Peker: 7 Haziran Seçimleri Hilal-Haç Mücadelesidir
7 Haziran seçimleri öncesi kurulan ittifakların mide bulandırdığını vurgulayan Sedat Peker, “Böyle bir mücadelede hem benim hem beni seven kardeşlerimin, hem de milletimizin duracağı yer zaten bellidir. Milletimiz oyunu verirken iyi düşünsün” diye konuştu
Ünlü iş adamı Sedat Peker, Yeni Akit Gazetesi'ne röportaj verdi. Yeni Akit Gazetesi İstihbarat Müdürü Murat Alan'a çok özel açıklamalarda bulundu. Yarınki seçimleri Hilal ve Haç arasında geçen bir mücadele olarak değerlendiren Peker, oy kullanırken insanların bunu göz önüne almalarını istedi.
7 Haziran seçimleri öncesi kurulan ittifakların mide bulandırdığını da vurgulayan Peker, “Böyle bir mücadelede hem benim hem beni seven kardeşlerimin, hem de milletimizin duracağı yer zaten bellidir. Milletimiz oyunu verirken iyi düşünsün” diye konuştu.
Sedat Peker ilk defa Akit’e konuştu: 7 Haziran seçimleri Hilal-Haç mücadelesidir.
Sedat Peker, dünya görüşü, genel seçimler ve AK Parti karşısındaki isimsiz ittifakla ilgili sorularımıza şu cevapları verdi:
Kendinizi tanıtır mısınız? Dünya görüşünüzdeki değişim, dönüşüm ve İslam’a bakış açınızı yorumlar mısınız?
Haziran ayının 26’sında 44 yaşına girecek bir Adem oğluyum. Dünya görüşümde herhangi bir değişim, dönüşüm olmadı. 29 yaşına kadar şükürler olsun ki inanç yönünden disiplinli bir hayat yaşadım. Daha sonrasında üç senelik zafiyet dönemim var. Şükürler olsun daha sonra ki dönemde yine inanç noktasında disiplinime kavuştum. Zafiyet yaşadığım dönemlerde de sağa sola gidip dağıtan tiplerden olmadım. Ancak tabii ki yapılanlar hataydı. Fakat şunu özellikle belirtmek isterim. Amel noktasında o zaman eksiklerim olmuş olsa da, günahlarım olsa da itikat noktasında, o dönemde de saçımın bir tek teli kadar bile azalma yaşamadım. Yüce Allah’a şükürler olsun.
TÜM CEMAATLER BİZİMDİR SEVGİMİZ SAYGIMIZ SONSUZ
İlgi duyduğunuz bir cemaat var mı?
İlk olarak 1989 yılında Menzil cemaati ile tanışmıştım. Şeyh Raşit Muhammet Erol Hazretleri’nin elini öpme şerefine nail olmuştum. Daha sonra 1990’lı yılların başında İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Efendi Hazretleri’nin elini öpme şerefine nail olabildim. Cezaevinden çıktıktan sonra, Erenköy cemaatinin lideri Hikmet Efendi Hazretleri’nin elini öpüp hayır dualarını alma şerefine nail oldum. Şeyh Nazım Kıbrıs-i Hazretleriyle de yüz yüze görüşemedik ancak her daim kendisinin hayır dualarını ve yolladığı hediyeleri alma şerefine nail oldum. Bu dört dini cemaate karşı kalbimde yoğun bir sevgi ve saygı var. Ancak tabii ki Allah rızasına hizmet eden tüm cemaatler de bizimdir. Onlara da sevgimiz saygımız ebedidir.
AYNI PATRONA HİZMET EDİYORLAR
7 Haziran seçimleri öncesi Paralel yapı- MHP- CHP- HDP ve Doğan medyasının AK Parti Hükümetine karşı istikamet birliği yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Saymış olduğunuz bu grupların yan yana gelmesi, hak yolunda kutsal bir ittifak oluşturduklarını maalesef ki göstermemektedir. Bazılarının geçmişten beri siyonizme ve dünyadaki para baronlarına hizmet ettiği bilinirken varlıklarını binlerce şehidin üstüne kuran bazılarının ise bu kişilerle aynı yönde hareket etmeleri sadece aynı patrona hizmet ettiklerinin göstergesi olur. Başka da bir şey olmaz-olamaz!!!
BAŞÖRTÜLÜ KARDEŞLERİMİZ COPLANIYOR, ÖLÜLERİMİZ HASTANEDE REHİN KALIYORDU
Sizi seven milliyetçi muhafazakar kesime önemli bir dönüm noktası olan 7 Haziran seçimleri ile ilgili bir mesajınız olacak mı?
