Savcılar, Mübarek'in idamını istedi
Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek'in yargılanma süreci devam ediyor.. Savcılar, Mübarek için 'idam' talebinde bulundu.
Mısır'ın halk ayaklanması sonucunda istifa etmek zorunda kalan eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in yargılandığı davada, savcılar idam talebinde bulundu. Savcılar ayrıca Mübarek'in oğulları Cemal ve Ala ile eski İçişleri Bakanı Habib El Adli için de idam talebinde bulundu.
MAHKEMEYE HELİKOPTERLE GETİRİLDİ
Mübarek önceki duruşmalarda da olduğu gibi tedavi gördüğü Uluslararası Tıp Merkezi'nden helikopter ile duruşma salonuna getirildi.
İddianameyi başsavcılık adına okuyan Hakim Mustafa Süleyman, göstericilerin öldürülmesiyle ilgili ellerinde doğrudan delil bulunmadığını açıklayarak, ''Olaylar sırasında göstericileri öldürenler polis memurları. Sivilleri öldüren polislere ulaşmak imkansız. Bu davada tutuklanan kimseler öldürme talimatı vermek ve yardımcı olmak suçlaması ile yargılanıyorlar. Mübarek ve Adli'nin bilgisi olmadan göstericilerin öldürülmesi imkansız'' dedi.
PROTESTO VİDEOLARI DELİL OLDU
İçişleri bakanlığının delillerin toplanması konusunda Mısır Başsavcılığı'na yardımcı olmadığını ileri süren Süleyman, bakanlığın savcılar tarafından yapılan delil toplama talebini kabul etmediğini iddia etti. Sanıklar aleyhinde minimum delil ile yetinmek zorunda kaldıklarını dile getiren Süleyman, halk ayaklanması sırasında çekilen ve çeşitli medya kuruluşlarından derlenen görüntüleri, mahkeme heyetine izlettirdi ve olayın delilleri olarak sundu.
Süleyman ayrıca, göstericilerin gerçek mermiyle öldürüldüklerine dair çeşitli hastanelerden elde edilmiş adli tıp raporlarının da mahkemeye sunulan deliller arasında olduğunu bildirdi.
Süleyman, mahkemeye delil olarak verilen görüntülerin, protestocuların barışçıl olduklarını ve silahlarının bulunmadığını, güvenlik kuvvetlerinin olaylar sırasında otomatik silahlar ile donatıldığını ve göstericileri ezen araçların polise ait olduğunu kanıtladığını vurguladı.
İÇİŞLERİ BAKANI 'BALTACI'LARLA ANLAŞTI
Polis ifadelerinin iddianamede önemli bir yer tutuğunu belirten Hakim Mustafa Süleyman, ''Polis ifadelerinden, dönemin Batı Kahire polis şefinin, 'Baltacı' olarak tabir edilen suç grupları ile anlaşarak çatışmaları manüple ettiği... Aynı kişinin çatışmaları suç grupları ile protestocular arasında yaşanıyormuş gibi göstermeye çalıştığı anlaşılıyor'' diye konuştu.
Olaylar esnasında görevli polis memurlarının göstericilere ateş açılması için talimat ve emir aldıklarını gösteren ifadeler bulunduğunu belirten Süleyman, aralarında güvenlik kuvvetlerinin de bulunduğu 2 bin kişinin ifadelerinin, Mübarek, oğulları ve Adli aleyhinde okunan iddianamenin temelini oluşturduğu kaydetti.
Süleyman, bazı güvenlik görevlilerinin ifadelerinde, 25 ila 28 Ocak 2011 tarihinde yaşanan protesto gösterileri sırasında Amerikan Üniversitesi çatısına keskin nişancı yerleştirildiğine dair bilgiler bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Mısır'ı 30 yıl yöneten Hüsnü Mübarek, ülkede 25 Ocak 2011'de başlayan bir halk ayaklanması ile yetkilerini orduya devrederek istifa etmişti. Mübarek, 3 Ağustos 2011 tarihinden itibaren de güvenlik kuvvetlerine göstericilere ateş açılması talimatı vermek, kamu mallarını çıkarları için kullanmak, rüşvet, yolsuzluk ve irtikap suçlamaları ile yargılanıyor.
İddianameyi başsavcılık adına okuyan Hakim Mustafa Süleyman, göstericilerin öldürülmesiyle ilgili ellerinde doğrudan delil bulunmadığını açıklayarak, ''Olaylar sırasında göstericileri öldürenler polis memurları. Sivilleri öldüren polislere ulaşmak imkansız. Bu davada tutuklanan kimseler öldürme talimatı vermek ve yardımcı olmak suçlaması ile yargılanıyorlar. Mübarek ve Adli'nin bilgisi olmadan göstericilerin öldürülmesi imkansız'' dedi.
