Günther Oettinger: Türkiye'ye yalvaracaklar
Avrupa Komisyonu'nun Alman üyesi Günther Oettinger, çarpıtıldığını öne sürdüğü ifadesini aylar sonra kabul etti...
Avrupa Komisyonu'nun Alman üyesi Günther Oettinger, şubat ayında sarf ettiği ancak daha sonra çarpıtıldığını iddia ettiği, "Önümüzdeki 10 yıl içinde Alman ve Fransız başbakanlar dizleri üzerinde sürünerek gittikleri Ankara'da Türkiye'nin AB'ye üye olması için yalvaracaklar" ifadelerini kabul etti.
Oettinger, Almanya ve Fransa'nın, AB üyesi olması için Ankara'ya yalvaracağı sözlerinin, Türkiye'nin rolü ve potansiyeliyle ilgili kişisel görüşünü yansıttığını belirtti.
Oettinger'in Konrad Adenauer Vakfı'nın Brüksel'deki bir toplantısında kullandığı, "İddiaya girerim ki bir sonraki 10 yıl içinde Alman başbakanı, yanına Paris'ten Fransız mevkidaşını da alarak Türklere 'Dostlar, bize katılın' diye yalvarmak için dizlerinin üzerinde sürünerek Ankara'ya gidecekler" ifadesi Avrupalı parlamenterlerin yazılı soru önergelerine konu oldu.
Oettinger'e yöneltilen farklı önergelerde, bu sözlerin ne anlama geldiği, hangi gerekçeyle söylendiği ve AB Komisyonu'nun Türkiye'ye genel yaklaşımını yansıtıp yansıtmadığı soruldu.
Yazılı soru önergelerine ortak cevap veren Oettinger, "Türkiye'nin rolü ve potansiyeliyle ilgili geniş kabul gören değerlendirmelere dayanan kişisel görüşümü dile getirdim" ifadesini kullandı.
AB Komisyonu'nun resmi görüşünün bütün Komisyon üyelerinin katılımıyla alınan ortak kararlarla şekillendiğini anımsatan Oettinger, bu kapsamda AB Komisyonu'nun Türkiye hakkında üye ülkelere gönderdiği genişleme stratejisi belgesinde "Dinamik ekonomisiyle stratejik konumuyla ve önemli bölgesel rolüyle Türkiye AB için kilit bir ülkedir" görüşüne yer verdiğini ve Türkiye-AB ilişkilerinde tam potansiyele ancak uzlaşılan çerçeveye bağlı saygın katılım müzakereleriyle ulaşılabileceğini vurguladığını hatırlattı.
BAĞIŞ: UMARIM ONLAR DA GÖRÜRLER
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Komisyonu'nun enerjiden sorumlu Alman üyesi Günther Oettinger'in "10 yıl sonra Almanya ve Fransa, Türkiye'ye yalvaracaklar" şeklindeki sözlerini de değerlendirdi.
Aslında Oettinger'in kendisi açısından söylenmesi zor bir görüşü dile getirdiğini belirten Bağış, Oettinger'in Bavyera eyaletinde başbakanlığa kadar yükselmiş bir Hristiyan Demokrat siyasetçi olduğunu hatırlattı. Bağış, şöyle devam etti:
"Ben ilk söylediğinde de Sayın Oettinger'ın bu cesur çıkışının önemsenmesi gerektiğini belirtmiştim ama haksız da değil. AB'nin enerji konularından sorumlu komisyon üyesiyseniz, enerji haritalarını da önünüze alıp baktığınız zaman Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının yüzde 75'inin Türkiye'nin ya doğusunda ya kuzeyinde ya güneyinde olduğunu görüp bu enerji kaynaklarına ulaşabilmek için Türkiye'nin işbirliğine ihtiyaç duyduklarını anladıkları anda aslında Türkiye'nin stratejik önemini idrak ediyorlar. Sayın Oettinger da hem siyasi bağlantıları hem de coğrafi hassasiyetlerine rağmen bu gerçeği görmemezlik edemezdi."
Bağış, "Ümit ederiz Avrupa'nın vizyon sorunu yaşayan liderleri de Oettinger'ın gördüğü gerçekleri görürler" dedi.