Öncelikle şahsıma karşı sevgi besleyenlerin hepsinden Yüce Allah razı olsun. İnşallah sevgilerine layık olurum. Seçimlerle ilgili onlarla şu dostane görüşlerimi paylaşmak isterim. Ülkemiz tabii ki pamuk tarlası gibi yumuşacık dertsiz, tasasız bir halde değil. Tabii ki sorunları var. Hatta bazı konularda da ciddi sorunlar var. Ancak 15 sene öncesine yani kriz zamanına geri gidersek, Yunan televizyonları, “Türkler çöpten ekmek topluyor” diye haber yapıyorlardı, ölülerimiz hastanelerde rehin kalıyordu, başörtülü kardeşlerimiz eğitim hakkı için yürüdüğünde coplanıyorlardı ve bunun gibi daha birçok akıl almaz kötü şeyler vardı.
Şu anda Yunanlıların çöpten ekmek topladığına dair haber yapılıyor. (Bundan mutluluk duymuyorum) Sağlık reformu tamamlandı, başörtülü kardeşlerimiz, liseler dahil tüm eğitim kurumlarına girilebiliyor, devlet dairelerinde çalışabiliyorlar.
GEREKLİ TEDBİRLER ALINMAZ İSE MHP VE BBP KAYBEDİLİR
MHP ve BBP’ye paralel yapıdan sızma olduğu yönündeki emarelere ne dersiniz?
“Bu sorunuza şu yönde muhalefet etmek isterim. Emare denen şey kesin olmayan bulgular için kullanılan bir deyimdir. Oysa ki BBP’nin çok ciddi bir kısmı (Milletvekili adayları- MYK üyeleri- İl başkanları) arasında Paralel Yapı mensubu olduğu bilinen kişiler zaten mevcut. MHP’de ise sayı bu kadar yüksek olmasa da yapılan en son genel kurulda paralel yapı üyesi olduğu herkes tarafından bilinen 7 tane MYK üyesi yönetime girmiştir. Yine en az 4-5 milletvekili adayı listelerde seçilebilir yerlerde mevcuttur. İl başkanları düzeyinde ise bu sayı daha yüksektir. Bu yüzden bence sızma yönündeki emareler diye soracağınız bir soru gerçeği yansıtmaz. Eğer gerekli tedbirler o partiler içindeki gerçek vatanseverler tarafından ele alınmazsa, her iki partinin de yönetiminin tamamen kaybedilmesi birkaç sene içerisinde gerçekleşir.” (Bence bunu tartışmak çok daha doğru olur diye düşünüyorum.)
7 Haziran seçimleri öncesi kurulan ittifakların mide bulandırdığını da vurgulayan Peker, “Böyle bir mücadelede hem benim hem beni seven kardeşlerimin, hem de milletimizin duracağı yer zaten bellidir. Milletimiz oyunu verirken iyi düşünsün” diye konuştu.
Sedat Peker ilk defa Akit’e konuştu: 7 Haziran seçimleri Hilal-Haç mücadelesidir.
Sedat Peker, dünya görüşü, genel seçimler ve AK Parti karşısındaki isimsiz ittifakla ilgili sorularımıza şu cevapları verdi:
Kendinizi tanıtır mısınız? Dünya görüşünüzdeki değişim, dönüşüm ve İslam’a bakış açınızı yorumlar mısınız?
Haziran ayının 26’sında 44 yaşına girecek bir Adem oğluyum. Dünya görüşümde herhangi bir değişim, dönüşüm olmadı. 29 yaşına kadar şükürler olsun ki inanç yönünden disiplinli bir hayat yaşadım. Daha sonrasında üç senelik zafiyet dönemim var. Şükürler olsun daha sonra ki dönemde yine inanç noktasında disiplinime kavuştum. Zafiyet yaşadığım dönemlerde de sağa sola gidip dağıtan tiplerden olmadım. Ancak tabii ki yapılanlar hataydı. Fakat şunu özellikle belirtmek isterim. Amel noktasında o zaman eksiklerim olmuş olsa da, günahlarım olsa da itikat noktasında, o dönemde de saçımın bir tek teli kadar bile azalma yaşamadım. Yüce Allah’a şükürler olsun.
TÜM CEMAATLER BİZİMDİR SEVGİMİZ SAYGIMIZ SONSUZ
İlgi duyduğunuz bir cemaat var mı?
