Davutoğlu'ndan İl Başkanlarına Talimat

Başbakan Davutoğlu, seçim sonrası biraraya geldiği il ve büyükşehir belediye başkanlarından hizmetlerini aksatmamasını istedi.

Hükümet kurma çalışmaları hakkında da bilgi veren Davutoğlu, “Partimizden önce milletin menfaati, devletin menfaati neyi gerektiriyorsa yapılacak” dedi.

Önceki gün gerçekleşen görüşmede, Davutoğlu'nun belediye başkanlarına, hizmetlere ara vermeden çalışmalarına devam etmelerini istedi. Yerel ağırlıklı bir parti olduklarını belirten Davutoğlu'nun “Hizmetleri sakın 4 yılımız var diye aksatmayın. Yine yoğun bir şekilde vatandaşın derdini, sorununu çözün. Oy alamasanız bile vatandaş ile diyaloğu kesmeyin. Bugün vermez yarın verir, vatandaşa darılmayın vereceği karar saygı duyalım” dediği belirtildi.
UYUM İÇİNDE ÇALIŞIN

Belediyelerin önemine dikkati çeken Davutoğlu, başkanlara, kavga değil, vatandaşla, teşkilatla uyum içinde çalışmaları yönünde mesajlar verdi. Vatandaşla diyaloğun devam etmesini söyleyen Başbakan, “Seçimden önce nasılsanız, seçimden sonrada aynı konumu alçak gönüllüğü muhafaza edin. Bizim 4 yılımız var, bu 4 yılı çok iyi değerlendirmek zorundayız” dedi.
ÖNCE DEVLETİN MENFAATİ

Koalisyon sürecinin de gündeme geldiği toplantıda, Başbakan Davutoğlu'nun, “Milletimizi hükümetsiz bırakacak halimiz yok. Görüşmeler yaparız oturup istişare ederiz” dedi. Her partiyle biraraya gelebileceklerini ifade eden Davutoğlu'nun, “Değerlerimize ters düşmemek, ülkenin menfaatine ters düşememek doğrultusunda elimizden geleni yaparız. Bizim şahsımızdan önce partimiz, partimizden önce devletimiz ve milletimizin menfaati önemli. Şimdi milletin menfaati devletin menfaati neyi gerektiriyorsa yapılacak” dediği bildirildi.
MİLLET ZARAR GÖRMESİN

Süreçte partisinin zarar görebileceğine dikkati çeken Davutoğlu, “Mühim olan devlet ve millet zarar görmesin. Bütün partilere aynı mesafedeyiz. AK Parti bir omurgadır, onun için vazifeden kaçma gibi bir durum söz konusu değil. 76 vilayette vekil çıkarmış partiyiz” dedi. Toplantıda, AK Parti teşkilatının “darıldık, küstük, yapmıyoruz” gibi deme lüksünün olmadığı yönünde fikir ortaya çıktı.