Bağış, Slovakya'nın Ankara Büyükelçisi Zachar ile görüşmesi hakkında da 7-8 Haziran'da İstanbul'da "Küresel Sorunlar Karşısında Türkiye'nin AB Perspektifi" konulu bir konferans düzenleneceğini, açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı konferansa Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun da katılacağını söyledi. Bağış, Büyükelçi Zachar ile Fico'nun İstanbul ziyaretini konuşacaklarını belirtti.
Oettinger, Almanya ve Fransa'nın, AB üyesi olması için Ankara'ya yalvaracağı sözlerinin, Türkiye'nin rolü ve potansiyeliyle ilgili kişisel görüşünü yansıttığını belirtti.
Oettinger'in Konrad Adenauer Vakfı'nın Brüksel'deki bir toplantısında kullandığı, "İddiaya girerim ki bir sonraki 10 yıl içinde Alman başbakanı, yanına Paris'ten Fransız mevkidaşını da alarak Türklere 'Dostlar, bize katılın' diye yalvarmak için dizlerinin üzerinde sürünerek Ankara'ya gidecekler" ifadesi Avrupalı parlamenterlerin yazılı soru önergelerine konu oldu.
Oettinger'e yöneltilen farklı önergelerde, bu sözlerin ne anlama geldiği, hangi gerekçeyle söylendiği ve AB Komisyonu'nun Türkiye'ye genel yaklaşımını yansıtıp yansıtmadığı soruldu.
Yazılı soru önergelerine ortak cevap veren Oettinger, "Türkiye'nin rolü ve potansiyeliyle ilgili geniş kabul gören değerlendirmelere dayanan kişisel görüşümü dile getirdim" ifadesini kullandı.
AB Komisyonu'nun resmi görüşünün bütün Komisyon üyelerinin katılımıyla alınan ortak kararlarla şekillendiğini anımsatan Oettinger, bu kapsamda AB Komisyonu'nun Türkiye hakkında üye ülkelere gönderdiği genişleme stratejisi belgesinde "Dinamik ekonomisiyle stratejik konumuyla ve önemli bölgesel rolüyle Türkiye AB için kilit bir ülkedir" görüşüne yer verdiğini ve Türkiye-AB ilişkilerinde tam potansiyele ancak uzlaşılan çerçeveye bağlı saygın katılım müzakereleriyle ulaşılabileceğini vurguladığını hatırlattı.
BAĞIŞ: UMARIM ONLAR DA GÖRÜRLER
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Komisyonu'nun enerjiden sorumlu Alman üyesi Günther Oettinger'in "10 yıl sonra Almanya ve Fransa, Türkiye'ye yalvaracaklar" şeklindeki sözlerini de değerlendirdi.
Aslında Oettinger'in kendisi açısından söylenmesi zor bir görüşü dile getirdiğini belirten Bağış, Oettinger'in Bavyera eyaletinde başbakanlığa kadar yükselmiş bir Hristiyan Demokrat siyasetçi olduğunu hatırlattı. Bağış, şöyle devam etti:
"Ben ilk söylediğinde de Sayın Oettinger'ın bu cesur çıkışının önemsenmesi gerektiğini belirtmiştim ama haksız da değil. AB'nin enerji konularından sorumlu komisyon üyesiyseniz, enerji haritalarını da önünüze alıp baktığınız zaman Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının yüzde 75'inin Türkiye'nin ya doğusunda ya kuzeyinde ya güneyinde olduğunu görüp bu enerji kaynaklarına ulaşabilmek için Türkiye'nin işbirliğine ihtiyaç duyduklarını anladıkları anda aslında Türkiye'nin stratejik önemini idrak ediyorlar. Sayın Oettinger da hem siyasi bağlantıları hem de coğrafi hassasiyetlerine rağmen bu gerçeği görmemezlik edemezdi."
Bağış, "Ümit ederiz Avrupa'nın vizyon sorunu yaşayan liderleri de Oettinger'ın gördüğü gerçekleri görürler" dedi.
Bağış, Slovakya'nın Ankara Büyükelçisi Zachar ile görüşmesi hakkında da 7-8 Haziran'da İstanbul'da "Küresel Sorunlar Karşısında Türkiye'nin AB Perspektifi" konulu bir konferans düzenleneceğini, açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı konferansa Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun da katılacağını söyledi. Bağış, Büyükelçi Zachar ile Fico'nun İstanbul ziyaretini konuşacaklarını belirtti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.