İlk olarak 1989 yılında Menzil cemaati ile tanışmıştım. Şeyh Raşit Muhammet Erol Hazretleri’nin elini öpme şerefine nail olmuştum. Daha sonra 1990’lı yılların başında İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Efendi Hazretleri’nin elini öpme şerefine nail olabildim. Cezaevinden çıktıktan sonra, Erenköy cemaatinin lideri Hikmet Efendi Hazretleri’nin elini öpüp hayır dualarını alma şerefine nail oldum. Şeyh Nazım Kıbrıs-i Hazretleriyle de yüz yüze görüşemedik ancak her daim kendisinin hayır dualarını ve yolladığı hediyeleri alma şerefine nail oldum. Bu dört dini cemaate karşı kalbimde yoğun bir sevgi ve saygı var. Ancak tabii ki Allah rızasına hizmet eden tüm cemaatler de bizimdir. Onlara da sevgimiz saygımız ebedidir.
AYNI PATRONA HİZMET EDİYORLAR
7 Haziran seçimleri öncesi Paralel yapı- MHP- CHP- HDP ve Doğan medyasının AK Parti Hükümetine karşı istikamet birliği yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Saymış olduğunuz bu grupların yan yana gelmesi, hak yolunda kutsal bir ittifak oluşturduklarını maalesef ki göstermemektedir. Bazılarının geçmişten beri siyonizme ve dünyadaki para baronlarına hizmet ettiği bilinirken varlıklarını binlerce şehidin üstüne kuran bazılarının ise bu kişilerle aynı yönde hareket etmeleri sadece aynı patrona hizmet ettiklerinin göstergesi olur. Başka da bir şey olmaz-olamaz!!!
BAŞÖRTÜLÜ KARDEŞLERİMİZ COPLANIYOR, ÖLÜLERİMİZ HASTANEDE REHİN KALIYORDU
Sizi seven milliyetçi muhafazakar kesime önemli bir dönüm noktası olan 7 Haziran seçimleri ile ilgili bir mesajınız olacak mı?
Öncelikle şahsıma karşı sevgi besleyenlerin hepsinden Yüce Allah razı olsun. İnşallah sevgilerine layık olurum. Seçimlerle ilgili onlarla şu dostane görüşlerimi paylaşmak isterim. Ülkemiz tabii ki pamuk tarlası gibi yumuşacık dertsiz, tasasız bir halde değil. Tabii ki sorunları var. Hatta bazı konularda da ciddi sorunlar var. Ancak 15 sene öncesine yani kriz zamanına geri gidersek, Yunan televizyonları, “Türkler çöpten ekmek topluyor” diye haber yapıyorlardı, ölülerimiz hastanelerde rehin kalıyordu, başörtülü kardeşlerimiz eğitim hakkı için yürüdüğünde coplanıyorlardı ve bunun gibi daha birçok akıl almaz kötü şeyler vardı.
Şu anda Yunanlıların çöpten ekmek topladığına dair haber yapılıyor. (Bundan mutluluk duymuyorum) Sağlık reformu tamamlandı, başörtülü kardeşlerimiz, liseler dahil tüm eğitim kurumlarına girilebiliyor, devlet dairelerinde çalışabiliyorlar.
GEREKLİ TEDBİRLER ALINMAZ İSE MHP VE BBP KAYBEDİLİR
MHP ve BBP’ye paralel yapıdan sızma olduğu yönündeki emarelere ne dersiniz?
“Bu sorunuza şu yönde muhalefet etmek isterim. Emare denen şey kesin olmayan bulgular için kullanılan bir deyimdir. Oysa ki BBP’nin çok ciddi bir kısmı (Milletvekili adayları- MYK üyeleri- İl başkanları) arasında Paralel Yapı mensubu olduğu bilinen kişiler zaten mevcut. MHP’de ise sayı bu kadar yüksek olmasa da yapılan en son genel kurulda paralel yapı üyesi olduğu herkes tarafından bilinen 7 tane MYK üyesi yönetime girmiştir. Yine en az 4-5 milletvekili adayı listelerde seçilebilir yerlerde mevcuttur. İl başkanları düzeyinde ise bu sayı daha yüksektir. Bu yüzden bence sızma yönündeki emareler diye soracağınız bir soru gerçeği yansıtmaz. Eğer gerekli tedbirler o partiler içindeki gerçek vatanseverler tarafından ele alınmazsa, her iki partinin de yönetiminin tamamen kaybedilmesi birkaç sene içerisinde gerçekleşir.” (Bence bunu tartışmak çok daha doğru olur diye düşünüyorum.)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.