Erdoğan CHP'ye Neden Görev Vermediğini Açıkladı

Erdoğan CHP'ye Neden Görev Vermediğini Açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümeti kurma görevi vermemesinden dolayı CHP'nin yaptığı eleştirilere, "Bu makama her türlü hakareti yapanlara hangi görevi verecektik?" dedi.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen 10. Muhtarlar Toplantısı'nda konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümeti kurma görevi vermemesinden dolayı CHP'nin yaptığı eleştirilere, "Bu makama her türlü hakareti yapanlara hangi görevi verecektik?" dedi.

"BU KARARI VERMEK ZORUNDA KALDIM"

Erdoğan, "Ülkemiz çok güzel ama o kadar da zor bir coğrafyada. Artvin'deki sel faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımız için Allah'tan rahmet diliyorum. Yine Artvin ve Rize'de selden zarar gören tüm ailelere geçmiş olsun diyorum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Ortadoğu'da çatışma sürüyor. Bölücü terör örgütüne karşı güvenlik güçlerimiz etkili bir mücadele gösteriyor. Koalisyon kurulamadığı için tüm yolların denenmesiyle olumsuz sonuç çıkmıştır. Anayasaya dayanarak hükümeti kurma görevi verdim. Aldığım karar anayasal bir mecburiyettir." diye konuştu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamalardan satır başları:

"BİZ HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ"

Biz ülkemizin bütün meselelerini milletimizle istişare etmeye devam edeceğiz. Bizim en büyük güç kaynağımız millettir. Milletimizin desteği sürdükçe, Allah da ömür verdikçe ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz

"TAVIRLARI ORTAYA ÇIKTI"

Cumhurbaşkanı olarak en başından itibaren Türkiye'nin en başından itibaren hükümete kavuşmasıyla ilgili samimi düşüncelerimi ifade ettim. Anayasada belirtilen süreci harfiyen işleterek bu konuda teşvik edici ve kolaylaştıran bir tutum içinde oldum. 9 Temmuz'da Başbakan Davutoğlu'nu hükümeti kurmakla görevlendirdim. Bu arada siyasi partilerin de koalisyonla ilgili tavırları belli olmaya başladı.

"BAŞBAKAN GEREKENİ YAPTI"

Başbakan siyasi partileri ziyaret ederek koalisyonla ilgili görüşlerini aldı. Başbakan son bir gayretle MHP ile de görüştü. Ancak buradan da sonuç çıkmadı. Beştepe'nin adresini bilmeyenlere ben hangi görevlendirmeyi yapacaktım. Bu makama her türlü hakareti yapanlar onlara hangi görevi verecektik? Koalisyon hükümetine yanaşmayanlara neyin görevini verecektik? Bizim kaybedecek zamanımız yok.

"ŞAHSIMA HAKARET EDENE NE GÖREVİ VERECEKTİM"

Yeni bir görevlendirmeye ihtiyaç duymadım. Beştepe'nin adresini bilmeyenlere ben hangi görevlendirmeyi yapacaktım. Bu makama her türlü hakareti yapanlar, şahsıma hakaret edenlere hangi görevi verecektim. Bizim kaybedecek zamanımız yok. Anayasa'da belirtilen 45 günlük süre bitince seçimlerini yenilenmesi sürecini başlattım.

"BANA O YAKIŞTIRMAYI YAPANLAR..."

Bana hala milletin iradesini tanımıyor yakıştırması yapanlar var. Bana o yakıştırmaya yapanlar önce aynaya baksınlar. Ben bu makama milletimin iradesi ile geldim. Yine eskiye dönüş isteği var. Biliyorlar ki millete gittikleri zaman kendi istekleri tecelli etmeyecek.

"İŞLERİ GÜÇLERİ BENİMLE"

Varsa işleri güçleri Erdoğan aşağı, Erdoğan yukarı. Ben bu seçime girmeyeceğim. Bu seçime partiler girecek. İnşallah bunlara fırsat vermeyecek bir şekilde sonuç çıkar ve Türkiye yeniden istikrarına kavuşur. Seçimde inşallah milli irade tecelli edecek. 12 yıl bu ülkede istikrar oldu. Önümüzdeki 1 Kasım istikrar mı yoksa istikrarsızlık mı seçimi olacak.

"MİLLETİN İRADESİNE SAYGI KONUSUNDA KARDEŞİNİZDEN DAHA İLERİ KİMSE YOKTUR"

Ben seçimlerden sonra 'egoların kenara bırakılarak süratle hükümet kurulması gereğini' söylemiştim. O zaman birileri hodri meydan erken seçim demişti. O zaman erken seçim diyenler şimdi olmaz diyor. Bu ülkede milletin iradesine saygı konusunda kardeşinizden daha ileri kimse yoktur bunu biliniz. Aksini iddia edenler kendi geçmişlerine baksınlar.

"HADİ KOALİSYON ŞARTLARINDA ANLAŞAMADINIZ…"

Meclis'te güvenoyu alacak çoğunluğa sahip hükümet kurulmuş da ben mi engel olmuşum.
Hadi koalisyon şartlarında anlaşamadınız, peki seçim hükümetinde yer almaktan niçin kaçıyorsunuz? Yapmaya çalıştığınız kurnazlığın milletimiz farkında değil mi sanıyorsunuz.

