Burada konuşan Gedikli, Türkiye'nin son 10 yılda yakaladığı bir istikrar ortamı olduğunu belirterek, "Maalesef bu istikrar ortamından rahatsız olanlar var. Türkiye'de bazıları halen felaket senaryoları yazmaya devam ediyor. Felaketlerden, felaket senaryolarından medet umuyorlar. Geçmişte rant elde etmişler, yine rant elde edebileceklerini umuyorlar" diye konuştu.

"Bunları sirklerde ağzından ateş püskürten kişilere benzetiyorum" diyen Gedikli, şöyle devam etti:

"Bu tarz yaklaşımları olan maalesef hem medyada hem sivil toplum örgütlerinde insanlar var. Bu da son zamanlardaki gelişmelerle ortaya çıkmış bulunuyor. Özellikle Suriye ile ilgili değerlendirmelerin tam da bu konuda karşılığı var. Bunlar aradıkları malzemeyi bulmuş gibi. Suriye'deki gelişmelerden, Türkiye'nin kuzeyinde olan bazı hadiselerden felaket senaryoları üretmeye başlamış durumdalar. Yakın zamanda Kuzey Irak'ta yaşanan bazı gelişmeler dolayısıyla demagoji yapanlar, kelimenin tam manasıyla demagoji üretenler, aynı demagojiyi şimdi bu gelişmeler dolayısıyla yapıyorlar."

Suriye'deki gelişmelerde Esed'e bazı tavsiyelerde bulunduklarını ifade eden Gedikli, şöyle konuştu:

"Başbakanımız bu uyarıları yaptı. Biz bu uyarıları yaparken adeta Suriye'nin işlerine karışıyormuşuz gibi bir hava oluşturmaya gayret etti bazı çevreler. Farklı müdahale söz konusuymuş gibi şeyler söylediler. 'Türkiye bölgenin hamiliğine mi soyundu, Türkiye bu bölgede ağabey mi' gibi değişik görüşler ortaya koydular. Halbuki biz meseleye tamamen insan odaklı baktık. Çünkü mazlum insanların olduğu yerde biz bigane kalamayız. Masum insanların öldürüldüğü bir ortamda, biz buna asla uzak duramayız. Biz bu noktada gerekli uyarıları en başından yaptık. Bu uyarıların ne kadar haklı olduğu bugünkü gelişmelerle ortaya çıkıyor. Geçmiş günlerde 'size ne, bu işe neden karışıyorsunuz' diyenler bugün bizim ne yapacağımıza bakıyor, ne söyleyeceğimizi merak ediyor. Biz masum insanların, mazlum insanların olduğu yere ilgiyle yaklaşırız. Öyle bir siyasetimiz var. Ama asla mazlum insanlar üzerinden, dökülen kanlar üzerinden siyaset yapmayız, böyle de bir anlayışımız söz konusu değil. Biz insanların yardımına koşmayı şiar edinmiş bir iktidarız. Bunu Somali'de, Arakan'da gösterdik. Bu ülkelerde ilk tavrı ortaya koyan Türkiye oldu."

Gedikli, Suriye'deki gelişmelere bakıldığında korkular oluşturmaya çalışan bir takım çevreler olduğunun görüldüğünü kaydederek, "Bir kere bizim sınır güvenliği noktasında en ufak bir endişemiz yoktur, asla, kesinlikle. Çünkü bunun nedeni de şudur, burada köklü bir devlet var. Türkiye Cumhuriyeti devleti köklü bir devlettir. Gelenekleri olan bir devlettir. Tabiriyle burası bir muz Cumhuriyeti değil. Bu devlet gelişmelere göre her türlü tedbiri almaya da muktedirdir. Bu noktada bizim herhangi bir endişemiz yoktur" dedi.

Bu tür durumlardan rant elde etmeye çalışanların her zaman olduğunu dile getiren Gedikli, "Biz her zaman bunlara gereken cevabı veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Artık demagoji yapıyorlar ama kimse de inanmıyor, ne milletimiz ne de bölgedeki Kürt kardeşlerimiz bu oyunları kesinlikle yemiyor. Bu oyunlara kimse kanmıyor. Bu tuzaklara kimse düşmüyor. Dolayısıyla bu tarz şeylerden medet umanlar avuçlarını yalarlar. Sadece yaptıklarıyla baş başa kalırlar. Şöyle özetleyelim, bizim kimsenin toprağında gözümüz yok ancak mazlumun ezildiği yerde de sözümüz çoktur" diye konuştu.