MAHKEMEYE HELİKOPTERLE GETİRİLDİ
Mübarek önceki duruşmalarda da olduğu gibi tedavi gördüğü Uluslararası Tıp Merkezi'nden helikopter ile duruşma salonuna getirildi.
İddianameyi başsavcılık adına okuyan Hakim Mustafa Süleyman, göstericilerin öldürülmesiyle ilgili ellerinde doğrudan delil bulunmadığını açıklayarak, ''Olaylar sırasında göstericileri öldürenler polis memurları. Sivilleri öldüren polislere ulaşmak imkansız. Bu davada tutuklanan kimseler öldürme talimatı vermek ve yardımcı olmak suçlaması ile yargılanıyorlar. Mübarek ve Adli'nin bilgisi olmadan göstericilerin öldürülmesi imkansız'' dedi.
PROTESTO VİDEOLARI DELİL OLDU
İçişleri bakanlığının delillerin toplanması konusunda Mısır Başsavcılığı'na yardımcı olmadığını ileri süren Süleyman, bakanlığın savcılar tarafından yapılan delil toplama talebini kabul etmediğini iddia etti. Sanıklar aleyhinde minimum delil ile yetinmek zorunda kaldıklarını dile getiren Süleyman, halk ayaklanması sırasında çekilen ve çeşitli medya kuruluşlarından derlenen görüntüleri, mahkeme heyetine izlettirdi ve olayın delilleri olarak sundu.
Süleyman ayrıca, göstericilerin gerçek mermiyle öldürüldüklerine dair çeşitli hastanelerden elde edilmiş adli tıp raporlarının da mahkemeye sunulan deliller arasında olduğunu bildirdi.
Süleyman, mahkemeye delil olarak verilen görüntülerin, protestocuların barışçıl olduklarını ve silahlarının bulunmadığını, güvenlik kuvvetlerinin olaylar sırasında otomatik silahlar ile donatıldığını ve göstericileri ezen araçların polise ait olduğunu kanıtladığını vurguladı.
İÇİŞLERİ BAKANI 'BALTACI'LARLA ANLAŞTI
Polis ifadelerinin iddianamede önemli bir yer tutuğunu belirten Hakim Mustafa Süleyman, ''Polis ifadelerinden, dönemin Batı Kahire polis şefinin, 'Baltacı' olarak tabir edilen suç grupları ile anlaşarak çatışmaları manüple ettiği... Aynı kişinin çatışmaları suç grupları ile protestocular arasında yaşanıyormuş gibi göstermeye çalıştığı anlaşılıyor'' diye konuştu.
Olaylar esnasında görevli polis memurlarının göstericilere ateş açılması için talimat ve emir aldıklarını gösteren ifadeler bulunduğunu belirten Süleyman, aralarında güvenlik kuvvetlerinin de bulunduğu 2 bin kişinin ifadelerinin, Mübarek, oğulları ve Adli aleyhinde okunan iddianamenin temelini oluşturduğu kaydetti.
Süleyman, bazı güvenlik görevlilerinin ifadelerinde, 25 ila 28 Ocak 2011 tarihinde yaşanan protesto gösterileri sırasında Amerikan Üniversitesi çatısına keskin nişancı yerleştirildiğine dair bilgiler bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Mısır'ı 30 yıl yöneten Hüsnü Mübarek, ülkede 25 Ocak 2011'de başlayan bir halk ayaklanması ile yetkilerini orduya devrederek istifa etmişti. Mübarek, 3 Ağustos 2011 tarihinden itibaren de güvenlik kuvvetlerine göstericilere ateş açılması talimatı vermek, kamu mallarını çıkarları için kullanmak, rüşvet, yolsuzluk ve irtikap suçlamaları ile yargılanıyor.
İddianameyi başsavcılık adına okuyan Hakim Mustafa Süleyman, göstericilerin öldürülmesiyle ilgili ellerinde doğrudan delil bulunmadığını açıklayarak, ''Olaylar sırasında göstericileri öldürenler polis memurları. Sivilleri öldüren polislere ulaşmak imkansız. Bu davada tutuklanan kimseler öldürme talimatı vermek ve yardımcı olmak suçlaması ile yargılanıyorlar. Mübarek ve Adli'nin bilgisi olmadan göstericilerin öldürülmesi imkansız'' dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.