Her birinizin sayısı belli, bu sayıda burada görev alacaksınız. Buyurun. Neden katılmıyorsunuz. Beraber yürütün 2 ay. Neden yürütmüyorsunuz.
Bunların derdi 1 Kasım'da ne yaparız da hangi tuzakla buradan biraz daha karlı çıkarız.
Zaten geçmişlerine bakıldığında da bunların bu ülkede dikili ağacı yok.

"NİYE ACABA BANA BU KADAR SEVDALI ANLAYAMADIM"

Bu millete hizmetin bedeli var. Halka hizmet hakka hizmettir. Bunların böyle bir derdi yok. Dün dinliyorum. Yatıyor kalkıyor Erdoğan da Erdoğan. Başka bir şey duydunuz mu konuşmada. Niye acaba bana bu kadar sevdalı anlayamadım. Yetmediği zaman hakaret.. Anlamak mümkün değil. Türkiye'yi Meclis'e götürecek tüm yolları kapattığınızı millet anlamıyor mu sanıyorsunuz. Seçim hükümetinde yer almayarak ortaya çıkardığınız tablonun milletimiz idrakinde değil mi sanıyorsunuz.

"ÖNCELİKLERİMİZDEN BİRİ DE..."

Bu millet dayatmaya, alavereye dalavereye gelmez. Dürüst olacaksınız
Delikanlıca hükümette yer alıp, ülke ve millet için hazırladığı projeleri hayata geçirme şansını reddedenlerin ülkeye söyleyecek sözü yoktur. Geldiğimiz noktada tartışmaların hepsi geride kaldı. 7 Haziran seçimlerinin yol açtığı sıkıntıları 1 Kasım seçimlerinin ortadan kaldıracağını düşünüyorum. Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz günden önceliklerimizden biri de beri ülkede terörü bitirmek oldu. Analar ağlamasın derken gerçekten çok samimi olduk.

"SURUÇ'UN FATURASINI BİZE KESMEYE KALKTILAR"

Ret, asimilasyon, inkar politikalarını ayaklarımızın altına aldık. Türk'ü Kürt'ten ayırmadık. Hepsini Allah için sevdik. Bu sevgi makam, para, pul için olmaz. Okullarımızı, camilerimizi, hayır kurumlarımızı yaktı mı? Fransa'da orada burada camilerimizi evlerimizi kundaklayanlardan ne farkı var. Aynı 6-7-8 Ekim'de benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökenler bunlar değil miydi? Bunlar dürüst değil, samimi değil. Bunlar kandan ölümden besleniyor Diyarbakır'da da Suruç'ta da aynı oyunu oynadılar. Bunların faturasını utanmadan sıkılmadan bize kesmeye kalktılar.

"BAYRAK KONUSUNDA HAZIMSIZLIKLARI VAR"

Bir insanın ölümü tüm alemin ölümü gibidir. Biz buna inanıyoruz. Önce demokratik açılım diye başlattık. Milli birlik ve kardeşlik projesi dedik. Ardından taçlandıralım dedik çözüm süreci dedik. Terör örgütü ve yandaşları gerçek hedefin milletin huzur ve refahı olmadığını ortaya koydular. O barajlardan elde edilen nedir? Elektriktir. O kurak topraklara su vermektir. Onların zaten bayrak noktasında hazımsızlıkları var.

Son seçimde sembolik olarak bazı yerlerde birkaç Türk bayrağı dalgalandırdılar. 'Bak bizde dalgalandırdık' dediler. Ama milletim artık bunları yutmuyor. Bunların derdi ülkemizi bölme gayreti. Sorunun çözümü ümidini muhafaza ettik, etmeye çalışıyoruz. Bu yılın Şubat ayında CHP, MHP ve HDP'nin direnişlerine rağmen benim de desteklediğin İç Güvenlik Paketi çıktı Meclis'ten.

"BUGÜN SIKILMADAN 'TERÖRÜ BİZ BİTİRİRİZ'. E HADİ BİTİR"

Bugün terör örgütüyle yeterince mücadele edilmediğini söyleyenler, terör örgütünün akasında duranlar Meclis'te bu paketi çıkarmamak için omuz omuza mücadele etmediler
Örgüte silah bırakma çağrısı yapıldığı halde bu çağrının da gereği yerine getirilmedi. Köşelerinde yazanlar çok rahat yazıyor. Onlar bölgede ne olduğunu bilmiyorlar

Bugün sıkılmadan 'terörü biz bitiririz'. E hadi bitir. Sen bitirdin de bitirme diyenler mi oldu. 'Silahı biz bıraktırırız'. E hadi bıraktır. Bıraktırdın da bıraktırma mı diyenler oldu. Daha dün çözüm süreci için adımlar atılırken terör örgütüne 'nasıl silah bırakırsınız' diyenler bugün de şahsımı ve hükümeti savaş çıkarmakla itham ediyorlar. Evlerinde polisi öldürenler bunlar."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.