Baba Mücadeleden Vazgeçmiyor
Adli Tıp Kurumunun Verdiği Rapora Rağmen Dava Açmayan Savcıyı, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık Ve Hsyk'ya Şikayet Etti.
Rize’de 2008 yılında Güreş Eğitim Merkezi’nde bulunduğu sırada rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 14 yaşındaki Rıfat Tatlıtürk’ün kafasından aldığı darbe sonucu hayatını kaybettiği kesinlik kazanmıştı.
Rize`de 2 Nisan 2008 tarihinde meydana gelen olayda Rize`nin İyidere ilçesinde bulunan Dursun Ali Erbaş Güreş Okulu`nda yatılı kalan Rıfat Tatlıtürk (14) rahatsızlandıktan 13 saat sonra okul idarecileri tarafından Rize 82. Yıl Devlet Hastanesi`ne götürülmüştü. Burada yapılan müdahalenin ardından grip tanısı ile okula geri gönderilmiş, olay gecesi ağırlaşmıştı. Bunun üzerine Tatlıtürk Trabzon KTÜ Farabi Hastanesi`ne sevk edilmişti. Burada Tatlıtürk’ün beyin kanaması geçirdiği anlaşılmış ama yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
Rıfat Tatlıtürk’ün babası Halim Tatlıtürk oğlunun ölümünde ihmal bulunduğu gerekçesiyle okul ve doktorlar hakkında Rize Sulh Ceza Mahkemesi`nde dava açmıştı. Dava sürerken, Tatlıtürk’ün ölümünden önce darp edildiği iddiaları üzerine 24 Eylül 2010 tarihinde mezarı açılarak kafatası alınıp, incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Yedi ay sonra 18 Nisan 2010 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu iddia ile ilgili incelemelerini tamamlayarak 2011 yılı 1473 karar numarası ile “kişinin ölümünün künt kafa travmasına bağlı epidural kanama ve gelişen komplikasyonlardan ileri geldiği oy birliği ile mütalaa olunur” hükmüne karar verildi. Rapor ile Tatlıtürk’ün başına aldığı bir darbe sonucu geçirdiği beyin kanaması sonucu öldüğü kesinlik kazanmıştı.
Baba Tatlıtürk oğlunun öldürülmüş olabileceği ihtimali ile başlattığı hukuk mücadelesini sürdürürken konuyu Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a kadar taşımıştı. Tatlıtürk Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor üzerine Rize Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak cinayet davası açılmasını talep etti. Rize Cumhuriyet Savcılığı konuyu olayın gerçekleştiği İyidere Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. İyidere Savcılığı ise “kafatasında ki kırığın ölümden önce gerçekleşmiş olabileceği” gerekçesiyle talebi reddetti.
Baba Tatlıtürk bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık İnsan Hakları Komisyonu, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’na dilekçeler vererek şikayet ve yardım talebinde bulundu.
Baba Tatlıtürk yaptığı açıklamada, “Birileri bu işi kapatmaya çalışıyor. Son son nefesimi verene kadar bu işin peşini bırakmayacağım. Eğer oğlumun ölümünde birilerinin sorumluluğu varsa Türk Adaleti önünde elbet bir gün hesap vereceklerdir” dedi.
Rize`de 2 Nisan 2008 tarihinde meydana gelen olayda Rize`nin İyidere ilçesinde bulunan Dursun Ali Erbaş Güreş Okulu`nda yatılı kalan Rıfat Tatlıtürk (14) rahatsızlandıktan 13 saat sonra okul idarecileri tarafından Rize 82. Yıl Devlet Hastanesi`ne götürülmüştü. Burada yapılan müdahalenin ardından grip tanısı ile okula geri gönderilmiş, olay gecesi ağırlaşmıştı. Bunun üzerine Tatlıtürk Trabzon KTÜ Farabi Hastanesi`ne sevk edilmişti. Burada Tatlıtürk’ün beyin kanaması geçirdiği anlaşılmış ama yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
Rıfat Tatlıtürk’ün babası Halim Tatlıtürk oğlunun ölümünde ihmal bulunduğu gerekçesiyle okul ve doktorlar hakkında Rize Sulh Ceza Mahkemesi`nde dava açmıştı. Dava sürerken, Tatlıtürk’ün ölümünden önce darp edildiği iddiaları üzerine 24 Eylül 2010 tarihinde mezarı açılarak kafatası alınıp, incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Yedi ay sonra 18 Nisan 2010 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu iddia ile ilgili incelemelerini tamamlayarak 2011 yılı 1473 karar numarası ile “kişinin ölümünün künt kafa travmasına bağlı epidural kanama ve gelişen komplikasyonlardan ileri geldiği oy birliği ile mütalaa olunur” hükmüne karar verildi. Rapor ile Tatlıtürk’ün başına aldığı bir darbe sonucu geçirdiği beyin kanaması sonucu öldüğü kesinlik kazanmıştı.
Baba Tatlıtürk oğlunun öldürülmüş olabileceği ihtimali ile başlattığı hukuk mücadelesini sürdürürken konuyu Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a kadar taşımıştı. Tatlıtürk Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor üzerine Rize Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak cinayet davası açılmasını talep etti. Rize Cumhuriyet Savcılığı konuyu olayın gerçekleştiği İyidere Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. İyidere Savcılığı ise “kafatasında ki kırığın ölümden önce gerçekleşmiş olabileceği” gerekçesiyle talebi reddetti.
Baba Tatlıtürk bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık İnsan Hakları Komisyonu, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’na dilekçeler vererek şikayet ve yardım talebinde bulundu.
Baba Tatlıtürk yaptığı açıklamada, “Birileri bu işi kapatmaya çalışıyor. Son son nefesimi verene kadar bu işin peşini bırakmayacağım. Eğer oğlumun ölümünde birilerinin sorumluluğu varsa Türk Adaleti önünde elbet bir gün hesap vereceklerdir” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.