce Allah’a şükürler olsun ki büyük Allah dostlarının haricinde bütün herkesle yarışabilecek durumda olduğuma inanıyorum. Bedel ödeme günü geldiğinde ise yine Yüce Allah dostlarının haricinde herkesle yarışabileceğimi zannediyorum.

SUSURLUK DENiNCE AKLIMA ÇATLI GELiR

Susurluk denildi mi ilk aklınıza ne geliyor?
Susurluk denildi mi aklıma Cennet mekan Abdullah Çatlı geliyor. İnandığı dava için kendini feda etmiş bir insana arkadaşı olduğunu söyleyenlerin vefatından sonraki dönemde yaptıkları vefasızlıklar aklıma geliyor. (Daha doğrusu aklımdan hiç çıkmıyor.)

 Sedat Peker Kimdir?
1990 yılından bu yana adı birçok “suç” olayına karışan Sedat Peker, birkaç kez mahkum olup cezaevine girdi, çıktı. 2005’te Kelebek Operasyonu kapsamında tutuklanarak yargılandı, hapis cezasına çarptırıldı, sonra davanın bir bölümü bozuldu. Ardından Ergenekon Davası’ndan içeri alınarak, yargılandı. Mart 2014’te 5 yılı aşkın tutukluluk hali göz önünde bulundurularak tahliye edildi.

gazetevahdet

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.